Muhtemelen aramayı abisi reddetmişti. Ablam tekrar aradı, Han tekrar kapattı. Ablam aradıkça Han kapattı.
Ahyun: açmıyor işte...açmıyor...
Daha çok ağlamaya başladım. Ablam saçımı okşadı. Sonra süpriz Han aradı. Ablam açıp bana verdi. Ardından odadan çıktı.
𝐊𝐨𝐧𝐮𝐬̧𝐦𝐚𝐥𝐚𝐫 📞
𝗔𝗵𝘆𝘂𝗻: 𝗯𝗲𝗯𝗲𝗴̆𝗶𝗺 𝗶𝘆𝗶𝗺𝗶𝘀𝗶𝗻? 𝗞𝗮𝗿𝗻ı𝗻 𝗮𝗴̆𝗿ı𝘆𝗼𝗿𝗺𝘂? 𝗖𝗮𝗻ı𝗻 𝗮𝗰ı𝘆𝗼𝗿𝗺𝘂?
𝗛𝗮𝗻: 𝗵𝗮𝘆𝗮𝘁ı𝗺 𝗯𝗲𝗻 𝗶𝘆𝗶𝘆𝗶𝗺 𝗰𝗮𝗻ı𝗺 𝗮𝗰ı𝗺ı𝘆𝗼𝗿 𝗸𝗮𝗿𝗻ı𝗺 𝗮𝗴̆𝗿ı𝘆𝗼𝗿𝗱𝘂 𝗱𝗶𝗻𝗹𝗲𝗻𝗱𝗶𝗺 𝗶𝘆𝗶𝘆𝗶𝗺
𝗔𝗵𝘆𝘂𝗻: 𝘀𝗲𝗻𝗶 𝗰̧𝗼𝗸 𝗺𝗲𝗿𝗮𝗸 𝗲𝘁𝘁𝗶𝗺
𝗛𝗮𝗻: 𝗯𝗲𝗻𝗱𝗲 𝘀𝗲𝗻𝗶 𝗺𝗲𝗿𝗮𝗸 𝗲𝘁𝘁𝗶𝗺
𝗔𝗵𝘆𝘂𝗻: 𝗯𝗶𝗿𝘀̧𝗲𝘆 𝘀𝗼𝗿𝘂𝗰𝗮𝗺 𝗮𝘇 𝗼̈𝗻𝗰𝗲 𝗮𝗿𝗮𝗱ı𝗺 𝘀𝗲𝗻 𝗺𝗶 𝗿𝗲𝗱𝗱𝗲𝘁𝘁ı𝗻?
𝗛𝗮𝗻: 𝗲𝘃𝗲𝘁 𝗯𝗲𝗻 𝗿𝗲𝗱𝗱𝗲𝘁𝘁𝗶𝗺. 𝗔𝗯𝗶𝗺 𝘃𝗮𝗿𝗱ı 𝗮𝗿𝘁ı𝗸 𝘀𝗲𝗻𝗶𝗻𝗹𝗲 𝗴𝗼̈𝗿𝘂̈𝘀̧𝗺𝗲𝗺𝗲 𝗶𝘇𝗶𝗻 𝘃𝗲𝗿𝗺𝗲𝗱𝗶𝗴̆𝗶 𝗶𝗰̧𝗶𝗻 𝗮𝗰̧𝗮𝗺𝗮𝗱ı𝗺 𝗼̈𝘇𝘂̈𝗿 𝗱𝗶𝗹𝗲𝗿𝗶𝗺. 𝗔𝗯𝗶𝗺 𝗴𝗲𝗹𝗶𝘆𝗼 𝗸𝗮𝗽𝗮𝘁𝗺𝗮𝗺 𝗹𝗮𝘇ı𝗺 𝗴𝘂̈𝗹𝗲 𝗴𝘂̈𝗹𝗲 𝗼̈𝗽𝘁𝘂̈𝗺
Han telefonu kapattı. Onu görmediğim sesini duymadığım her an korkuyordum. Acaba birdaha ne zaman arayacaktı? Birdaha ne zaman sesini duyacak, yüzünü görecektim? Bu soruların cevabını merak ediyordum. Ben bu soruların cevabını düşünürken odamın kapısı açıldı. Gelenler ablam ve tekerlekli sandalyede Han. Ablam Han'ı odama bıraktı ve kapıyı kapattı.
Han: merhaba sevgilim
Ahyun: merhaba sevgilim, sen neden tekerlekli sandalyedesin?
Han: abim daha kolay ilerleyebilmem için tekerlekli sandalye aldı
Kalkıp dikkatlice Han'a sarıldım. Oda bana sarıldı
Ahyun: peki sen nasıl buraya geldin?
Han: ablan ağladığını duymuş bize gelip zar zor abimi ikna etti ve beni alıp getirdi
Ahyun: seni çok özlemişim he bide abin seni kucakladı ya canın acıdımı?
Han: biraz ve bende seni özlemişim
Han'ı tekerlekli sandalyeden kaldırıp yatağıma oturttum. Han'ın yanaklarıyla oynayıp eğlendirdim.
Ahyun: Han açmısın?
Han: açım ama sadece çorba yiyebiliyorum
Ahyun: ozaman ablama söylim sana çorba yapsın
Han kafasıyla onayladı. Ablamın yanına gittim ve ablama Han'ın çorba istediğini söyledim. Ablam Han'a çorba yapmak için mutfağa gitti. Bende Han'ın yanına gittim. Han ile oynarken odamın kapısı açıldı. Ablam Han'ın çorbasını bana verip gitti. Bende Han'a çorbasını yedirdim. Birkaç dakika sonra Han omzunda uyuyordu. Han'ı yatağa yatırıp yanına yattım ve yorganı üstüne çektim. Birkaç dakika sonra bende uyumuşum. Uyandığımda Han da tekerlekli sandalyeside yoktu. Hemen ablamın yanına gittim.
Ahyun: abla Han nerde?!
Aisha: telaşlanma o tuvalette uyandığında beni çağırdı tuvalete gitmesi gerektiğini söyledi bende onu tuvalete götürdüm
Kafamla onaylayıp tuvaletin kapısının oraya gittim. Han'ın sesi geliyordu. Meğer ablama sesleniyormuş ablam duymuyormuş. Han'ı tuvaletten çıkartıp tekerlekli sandalyesine bindirdim ve odama götürdüm.