Chapter 4-Felix

28 5 0
                                    

Yukarı çıktığımda yere çömelip ağladım. Neden böyle olmak zorundalardi ki?..Birkaç dakika kadar ağladım ve sonra kendimi toplayıp sınıfa gitmeye karar verdim. Zar zor ayağa kalkarak sınıfa gitmeye çalıştım.

Kapının önüne geldiğimde son kez gözyaşlarımı sildim ve kapıyı tıklatarak içeri girdim,zaten dersler boştu. Sınıfa girdiğimde bütün sınıf bana bakıyordu ve neden baktıklarını anlayamamıştım. Sessizce sirama gittim ancak siniftakiler bana bakarak birbirleriyle fisildasiyorlardi. Çok umursamadan telefony aldım, bildirim gelmişti ve okulun sayfasındandı.

Taehyun'un çektiği videoydu bu. Ne? Videonun tamamını izlemiştim ancak onlara karşı çıktığım bölüm konulmamisti. Yorumlara baktığımda,

X:su çocuktan ne istiyorsunuz ya hemen agliyo.
Y: yüzündeki çiller çok iğrenç duruyor.
Z-daha çok yapın suna lütfen çok keyifli :)
T: yapanlarin ellerine sağlık
S-bi ara okulun önünde dövün ya daha eğlenceli
Gibi yorumlar vardı. Daha fazla okumadan kapattım. Neden bu kadar çok zorbalık yapmayı seviyorlardi ki?

En son okulun çıkışında diplomamı, ve birkaç gereksiz okul belgelerini alıp eve gidiyordum. Cidden bütün okul bana bakıyordu. O kadar rahatsız oldum ki sadece yere bakarak yürüdüm.Eve vardığımda odama çıktım,neyseki babam yine yoktu. Bugün son gündü, o kadar mutluydum ki hemen kuzenim Eun-woo'ya anlattım. Herzaman bana destek olurdu. İmkanları oldukça yanıma gelirdi. İlk defa bende onlara gidecektim.

Kore'ye gidiyordum. Avusturalya benim için tam bir kabustu. Neyseki kurtulyordum. Uçak gece saat 2'de kalkıyordu, daha 6 saatim olduğu için biraz yatağa girdim ve uyudum.

Kendim uyandığımda saat 11' e geliyordu. Çantamı ve bavulumu hazırladığım da birazda lavaboda kendime küçük bir makyaj yaptım. Dana 1.30 saatim vardı ve bugünkü notumu gunlugume yazmadigim aklıma geldi. Çantamdan günlüğümü çıkarıp yere oturdum ve yazmaya başladım.

Hani böyle için dolar ya,ama anlatamazsın kimseye. Kime ne anlatabilirsin ki! Canını yakan şeyleri anlatınca daha çok yakacağını adım gibi biliyorken..Zaten Eun-woo haricinde kimseye anlatmadım, düşünmüyorum. Ama kimse anlamaz neden anlatmadigini. En yakınlarına bile birşey danisirken öfkeli,sınırlı ters tepki alınca (çok basit bir soru olsa bile) anlatmaktan doğuyor insan en başından.

Yazip, cantama koydum. Bu yazdıklarım canımı yaksada umursamadan yaziyordum. Telefonumu elime alıp dolasmistim. Nihayet vakit geldiğinde okul otobüsü beni almaya geldi. Yani bu saatte.

Havalimanina geldiğimde biraz bekledim. Anons yapıldı ve 5 dakika içinde uçak kalkacaktı.

Otobüse bindim ve kulaklığımı takip yerime oturdum. Kafamı cama yaslayıp Eun woo'ya bir mesaj attım.

" Uçağa bindim Eun,yarın Şaban 8'de orda olucam, iyi geceler serefsiz" yazdım ve anında mesaj geldi.

"Bekliyorum Lix, coook dikkatli ol bak" dedi. Mesajına kalp koyup kendimi uykunun kollarına teslim ettim.


|-----------------------|


Sonunda Kore'ye varmıştım. Hava limanında beni bekleyen bir Eunwoo'yu görerek, kosarak yanına gitmiştim.

E;"Hoşgeldin lan got nasılsın"

F: "sadece uyudum ya ama yinede yorgunum."

E:"tamam hadi gel eve gidelim"

F:"lan hemen gitme gel yardım et şurda gotum çıktı ya"

E:" yani,banane "

F:"hadi ama ya uykum var bak uyumam lazım pic al şunları"

E:"sana biraz tolerans tanıyorum,off agirmis bune"

F:"anneye oflanmaz ama" diyerek ikiside gülerek arabanın yanına gelmiş ve arabaya binip yola koyulmuslardi.



-------------------------------------------------

Selammmm! Bugün acelem olduğu için kısa oldu yoksa uzun yapcaktim ve konuya gecicektim. Buarada hyunjin den bi haber yani birkaç bolum sonra geliceek. Şimdilik burda bitiriyorumm!..

Seviliyorsunuzz!💗✨

-------✿⁠

Sunshine/HyunlixHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin