Heyecan.
Uzun yıllardır hissetmediğim bir duyguydu. Beş-altı yılımı evde yataklarda geçirmiştim. Geçen sene ise anca kendimi toparlayabilmiştim.Aslındaabimin zoru ile bu göreve gelmiştim. Benim zamana ihtiyacım vardı ama kimse bana zaman tanımadı.Kimse anlayış göstermedi bana. Ne istediğim meslek konusunda ne de aşk hayatı konusunda..."Hadi Irmak ya ne oyalandın."dedi Ateş kapının arkasından. "Alt tarafı sana verilen kıyafetleri giyeceksin" Ateş yani abimin bunlar normal hali."Tamam Ateş geliyorum." Dedim küpeleri kulağıma takarken.
"ABİ ULAN ABİ! BİR DAHA SAKIN BANA İSMİM İLE HİTAP ETME! SENİ ÖLDÜRÜRÜM ANLADIN MI BENİ LAN!" Evet bunu yapardı.Ama onun damarına basmayı seviyordum."Ateş,Ateş,Ateş,Ateş."diyerek daha çok kızdırdım. "Irmak..."sakin çıkıyordu sesi. Ancak bir anda kükremeğe başladı küpeyi takan elim duraksadı. Sonradansa sessizce kırkırdadım " SENİ ANA RAHMİNE GÖNDERİRİM ÇOCUK."Sanırım biraz sinirliydi ama bu beni hiç alakadar etmiyordu."Aynı hayırsız kadının rahminden çıktık"dedim."Giderken beni özleme diye senide alırım yanıma".sonkez aynaya baktım.
Hazırdım yani bedenen ama ruhsal olarak hiç hazır hissetmiyorum. Uzun bir aradan sonra göreve çıkacaktım ve hata yapmaktan çok korkuyordum. Birşey yaparsam ne olacaktı? Uzun süredir hissetmediğim ikinci duygu olan korku bugün beni hiç bırakmaya niyeti yok gibiydi. Korkuyordum. Çok korkuyordum. Nedenini bilmediğim şekilde çok korkuyordum.
Derin bir nefes aldım.
Yapabilirsin ırmak. Yapabilirsin kızım. Hadi onlara sahaların kraliçesi kim göster
Yapacaktım. Evet korkmamla birşey değişmeyecekti.
Görev hazırdı. Herşey hazırdı. Ama ben hazır değildim. Dedi kalbim. Kalbim kırılmak istemiyordu Ömer'i görmek istemiyordu.Bu görevde onu görme olasılığım vardı. Bunu bende ona yapmazdım. Ömer aklıma geldiğinde Nehir geliyordu aklıma. Elim karnıma gitti. Ve dikiş izinin olduğu bölgeyi okşadım acısı hala derin di hep derin olacaktı.
Neden yaptım bunu sana ben Nehir? Nasıl kıyabildim sana ben Nehir? Bu kadar kötü birisi olduğumu bilsen benden nefret eder miydin Nehir?
Üzülüyordum onun hiçbir suçu yoktu ne suçu olabilirdiki değil mi?
Oda kimsesiz kaldı benim gibi. Bunu ona yaptığım için kendimden 5-6 yıldır nefret ediyorum.'Kalpsizin teki' demişti bana Neva . Ben uzaktan kalpsiz gibi mi duruyordum? Ama ben istiyerek kalpsiz olmadım ki. Beni mecbur bıraktılar.
Ben kalpsiz yaşamayı abimden öğrenmiştim. O bana kalbimin olduğunu unutturdu.Hem kalpsiz biri nasıl daha yüzünü bile görmediği birini özler.Düşüncelerimden çıkmama neden olan kapının sertçe vurulması oldu. "Çık artık lan çıkkk . " dedi bıkkınlıla Ateş. Bu sefer son kez aynaya baktım.
Üzerimde kısa bir simli elbise vardı ve güzel bir dekoltesi vardı. Onun gibi simli eldivenlerim. Siyah kilotlu çorap
Ve siyah topuklu ayakkabılarımla çok güzel gözüküyordum . Saçımı açmak ve açmamak arasında kalsam da açmakta karar verdim ve saçımı açtım. Kıyafetim zaten simli olduğu için hafif bir makyaj yapmıştım.Üztüme kaban alma gereği duymadım çünkü zaten arabadan inip direk restorana gireceğimiz için lazım değildi. Yanıma mini bir çanta aldım telefonum sığsın yeterdi bana. Kulağıma görevdeyken haberleşmek için kulaklık taktım.Hızlı adımlarla kapıya doğru yürüdüm ve kapıyı açtım.
Ateş yine ismi gibi ateş ediyordu. Üzerinde beyaz bir gömlek vardı ve nerdeyse üç-dört düğmesi açıktı. Hayır yani zaman neden gömlek giydin üstüne tövbe tövbe memelerin görünüyor be adam. Altında siyah kumaş bir pantalon vardı. Elleri ceplerinde beni sinirle bekliyordu. Cidden üstüne birşey almayacak mı. Hasta olacak ona bakmak istemiyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAŞA SAR +18
RandomKorku tüm bedenimi hapsetmişti. Ayaz Avan karşımda dimdik ama bir o kadarda heyacanlıydı. "Başa saralım mı ırmak? Sanki hiç tanışmamışız gibi. Sadece arkadaş olalım. Ona bile razıyım ama düşman olmayalım. " dedi Ayaz .bana sarılmak için öne bir adı...