ANKA KUŞUNUN CİNAYETİ

Tanıtım ve 1. bölüm

Selam gençlik! Biliyorum kırk tane hikaye yazıp hepsini sildim ama bu sefer silmeyeceğim inşallah yani. Öncelikle kendim zaten dehşet dolu kitaplara bayılan bir kişiyim. Ve hep böyle içimde isterdim böyle bir kitap yazmayı. Nasip oldu. Bu kitabı ben 5. Sınıfta falan yazdım herhalde tam hatırlamıyorum ama önceden vardı taslakta şimdi paylaşmak istedim çünkü okudum her ne kadar klişe kısımlar olsa da güzel oldu. Karakterlere model seçmeyeceğim 3 tane ana karakter var çünkü ama ilerleyen zamanlarda fikrim değişebilir eğer farklı bir kitap yazarsam aklımda var model her neyse kitap dehşet üzerine dayalı zaten ilk bölümlerde çok değinmedim çünkü diğer bölümlerde daha çok hissedilsin ilk bölümlerde alıştırma gibi birşey olsun istedim fjabfkb. Adlardan başlayalım benim çok sevdiğim bir isim var başrolde "briella" daha sonra "Agnes" ve "Layana" var lahana dermis gibi ama güzel. Kitapta 3 tane liseli kızın seri katilleri, kötü insanları, onlara karışanları öldürmesi anlatılıyor nereden aklıma geldi bilmiyorum inanın bir anda otomatik yüklendi ve fikir hoşuma gitti. Adını şöyle buldum bir dizi izlerken "beyaz kelebeğin cinayeti" adlı bir kitap gördüm çok hoşuma gitti kitap Korece bu arada ama Türkçesi var mı bilmiyorum araştırma yaparım her neyse bende buradan ilham almak istedim anka kuşu benim cook sevdiğim bir kuş her ne kadar anka kuşu bir efsane olsa da ilham kaynağı oldu bana jdkanfl. Neyse ya sıkıldım ben bölüme geçelim  hadi.

1. Bölüm: başlangıç

Dehşetin hikayesi..

Dünya’da adaletin sağlanması için mutlaka birinin doğup, birinin ölmesi gerekir. Bu dünyanın kanunudur ve bunu değiştirmek mümkün değildir. Bu kanunu yerine getirmek için seri katiller, mafyalar çalışıyor. Bizde öyleyiz. Ama merak etmeyin, biz seri katil yada mafya değiliz hayır, biz daha da kötüsüyüz. Seviye atlamış hâli diyebilirsiniz. Kan ve dehşetten besleniyoruz. Vampir? Hayır tabii ki. Canavar? Haha, saçmalamayın isterseniz. Bizler de insanız ama dehşetten besleniyoruz. Öyle düşünün yani. 3 arkadaşız. Agnes, briella, ve Layana. Lise öğrencisiyiz fakat yaptığımız şeyleri bir lise öğrencisinin yapması tahmin edilemez bu yüzden yakalanmamız imkansız ki eğer yakalansaydık bu kadar  profesyonelleşemez dik. İsterseniz hikayemize geçelim. Bakalım neler yapmışız?

﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋﹋
Briella'nın anlatımıyla;

“Evet arkadaşlar, tahtadaki formülü çözmek isteyen? Agnes, briel?”

“Yok hocam teşekkürler ben almayayım.” Dedi Agnes. Matematik ile arası da yoktu zaten.

“Ben de almayayım hocam. Pek çözemedim bunu.”

“Peki o zaman, grubu tamamlayalım. Layana sen kalkmak ister misin?”

“Deneye bilirim hocam.” Layana matematik konusunda gerçekten çok iyiydi. İlk defa matematiği iyi olan katil görmüş olmalısınız. Tahminimce yani.

Layana tahtaya kalktı ve çözmeye başladı. Formamız gömlek ve etek olduğu için etek giymek zorundaydık ve eteğimiz de gerçekten kısaydı ama biz asla etek giymiyorduk. Sadece kontrol olduğu zaman giyiyorduk çünkü ergen ve düşüncesi gelişmemiş erkeklerin pis bakışlarını üzerimizde hissetmek çok sinir bozucu ve mide bulandırıcı. Ama Layana ısrarla eteği giyiyordu her ne kadar uyarsak da. Hoşuna gidiyordu etek giymek. Aşko kuşko olmak bunu gerektirir diyordu biz sorunca. Kusasım geliyor ama dayanıyorum çünkü bir dahaki gün sağ kalamayabilirim. Ama o ergen erkekler Layana’ya bakmıyordu çünkü korkuyorlardı ondan. Ölümcül bakışları vardı bazen bende korkuyorum ondan. Layana çözdü ve yerine oturdu. Hoca layana’yı tebrik etti. Ve zil çaldı.

Sınıfın gıcık kızı daha doğrusu erkek manyağı olan kızı yanımıza geldi. Agnes ve ben yan yana oturuyoruz. Layana da arkamızda tek oturuyor. Gıcık kız dediğim kız da Kaylee. Gerçekten tam bir erkek avcısı. Iyy. Kaylee geldi ve layana’nın yanına oturdu. Layana ters ters baktı. Biz de öyleydik. Kaylee bize bakıp gülümsüyordu. Biz de tam tersi tiksinç bir tiple bakıyorduk. Kaylee bize yaklaştı ve
“Kızlar size bir şey söylemem lazım” dedi sessizce.

“Söyle.” Dedi agnes.

“biliyorsunuz ki yarın benim doğum günüm.” Dedi.

“Yo, bilmiyoruz.” Dedi agnes. Agnes kaylee’ye olan gıcıklığını çok fazla dışa vuruyordu. Kişiliği öyleydi gerçi onun.

“Neyse. Yarın doğum günüm için evimde bir parti düzenliyorum. Siz de gelin. Bunu söylemek için geldim.”