Değmeyen şeyler var hayata.
Üzülmeye değmeyen ayrılıklar
Düşünmeye değmeyen anılar
Konuşmaya bile değmeyen
İnsanlar...2 yıl 3ay önce
Ada yine o çok sevdiği elbiseyi giymiş Aleyna ve Selin ile partideydiler.Masada tanımadığı insanlar olduğunu görünce üzerine sessizlik düşmüştü.
"Hadi DC oynayalım parti usulü olsun"
Kaşlarım çatılmıştı parti usulü doğruluk cesaretli nasıldı ki?
Herkes olur dercesine kafasını sallamış fakat benden onay gelmeyince tüm gözler bana bakıyordu hadi dercesine.Kafamı sallamak zorunda kalmıştım.
Sağladığımda ise oyun başlamıştı.Şişe
İki kıza gösterince kızlardan biri diğer kıza
"D mi C mi?"
Diyince merakla öbür kıza baktım.
"Tabikide D "
Deyince kız düşünceli bir şekil almıştı cevap verecek kız.
"En son kiminle nerede öpüştün"
Bu soru ağzımı şaşkınca açmama neden oldu.
Masada ki bardakta duran sefaf içeceği su sanıp kafa dikmiştim.O sert tadla yüzümü buruşturdum bu da neydi şimdi ne içmiştim ben.Sesli müziğin verdiği etkiyle kalkıp dans etmek istedim.Yerimde kıpırdanmaya başladığımda tüm gözler beni bulmuştu.
Durmam gerektiğini hissederek dudaklarımı büzmüştüm.İğrenç şeyler yaptırıyorlardı fakat keyifle izliyordum o kadar bilinçsizdim ki.Yaptırdıkları şeylere gelirsek git şunla öpüş,donunu çıkar ,üzerime otur ,burdan sonra benimle birlikte olacaksın vb. iğrenç şeylerdi.Bilinçli olsaydım hepsini yüzüne teker teker tükürür def olup giderdim bu yerden.Burası neresiydiki onu bile unutmuştum etrafta gözlerimi gezdirdim ismini bile unutuğum mekanda bi masada oturuyordum.Aleyna ile Selin yoktu yanımda tektim bunu umursamadım çünkü parti Selin'in sevgilisin partisiydi.Onunla olmalıdır şimdi Selin. Peki ya Aleyna o nerelerdeydi.Kafamdaki düşünceleri bölen bir ses ile ürktüm "sana geldi "kaşlarım çatılmıştı ney bana gelmiş olabilirdi ki "ney bana geldi"yanımda oturan kumral çocuğun dudaklarında beliren alaycı gülümse ile konuşmaya başladı "oyun sırası şişe seni gösteriyor bak" eliyle gösterdiği şişeye bakınca beni gösteriyordu öbür ucunda ise tüm kolları dövme doluydu.Dövmelerini ve kaşlarını göstermek için atlet giyen bir erkeği gösteriyordu.
"D mi C mi"
"C" dudaklarımdan tereddüt etmeden çıkan söze şaşırmış ne yaptığımı sorguluyordum.
Çocuk keyifle elerini bir birine sürtü şimdi elime düştün dercesine .Sadece onu izliyor yapmam gerektiğini söylemesini bekliyordum.Elini havaya kaldırırken bar masasında oturan birini gösterdi ardından"git onu öp"gösterdiği kişi hayalimdeki erkek modeliyle tıpa tıp aynıydı.Gülümsedim ayağa kalkıp mini eteğimi düzelttim.Ona doğru yürüdüm her bir adım mesafe kat etiğimde çok güzel duran yüzünü inceleye inceleye gelmiştim yanına.Yanında ki boş sandalyeye oturduğumda dönüpte yüzüme bile bakmadı.
"Hey nasılsın"dikkatini çekmek için söylediğim sözlerle kara gözleri beni buldu .Gözlerimden başka bir yerime bakmamasına şaşırmıştım.Neden beni incelemiyordu ."iyi "beni sormamasına tepki olarak dudaklarımı büzdüm.Onun bunu fark etmesiyle o güzel dudakları kıvrıldı "hangi takımlısın" sorduğum soru ne kadar saçma ve yersizdiki utanmıştım kızaran yanaklarımı saklamak için elimle kapatım yanaklarımı cevap vermiycek sanarken "Galatasaray "
hemen duyduğum takımı Fenerbahçe sanarak ona avucumu gösterip "çak bakalım"dediğimde elini uzatmış elime çak yaptığında değen ellerimiz ayrıldığında elime bakıp saf saf gülmüştüm "Saf bir atış desene şuna ada"kendi kendime konuşmuştum o ise bakışlarını bana döndürüp kaşlarını çatmıştı niçin çatıyordu o güzel kaşlarını yaşlanınca kırışıklık olurdu.O bana bakınca derince gülümsedim ne o Galatasaray mı demişti hayır olamaz "Ne Galatasaray mı?"sorduğum soru karşısında tıpkı bir çocukla konuşur gibi konuştu "evet Galatasaray "
"O zaman desene her güzelin bir kurusu varmış diye "söylediklerimle kaşları düz bir hal almış gözlerinde parıltı görmüştüm.O kadar tatlı ve yakışıklıydı ki önünde erimem an meselesiydi."Ben güzel miyim ki?" Sorduğu soru karşısında ona bakmak için kaldırdığım kafamla birlikte bakıştık,bakıştık,bakıştık."hm,hm hemde çok "kasılmıştım eli koluma değince "nefes
al "demesiyle unutuğum ve neden kasıldığımı ve nefes almayı nasıl unutmuş olduğum kafamda dolanırken "madem bu kadar güzellim bende sana bişey diycem"diyceği şeyi merakla bekledim o ise yavaşça benim kulağıma eğildiğinde"sende fazlasıyla güzel olmalısın ki seni görür görmez"eliyle kalbini gösterip"burası şıkıştı atışları yavaşladı "yakınlığını hesaba katarak burun buruna gelmemizi sağladım."madem etkilendin benden öp beni " dediğimde kulağım ne dediğimi duymaz hale geldi."Öpiyim mi seni "demesiyle gülümseyip "öp nolur be-"dudaklarıma kapanan dudakları bir an ayaklarımı yerden kesti.Her anlamda yerden kesilmişti ayaklarım .Onu daha çok hissetmek için elerimi boynuna dolamış kendime çekmiştim fakat o öpmeyi bırakmış bana bakıyordu gözlerime derinden bakıyordu.Sanki her ayrıntısına kafasına kazıyordu.Dudakları tekrar dudaklarıma kapanınca dudağımın yanında olan benimi de öperek nefesini yanaklarıma denemesini sağladı.Mesafemiz aynıydı boynuma değen burnuyla iyice kasılmıştım.Neyse ki "görüşeceğiz"diyip kalkmıştı.Ben ne yaptığımı sorgular neler olduğunu anlamayan bakışlarla orada öylece kala kalmıştım.Taki barmenin sesini duyasıya kadar.Evime nasıl girmiş nasıl uyumuştum.Hatırlamıyorum .Uyandığımda ise kafam ağrıyor dün geceye dair hiç bir şey hatırlamıyordum.3.kişi ağzından
Ada herşeyi unutmuş hayatına geri kaldığı yerden devam edebilmişti fakat Ozan için bu söylenemezdi.Onun ormanlarında kaybolan Ozan bir türlü evini bulamıyordu.Ev sadece dört duvar mıydı?Hayır ev bazen bir insanda olabiliyordu.Ozan adanın ormanlarında adayı arıyor bulamıyordu.Ada ise onun aklından ve rüyalarından çıkmıyor her gün ona kendini hatırlatıyordu.Ozan çağreyi rüyasına girip duran kadını çizmekle buldu.Çizdi çizdi ama rüyalar hep tekrarlandı.Ozan baştan beri psikoloğa gidiyor fakat bir fayda etmiyordu.Hayatına devam etmeye başlamak için adımlar atarken Palmiye kafede onla karşılaşmış .2 yıldır rüyasına girdiği kız şimdi önündeki masadaymış.1,5 yıldır çizdiği ormanlar şimdi karşısındaymış ve ona bir çıkış yolu gösteren harita vermişlerdi sanki şimdi gerçekten de mutlu olacağına inanıyordu.
Adadan...
O ne demişti öyle Ozanın yıllarca rüyasına girmiş ve o rüyasına girmiş kızı çizmiş ve o resimdeki kız benmiymişim.
Beni iki yıl boyu aramış bulamamıştı.Şimdi nasıl buldu veya tesadüfmüydü.Acaba nasıl tanışmıştık .Kesin ben o gün sarhoş olduğum için onu hatırlamıyordum.Kuzeni beni orada bırakmış Selin ise omzumdan dürtüğünde biraz irkilmiştim ama belli etmemeye çalıştım.Eve dönüş yolu uzundu .Hatrı sayılır bir vakit geçtiğinde evime varmıştım .Ama içeriye girmeden önce kapımın önüne koyulan zarfa baktım .Zarf mor renginde ve gayet nayif duruyordu.Zarfı eğilip almamla birlikte yukarı kalkan eteğimi düzenleyerek içeri girip dış kapıyı kapatım.Adımlarım odama doğru olduğunda elimdeki zarfı masamın üstüne attım.Üzerimdekileri çıkarıp kirli sepetine atıktan sonra duşa girdim.Duştan çıktıktan sonra yüz bakımımı yaptım ve güzel kokmam için gerekenleri sırasıyla yaptım.Zarfı elime almamla beraber artık açma vaktimin geldiğini düşünüyordum .Zarfa nazik davranarak açtığımda bir not olduğunu gördüm .Gece midir seni
Bana düşündüren yoksa
Ben miyim seni
Düşünmek için geceyi bekleyen?Arkamda hisetiğim hareketlerle arkamı dönünce onu görmüştüm .Ne işi vardı evimde .Yoksa özlemime dayanamamışmıydı.Ben onu sevmesemde onun beni sevdiği açık ve barizdi.Ona gülümseyince bir adım üstüme geldi yaklaştıkça yaklaşıyor ben ise hiçbir tepki vermiyordum.Öylece dikilmiş ona bakmak için kalkmış kafamla izliyordum onu.Boyu kaçtı bunun ?
Acaba hangi takımlıydı?.Neyden hoşlanmaz dı mesela,hangi yemekleri sever hangi yemekleri yiğemezdi ?onla ilgili merak etiğim çok şey vardı .Şimdi karşıma ne diye çıkmıştı ki.Bedenlerimizin yakınlığından rahatsız olmuş geri adımlamamla beraber ayağım takılmıştı.Düşmemek için onun tişörtünü tutuşmuştum ama bir işe yaramadı oda düştü benle birlikte yatağa.Çok yakındık bu yakınlıktan rahatsız olmuştum yatağa girebildiğini kadar girdim.Kendimi o kadar çok yatağa bastırmıştım ki onun buram buram gelen nane kokusunu yeni fark ediyordum.Bu koku yabancı gelmiyor üstelik Özlem duygusuyla taşan kalbim de neyin nesiydi.Derince nefes almış kokusu içimi titretmişti.
"Sen bana neden yabancı gelmiyorsun"dediğimde.Çatık kaşları daha da çatıldı "çatma şu kaşlarını yaşlanınca kırışık kırışık olur ."söylediğim cümlelere gülümsedi ben gülümseyişini izlerken beni cevapsız bırakmıştı.O gözlerime odaklanmaya çalışıyordu "bu gözler ben-"
Odamın kapısının açılmasıyla hareket edememiş kapıya bile bakamıyor kimin geldiğini bile bilmiyordum .Bir çığlık tüm odayı doldurunca Ozan üzerimden kalkımayı akıl etmişti çığlık atanın Nil olduğunu gördüm .Ne diyecektim şimdi ona?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAF BİR ATIŞ
Teen FictionHer şeyin belirli bir zamanı var derdi annem ve buna inanmıştım.Hayır her şeyin zamanı değil yarası,yara bandı vardı. Bir insan yaşamı boyunca kalbi ortalama 2,6 milyar kez atar.Peki sen kaç kalp atışına sebeb oldun. Kaç kez kalpinin üzüntüyle atmas...