Jisung'un Ağzından
Minho ile okula gelimştik. İkizimde ayrılmıştık o kendi dolabına bende kendi dolabıma dolabımı açtığımda içinde bir not vardı nota baktığımda öğlen arası konferans salonuna gel diyordu kimin tarafından yazıldığınıda bilmiyordum pek güvenmiyorum ama yine de gitmem lazım dı. Sonunda ders başlamıştı ders saatinde sınıfa yeni bir öğrenci gelmişti sınıfa girer girmez bütün sinirlerimin başıma toplandığını hissettim ve sıranın altından ellerimi sıkıyordum
"Merhaba ben Han Yun-jo buraya yeni geldim umarım iyi anlaşabiliriz"
Sıralara göz gezdirirken beni görüdüğünde donup kalmıştı tabi kimse bilmiyordu "Han Yun-jo' un Abisi Han Jisung" olduğunu. Ders bitmişti ders biter bitmez Yun-jo'nun kolundan tutup onu sürüklemeye başladım arkamdan Minho ve Changbin meraklı gözlerle bakıyorlardı. Onu okulun arka bahçesine getirmiştim getirir getirmez onu duvara fîrlatmıştım ve konuşmaya başladım.
Jisung: SEN NE HAKLA BU OKUKA GELİRSİN?! YETMEDİ Mİ EVDEDE YAPTIKLARIN?!
Yun-jo: HYUNG LÜTFEN BİR DİN-
Yüzüne inen tokatla susmuştu
Jisung: NEYİNİ DİNLİYECECEĞİM BEN SENİN SÖYLESENE?!
Yun-jo: Ben üzgünüm...
Jisung: üzgün müsün? ÜZGÜN MÜSÜN SONUNDA HATANI HATIRLADIN MI? SAKIN BİR DAHA GÖZÜME GÖZÜKME HAN YUN-JO.
Yazarın Ağzından
Öğlen arası olmuştu Jisung çantasını topladıktan sonra dikkat çekmeden konferans salonuna doğru yürümeye başladı konferans salonunda kimse yoktu Jisung etrafa bakınırken bilinmeyen bir numaranın Jisung'a Sahnenin Arkasına Gel diye mesaj attığını görmüştü Jisung sahnenin arkasına gidip etrafa bakarken birden kafasına inen darbeyle kendini yere bırakmıştı en son gözünü kapatmadan önce gördüğü şey birisinin ona "Umarım bir kere daha görüşebiliriz Han Jisung" olmuştu ve kendini orada bırakmıştı.
Minho'nun Ağzından
Derste sınıfa biri gelmişti Jisung onu gördüğü anda ellerini sıranın altından yumruk yaptığını görmüştüm Jisung'a baktığımda sinirden öldüreceke gibi gözüküyordu. Çocuk Jisung'u gördüğünde donup kalmıştı tabi ki de merak etmiştim ders bittiğinde Jisung çocuğun kolundan tutup onu sürüklemeye başlamıştı Jisung'un çocuğa bir şey yapmadından kotktuğumun için peşlerinden bende gitmiştim. Jisung çocuğu arka bahçeye getirmişti çocuğu duvara fırlatıp bağırmaya başlamıştı. Orda duyduğum şeyden sonra donup kalmıştım ne yani o çocuk Jisung'un kardeşimiydi. Aklıma şimdi geldi geçen telefonda konuştuğu kişi de demek ki kardeşiydi neden ondan o kadar nefret ediyor en fazla ne yapmış olabilirdi ki?
Zil çaldığında hemen koşarak sınıfa gitmiştim umarım Jisung beni görmemiştir. Öğlen arası olduğunda Jisung hızlıca çantasını toparlamaya başlamıştı hemen sınıftan çıkmıştı onun başına bir şey gelmesinden korkuyordum konferans salonuna doğru yürüyordu ne yapıcaktı orada? Bende hemen peşinden gittim konferans salonuna geldiğinde ilk önce etrafa baktı sonra ise telefona baktı telefona bakar bakmaz sahnenin arka kısmına gidiyordu ben onu hala kapıdan izliyordum burası sahnenin arka kısmını göstermiyordu biraz beklemeye başladım sonra ise yere düşme sesi geldi daha fazla dayanamadan oraya koşmaya başladım sahenin Arkasına gittiğimde asla böyle bir şey beklemiyordum yerde kanlar içerisinde yatan bir Jisung..
________________________________________
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Not Me[Minsung]
General FictionHiç aile baskısı gören,dışlanan,şiddet gören,sosyal anksiyete ile uğraşan,derslerle kafayı bozmuş birisiyle arkadaş olmak ister miydiniz. Bazıları istemezdi bazıları ise onları düzeltmek için elinden geleni yaparlardı ve Minho'da o kişileri düzeltme...