*Stars Hollow'da sıradan bir gün. Mrs Patty'nin bale kursundan çıkmış, annemlerle buluşmak için Luke'un yerine doğru yol alıyordum. Pointlerim elimde sallanırken yolda gördüğüm Taylor'a el salladım ve 24 saat dans yarışmasının afişlerini görünce hemen 3 tane broşür kaptım, o ağır kapıyı açıp içeri girdiğimde yüzüme akın eden sıcak hava karşısında geçip Rory ve Lorleai'ın olduğu masaya yöneldim. Rory ve annemi '1-2-3 Senindir' oynarken buldum. En son anneme Kirk gelmişti.*
Lorelai: Yaşlı adama geri dönmek istiyorum.
Ben: Selam çocuklar *sandalyeyi çekip otururken konuştum*
Rory: Yeni babamızın kim olduğunu biliyor musun?
Ben: Evet, *Luke önüme spagetti koyarken konuştum* Belki bana bir midilli alır.
Luke: Ne hakkında konuştuğunuzu sormayacağım
Lorelai: Bak şimdi-
Luke: Sormamıştım
*Bu tartışmaya son verircesine bir anda konuştum:*
Ben: Hey Luke, Jess nerede?
Luke: Yukarıda, kitap okuyor
*Luke'un cümlesini bile bitirmesine izin vermeden yukarı fırladım.*
*Kapıyı açıp içeri girdiğimde Jess koltukta oturmuş Hemingway'dan 'Yaşlı Adam ve Deniz' kitabını okuyordu, gidip hızla kitabı elinden aldım.*
Ben: *Önünde abartılı bir şekilde reverans yaptım.* Selamlar beyefendi, bu gece sinemada bana eşlik etme şerefini gösterir misiniz acaba? *alayla konuştum*
Jess: Bu hareketleri Bayan Patty'den öğreniyorsan eğer, beni tavlamak için doğru taktikler bunlar değil.
Ben: Öyle m? *kıkırdadım* Neymiş seni tavlamak için doğru olan?
Jess: Belki de bu akşam sinema çıkışı biraz gezinirsek sana anlatabilirim.
Ben: Buna sevinirim.
*Bir anda gözlerimin içine bakmaya başladı, koltuktan kalkıp üzerime doğru yürümeye başladı. Çok yakındık. O bir adım daha attığında ben de bir adım geriye gittim. Neden olduğunu bilmediğim bir şekilde kıkırdadı. Anın büyüsüyle onun gözlerinden başka bir yere bakamıyordum. Bir anda elimdeki kitabı çekti ve kendini koltuğa atıp okumaya devam etti.*
Ben: H-Hı? A- *duraksadım, afallamış ve utanmıştım* N-Neyse görüşürüz *koşarak çıkıyordum*
*Arkamdan seslendiğini duydum:* ''Seni akşam saat 6 da alırım''
-Hızlı Zaman Atlaması-
*Tam saat 6'da kot pantolonum ve üzerine giydiğim toz pembe tank top ile aynanın önünde durmuş saçımdaki kurdeleyi bağlarken bir anda kapı çaldı. Hızla aşağı indim, askılıktan siyah hırkamı aldım ve kapıyı açtım.*
Ben: S-Selam Jess
*Annem içeriden bağırdı:* Gelen kim?
*Rory benim yerime cevap verdi:* Jess
*Lor tekrar bağırdı:* Y/N motorcular için erken gelmeyi unutma *mutfaktan kafasını çıkarıp bana göz kırptı*
Ben: Hadi görüşürüz
*Bu rezilliğe daha fazla tanık olmasını istemediğim için hemen kapıyı kapattım*
Ben: Onların kusuruna bakma.
Jess: *Hayretle konuştu* Nasıl bu kadar hızlı konuşabiliyorsunuz?
Ben: Biz Gilmore kızlarında genetik
*Yürümeye başladık, kitaplardan sohbet ediyorduk*
Ben: Siz erkekler hep aynısınız, Jane Austin'e burun kıvırırsınız ama Bukowski'ye taparsınız.
Jes: Hey! Jane Austin'i de okudum.
Ben: Öyle mi?
Jess: Evet, ve o da Bukowski'yi seçerdi.
Ben: Tamam, bu konuda biraz sana katılabilirim.
Jess: *Elindeki sigarayı yüzüme doğru sallayarak konuştu* Bu tartışmayı kazanacağım üzerine bir iddiaya girmiş miydik?
Ben: Hayır *güldüm*
Jess: Of *sigarasını abartılı bir tepkiyle yere attı ve üzerine basıp söndürdü* Keşke girseydik
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
*Sinema'nın önüne geldiğimizde bir anda önüme geçti ve ellerini kaldırıp teslim olmuş gibi yaptı*
Jess: Tamam, kabul ediyorum. Bu sinemadan nefret ediyorum.
Ben: Ne? *Ona bir suçluymuş gibi baktım.* Neden? *Omuzlarından tutup sarsmaya başladım* Neden?! *şakadan ağlamaya başladım*
Jess: *Bir anda kulağıma eğildi* Bana bir şans ver, bu gece sana hayatı yaşatayım.
...
Bitti.
462 kelime
İstekleriniz varsa yazın lütfen
