Eskiden karanlık sadece gecelerime çöker,yaralar ruhuma değil,tenime işelerdi.
Acı nedir bilmez,acıya dokunup geçen şarkıları dinlemezdim.
Eve dönüş yolunu tutmuştuk Aleyna'yla .Haktanın son durumu ise Ozan ile Bora tarafından kıstırılmış ve ıslanmıştı.Aklıma görüntüler geldikçe gülüyordum ama aklım haktanın hasta olabilme olasılığındaydı o zor bir hastalık dönemi geçirir zor iyileşirdi.Ozan ve Boranın ellinden ben kurtarmıştım haktanı güzelce çeketini giydirdim ve arabasına kadar beraber gidip bindiği gibi evine gitmesini ve üzerini değiştirip sıcak şeyler içmesini tembihledim.O da yapacağına dair sözler verip arabaya binip gitmişti.Bizde evimin önüne vardığımızda motordan inip kaskı Aleyna'ya uzatım "Görüşürüz kendine iyi bak Aley" "sende kendine dikkat et "ayrılıp eve girdiğimde.Direk üzerimdekileri çıkarıp kirli sepetemi atmış duşa girmiştim .Çıktıntan sonra aynanın karşısına bornazumla durdum.İlk önce kaşlarımı almış daha sonra yüz bakımımı yaptım.Dolabın karışına pijama takımlarına baktığımda pembe üzerinde çilek desenleri olan pijamamı giydim.Uykum yoktu.Ses kayıtlarımı tekrar dinledim,defterlerden de tekrar yapıncaya dek 3 saat geçmişti.Yatağıma geçmeden önce vücut spreylerimden en sevdiğim vanilya kokusunu seçip boynuma ve saç uçlarıma az sıkarak yatağıma geçtim.Telefonuma bakmaya başlamıştım ki
Bilinmeyen numara arıyor
Kaşlarım çatılmıştı aramayı reddettim ve reels izlemeye devam edicektim ki tekrar
Bilinmeyen numara arıyor
Yazısıyla karşılaştım tekrar aramayı reddettim.Yine reels izlemeye başlamıştım ki tekrar bilinmeyen numara arıyor yazısıyla karşı karsıyaydım.Yine reddettim ardından gelen mesaj bildirimle mesajlara girdim.
****4556
-Selam sana son şans veriyorum şimdi arıycam açmazsan yanına geleceğim.
-Yeni numaram (Ozan)
Kaşlarım çatıldı bir süre öyle ekrana bakıp kalmıştım.Ardından bilinmeyen numara arıyor yazısında gezdi gözlerim.Açıcak mıydım?maalesef evet.
"Alo bakıyorum da tehdit işe yaramış."
Ses etmedim.Konuşmıycaktım.
"Bakıyorum birileri sesimi özlemişte sadece benim konuşmamı istiyor."
"Öyle bir şey yok"
Ona karşı çıkmıştım.Böyle bir şey yoktu ben napıcaktım onun sesini tövbe aklımdan bile çıkmıştı ama o sürekli kendini hatırlatıyordu
bana.
"Özür dilerim o akşam sana dokunmamalıydım."
"Ama dokundun"
"Senin gülüşünü, saçının rüzgarda uçuşunu ,gözlerindeki duyguları o ince dudaklarının gülümsemesiyle benim kalbim yavaşlıyor.Sen her bir hareketinle beni bin parçaya ayırıyorsun.Ama kokunu o güzel kokunu uzaktan alamazdım kokunu bilmek doyasıya içime çekmek için karşına çıktım o akşam özür dilerim"
"Sen bana takıntılı mısın? Sen kimsin kim oluyorsun da bana bu sözleri söylüyorsun.Ben güzel sözle yola gelebilecek kızlardan değilim Bay ukala "
Telefonu yüzüne titreyen ellerimle zor kapatım.Titriyordum çünkü resmen bana takıntılıydı napmam lazımdı.Hiç bir şey yapmıycaktım tabikide.Uyuya daldığımda rüyamda onu gördüm.Sarılıyor ,sohbet ediyor ,gülüp eğleniyorduk hatta dondurma bile yemiştik bu bana evrenin işkencesimiydi ?
Ozan ne kadar gıcık olsada o kadar güzel yüzü vardı.Siyah saçları isyan eder gibi alnına düşer beyaz teni onları belli etmeye gayet te müsait ti.Çatık kaşlarının altında olan kara delikler ise seni çeker di kendine sebeb aradığında ise bulmazdın.Uzun boyu yüzünden küçük görünürdüm ona bakmak için kafama hep kaldırmama gerekiyordu.
Her türlü fazlaydı .Fazla yakışıklı fazla gıcık fazla samimiyetsizdi.Neden benle uğraşıyordu? Tanıdık gelen yüz ifadesi beni şaşırtıyor du.
Onunla bir yerde karşılaşmış olsak eminim ki hatırlardım.Ama hiç hatırlamıyordum.
Önümdeki kahvaltılıklardan birkaç şey yedikten sonra avokado ezmesine döndüm.
Ben yapmıştım ve çok güzel yapardım .
Normal ezmelerden tek farki fazla liman ve krema kıvamında olması.Çok güzel bir tadı vardı yedikçe yemek istiyordu insan.Bugün pazardı ben herkesin aksine pazarı severdim.
Tüm günü kendime adıyor ve hayaler kurardım.Ev arkadaşım Nil yanımdaydı oda iştahla avakado ezmesini yiyordu.O kumral saçlı buğday tenli Ela gözlü orta saçlı bir kızdı.Bir de sevgilisi vardı asır.Asır iyi çocuktu ara ara eve gelir Nil güne ile takılırlardı.Acaba Ozan napıyordu?
Aklımdan geçen sorularla kendime tokat atmam bir oldu.Saftım.Kalbim her defasında ondan etkileniyor saf bir yavaşlıkta atıyordu.Karşıma çıktığında ise nefes almayı unutuğum bile oluyordu.2 Hafta Sonra
Bakışlarım onu arasada.14 günden beri yoktu.Artık vazgeçmiştim ne diye düşünüyordum ki huzurluydum kaç günden beri biri beni takip edip arayıp sormuyordu.
Düşüncem ile genişçe gülümsedim.
Palmiye kafede oturuyorduk .Haktan ile Aleyna baya flört ediyorlardı.Yalan yok baya yakışıyorlardı.Onlardaki ışığı ilk gören bendim.Ama haktan benle ilgilenmeyi kesmiş tüm dikkatini ,sevgisini ve ilgisini Aleyna'ya vermişti .Çocukluğumuzu özlemiştim.Bora,Selin ve ben Aleyna ile haktanı izliyorduk .Hata bi ara onlara özelden yazıp başka masaya mı geçsek diye de sormuştum.onlar ise bekle yazdı.Aleyna gülerek kafasını çevirdiğinde bizim bozulmuş yüz ifadelerimizi görmesiyle gülümsemesi soldu.Bunu fark eden Haktan her birimizin yüzüne bakarken ben ona bakmadım.Ona hep bakar derince gülümserdim.Şuan niye böyle yapmadığımı bile sorgulamadan Alanya'yı izlemeye devam etti ."Bora ,Selin hadi biz kalkalım "
"Kalkalım hadi Bora "Selin'in beni desteklemesiyle ayağa kalktık hep beraber .
Bunu benim başlatmama şaşırsan Haktana
"Hiç öyle bakma bizi unutun bende seni unutcam pişman edicem seni"
Haktan bişeyler diycektiki "sakın inkar etme !" Sert sesimle söylediğim şeyle dudaklarını büzmüştü ."Artık işe yaramaz"
Hiç bir tribimde buna karşı koyamazdım ama şimdi o dudaklarının büzülmesini umursamadan .Selin ve Bora'ya doğru dönüp hadi dediğimde.Soluğu Boranın arabasında aldık."Nereye gidelim kızlar"selin bilmem der gibi kafasını sallayınca aklıma ilk gelen mekanı söylemiştim."Lunaparka gidelim "Selin de beni destekleyince istikamet lunapark oldu.Sununda varmıştık adalet kulesine ilk binmek hepimize iyi gelmiş korkuyu zirvede tatmıştık.Ama bu lunaparktaki korku bağımlılık yapıyordu şimdi de hızlı trenin girişindeydik.Bora ve Selin yanyana oturunca bende onların arkasındaki koltukların birine oturdum.Yanıma ise Ozana acayip derecede benzeyen biri oturmuştu.Ağzım şaşkınlıktan açılmış çocuğa bömböm bakıyordum.Çocuk bakışlarımı fark etiği gibi kaşlarını çattı.O malum soruyu sorup sormamak arasında kalırken kemerlerimiz tekrar kontrol edildi.
"Sor"dediğinde kaşlarım çatıldı "düşündüğüm şeyi "desem mi ki? Neyse ne olabilirdi ki ?"sen ozanı tanıyor musun?"
"Evet kuzenim" tok sesiyle beraber şaşırmıştım neredeyse ikiz gibiydiler.
"Biliyorum ikiz gibiyiz"aklımı mı okuyor o?
"Aklını okumuyorum saçmalama"demesiyle .
Neye uğradığımı şaşırdım iki kuzenin gıcıklığı yarışırdı.Hız treni başlamasıyla kadar keyif verici bitmesi kadar kötü bir şey yoktu.Tam kalkacaktım ki ozanın kuzeninin sesiyle durdum."sen o kızsın" demişti .Ne kastettiğini anlamamıştım ."Hangi kız"
"Bir gece Ozan barada bir kızla öpüşmüş. kızın gözleri kuzenimin rüyalarından aklından çıkmıyor tam iki senedir psikoloğa gidiyor "dediklerim bişey anlamamıştım."anlamadım "dedim seslice nefes alarak."Rüyasına girdiği kızı bir süre sonra çizmeye başlamıştı ve sen osun o çizdiği kız"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAF BİR ATIŞ
Teen FictionHer şeyin belirli bir zamanı var derdi annem ve buna inanmıştım.Hayır her şeyin zamanı değil yarası,yara bandı vardı. Bir insan yaşamı boyunca kalbi ortalama 2,6 milyar kez atar.Peki sen kaç kalp atışına sebeb oldun. Kaç kez kalpinin üzüntüyle atmas...