Aptal Aşıklar

zor zamanlar ve yeni aşk

İlk okulda öğretmen sıramı değiştirince bile ağlarken nedir şimdi bu başka şehire taşınma! Annem babam bir karar almıştı küçük kardeşimle beni daha sakin yerlerde büyütmek istiyorlarmış. Aman ne iyi. Bunu ben 17 yaşına gelmeden önce düşünselerdi iyi olurdu çünkü ben bundan sonra biryere gitmem. Arkadaşlarım okulum tanıdık sokaklar. Herşey burda ve benim biyere gitmeye niyetim yok. Tek sorunum annemle babama nasıl karşı çıkacağım..

Evett o sıkıcı pazartesi sabahlarından birindeyiz alarmım çalıyor ve ben uyanmak istemiyorum. Annem tepeme dikildi hadi ama geç kalıcaksın Esila diyip duruyor zaten iki saniyede hemen geç kalıcam!
Yataktan zar zor kalkıp hazırlandıktan sonra Son kez aynada kendime bakıp aşşağıya inebildim, anneme ve babama günaydın dedikten sonra kahvaltımı yapmaya başladım küçük kardeşim ağladığı için annem ona bakmaya gitti. Babam "bavulunu hazırlamaya başlasan iyi olur çok geç hazırlanıyosun ve seni beklemeye niyetim yok"
"Ben gelmek istemiyorum."
"sana böyle bir seçenek sunmadım geliceksin tabiki."
"gitmeyin ozamann" diye bağırdım ve masadan kalktım. Çantamı aldım ve ayakkabılarımı giyinip hemen uzaklaştım. Çok sinirliydim. Yolda en yakın arkadaşım olan Su ile karşılaştık. Çok içten biriydi hemen alınır ama kolay bir şekilde kalbini geri kazanabilirdin onu çok severim iyi kızdır ve birbirimizden sakladığımız bişey yoktur. Onun saçları pembe benimkilerde Mor neredeyse 1 ay önce boyamıştık beraberken çılgın şeyler yapabiliyoruz. Beyaz tenli olduğumuz için yakıştığını düşünüyorum.
"günaydın Esila " diyerek boynuma sarıldı bende "günaydın " diye karşılık verdim. Bugün okulun ilk günü yarı yıl tatili bitti ve ikinci dönem başladı. Esila " bakalım tatlı çocuklar gelicekmi " diye kıkırdadı. Benim umrumda değildi hiçbiri. Okulun girişine geldik ve birkaç arkadaşımıza daha selam verdikten sonra içeri girdik aynı sınıftayız ve aynı sırada otururuz hep. Yerimize geçerken sağ taraftaki çocuk gözüme çarptı bizim sınıftan değildi belliki yeni gelmişti. Saçları açık kahverengi gözleri gri gibi çok güzel bakıyodu bakışlarıyla insanı boğuyodu aynı Sis gibiydi gözleri. Güldü ve çok uzun süre baktığımı farkedip utanarak önüme döndüm. Büyüleyici bakışları vardı ve gülüşüde çok tatlıydı. Ben bunları düşünürken Su beni dürttü. " bakıyorumda daldın gitti esilacım " diyerek güldü bende " yok canım ne alakası var ben önüme bakıyorum şey ıhmm. Hoca gelicek ya bekliyorum işte " diyebildim Su bana kahkaha atarak gülüyordu. Bu cidden sinirimi bozdu. " kapa çeneni " dedim ve bir çimçik attım sustu ve " ahh bu acıdı diye söylendi " aptal zaten çocuk farketmişti beni iyice rezil ediyodu. Öğretmen sonunda gelebildi ve derse başladık. Arada ismini bilmediğim çocuğa kaçamak bakışlar atıyordum. onunda bana baktığını farkedince yanaklarımın kızardığını hissettim ve hemen başımı öne eğdim utanmıştım yine.
Derste arada uyudum ve çıkış saati geldi tabi uyuduğum için sınıfta Son ben kaldık Su beni zil çaldıktan sonra uyandırabilmişti ve hemen çantamı toparlamaya başladım Su beni beklyodu ve sınıfta başka kimsenin olmadığını düşünmüştüm arkamı dönmemle o çocukla karşı karşıya gelmemiz bir oldu. Allahım çok tatlıydı. Ama tabiki hiçbirşey belli etmemeye çalışarak yürüdüm Su da yanımdaydı tam okuldan çıktık arkamızdan seslendi. " hey bakarmısınız " sesi kulağımda çınladı sanki ses tonu kararlı ve güçlü çıkıyordu. Tabiki tüm gün uyumasaydım çocuğu tanıyabilirdim ahh aptal kafam. Arkamızı döndük Su bana bakıyordu ben o sisli gözlere..
Elindeki tel tokayı uzattı " bu senin sanırım. " dedi. " E-evet" diyebildim sonunda ve tokayı elinden aldım. Güldü. " buarada adım Buğra " dedi " bende Esila tanıştığımıza memnun oldum dedim " yarın görüşürüz" dedi ve gitti. Su kıkırdayıp yeni aşk doğuyor gibi laflar zırvalıyodu sinirlendim iyice saçmalama dedim ve yollarımız ayrıldı eve az kalmıştı ve aklım gerçekten ondandı. Buğrada o sisli gözlerinde..

Arkadaşlar yeni yazmaya başladım fikirlerinizi benimle paylaşın lütfen dikkate alıcam :)
Ve beğenmeyi unutmayın, şimdiden teşekkürler.