Sürünerek sana geri dönüyorum [pedri & gavi]

[7]

Gavi, kalçalarının genişliğini yoklayan çevik bir vücuda sahip, ağzının sıcaklığı alfayı boğazının derinliklerine kadar yutarken burnu Gavi'nin leğen kemiğine gömülmüş bir omeganın hayalini kurdu.

Gavi zor nefes alıyordu, aralık dudaklarından küçük bir inilti çıkarken göğsü inip kalkıyordu. Omega'nın kısa kahverengi buklelerine dokunmak için çabalarken dudaklarından daha yüksek, daha uzun bir inilti döküldü, karnındaki sıcaklık onun uyluklarını omeganın kafasına sıkıca sıkıştırmasına neden oldu

titrek bir nefes verdi, elini omeganın saçlarının arasından geçirdi, sonra parmaklarını omeganın kafasının arkasındaki kalın kahverengi buklelerin etrafına sıkıca doladı ve yüzünü bir an olsun görebilmek için onu yukarı doğru çekerek yüzünü görmek istedi rüyada olduğuna kanaat getirdi, aleti bu görüntüye karşı seğirdi. Omega onun saldırganlığı karşısında yumuşak bir inilti çıkardı.

Gavi'nin uyku sersemlemiş beyni görüntünün tamamını yaratmaya kendini ikna edemedi, ancak ona bakan koyu kahverengi gözler şüphe götürmezdi; salyası çenesinden aşağı yuvarlanıp Gavi'nin müstehcen ıslaklığının sınırlarının dışına düşerken ona ağır ağır göz kırpıp duruyorlardı. rüyadaydı

Ve sonra rüyadaki Pedri sırıtıyordu, Gavi'ye çileden çıkarıcı kendini beğenmişlikle bakarken yanakları kızarmaya başlamıştı, "alfa..." diye mırıldanıyordu.

"Siktir," diye tısladı Gavi ve rüyadan uyandı sarhoş edici sıcaklığın aletini tekar sardığını hissetti, nefesinin kontrolünü tekrar kazanmaya çalışırken başı geriye düştü.

Pedri, "Pablo," diye mırıldandı, alaycı bir şekilde aletinin ucunu emerken dudaklarının köşeleri hâlâ sinir bozucu bir şekilde yukarı doğru kıvrılıyordu. "Alfa." Kulağa ilahi gibi geliyordu.

"Siktir," diye tısladı Gavi, boğazından yeni bir nefes çıkarken başı geriye düştü.

Pedri, genç olanın uyanık olduğunu fark ettiğinde hemen kucağına tırmandı, o iri, kapaklı gözleriyle alfaya baktı, güçlü vanilya kokusunu heryere ulaştırmıştı. Gavi'nin boyunu yavaşça arkasından okşadı. odanın her yerinden duyalacak o baştan çıkarıcı sesiyle. "Alfa," diye inledi, genç olanın aletine doğru sürtünerek. "Pablo, yapabilir miyim?"

Gavi alçak sesle inledi, başparmakları Pedri'nin kalçalarının üzerinde yavaşça daireler çiziyordu. "İhtiyacın olanı al, omega," diye mırıldandı, uykulu sesiyle ve parmaklarını Pedri'nin kalçalarına sımsıkı tutarken, omega minnetle inledi ve dizlerinin üzerine kalktı, alfanın aletinin üzerine ihtiyatlı bir şekilde çökmeden önce başını geriye inledi. ağzı açık, sessiz bir solukla.

Pedri bunda iyiydi, bunda fazlasıyla iyiydi, açıkça deneyimliydi ve bu, Gavi'nin göğsünde garip bir dalgalanmaya yol açtı; parmakları, dokunuşu altında esnek bir şekilde hareket eden omeganın derisine daha da battı. Pedri yavaş ve temkinli bir şekilde hareket ediyordu ama çaresizliğin kokusu odayı boğmaya başladıkça daha da özensizleşti. Gavi, omeganın ne istediğini şaşırtıcı bir kolaylıkla anlayabiliyor, Pedri'nin vücudunun hareketlerini bir kitap gibi, sanki avucunun içi kadar tanıdıkmış gibi okuyabiliyordu. Topuklarını şilteye gömdü, avuçlarını Pedri'nin kalçalarına bastırdı ve homurdanarak kalçalarını yukarıya doğru salladı, hava almak için nefes nefeseyken pedri'nin dudaklarından yüksek bir inilti kaçtı.

"Siktir," diye hıçkırdı Omega, kaygan dokusu Gavi'nin leğen kemiğinde toplanıyor ve derileri buluştuğunda gürültülü bir şaplak sesi çıkarıyor , ince kaygan boncuklar vücutlarını derilerinin yapamadığı yerlerde birbirine bağlıyordu. "Çok iyisin, alfa." Ve Gavi onaylayarak homurdandı, kalçalarını hızlı bir şekilde yukarı doğru itti, zevklerini kovalamak için bacaklarındaki yanmayı görmezden gelirken dişlerini gıcırdattı, orgazmının tadı dilinin arkasına doğru sürünüyordu.