3

43 9 3
                                    

Selamlarr okuma var evet ama oylar ve yorum biraz az yanii daha fazla oy ve yorum yaparsanız sevinirim keyifli okumalarr

___________________________________

***

"V eşittir"

Bay Kim tuhaf bir şekilde gülümsemeye devam ederken bakışlarımı Jimin'e çevirdim ve onunda şaşkın gözlerle bana baktığını fark ettim. 

"Ne sikim oluyor lan bu adama?" Jimin ne kadar sessiz konuşsada Bay Kim aniden bakışlarını bize çevirince irkilmeden edemedim.. Eğer duyduysa baya güzel sıçardık çünkü.

"Bir şey mi dedin Jeon?" Yüzündeki tuhaf sırıtış ve delici bakışları hala yerini koruyordu fakat bu sefer o bakışları bana dönüktü..  "H-hayır hocam , hiçbirşey demedim." Hasiktir o kadar gerilmişim ki kekelemeden edemedim. Bay Kim ise ürkütücü bir şekilde kıkırdadı ve sanırım  ben ve Jimin dışında kimse bundan rahatsız değildi.

Bay Kim, tam birşey söyleyecek iken telefonundan gelen bildirim sesi ile susup telefonunu çıkarttı ve birkaç saniye gözlerini telefon ekranında gezdirdikten sonra az önceki sırıtışının aksine tatlı bir gülümseme ile tekrar başını kaldırdı. 

"Evet gençler sizlere iyi bir haberim var. Bir kamp gezimiz olacakmış. İki gün sonra yani cuma saat 13.00 gidiş, pazar 00.00 civarı da dönüş. Son derslere doğru bilgilendirme kağıdı gelir diye düşünüyorum katılmak isteyenler kağıtta yazan miktarı yarın Bay Lee'ye teslim edicekmiş."

Jimin'in hala bön bön bana baktığını fark edip sinirle iç çektim "Kodumun aptalı bakma bana öyle, beni de yakacaktın!"

"Kes be aa kendimi mi yaksaydım? Hayır madem ben sana iftira atamayacağım neden arkadaşız he? " Ben tam konuşacakken kulaklarımı dolduran o gür sesle bakışlarımı Bay Kim'e çevirdim.

"Gençler geziye gelen öğretmenler ben ve Bayan Dae olacakmışız, bilginize." Sınıftan kamp hakkında uğultular yükselmeye başlayınca Bay Kim el çırparak sınıfın dikkatini çekti.

"Gençler dersin bitmesine 6 dakika var. Ben çıkıyorum kendinize iyi bakın." Bay Kim, retro gözlüklerini düzeltip bütün sınıfa, gülümseyerek göz gezdirdi. Bakışlarımız buluşunca kalbimin teklediğini hissettim.. Tanrı aşkına belki de ben abartıyorum değil mi? Ortada o kadar büyük bir şey yok ve ben fazla gergin davranıyorum.. Ayrıca..Bakışları o kadar yoğun ki, ay sikeyim adamın bakışlarında boğulmak istiyorum..

"Ne mal mal bakıyorsun lan iki saattir hocanın yüzüne?" Jimin'in kısık çıkan sesi ile kendime gelip Bay Kim'e gülümsedim ve çantasını da alıp sınıftan çıkışını izledim.
"Ben abartıyorum değil mi Jim?" iç çekerek gözlerimi hemen yan tarafımda duran Jimin'e çevirdim. "Jungkook, aslında.." Cümlenin devamını beklerken kaşlarım çatık bir şekilde Jimin'e bakıyordum.

"Jungkook, aslında.. Şuan onunla hiç ilgilenmiyorum, çünkü kamp var seni küçük beyinli amip! Kahretsin kesin kedim de orda olcakkkk!" Jimin oturduğu yerde kalçasını ve kollarını oynatarak aptal aptal dans etmeye başlayınca sinirle göz devirdim. "Kabahat bende zaten! Senden düzgün cevap bekledim, kendimi avutcaktım, insan bi yardım eder dimi şerefsiz!" Gerizekalı hala kıçını başını oynata oynata dans ediyordu, tanrım delireceğim!

"Kusura bakma kook ama şuan Bay Kim napmış etmiş o kadar umrumda değil ki. Sende aklını boşalt fazla paranoya yapıyorsun az rahatla, ne güzel geziye gideceğiz be!" Jimin binevi haklıydı.. Fazla paranoyak davranıyordum.. O sırada bir anda ciddileşen Jimin kolumu oyacak gibi dürtüp kaşları ile kapının girişini işaret ediyordu..
"Kapıya bak. Geldi yine saplantılı aşığın."

"Ah, lanet olsun yine mi ya!" Elindeki kahvelerle birlikte sırama gelen Sunwoo'yu görmemle sıkıntı ile iç çektim. "Kahve getirdim Jungkook.. Belki canın çekmiştir, ha?" Müdürün oğlu olduğu için Sunwoo'ya kimse birşey diyemiyor, çocuk da ne yaparsa yapsın herşeyden paçayı yırtıyodu..

Evet bunlar pek sorun değil ama kendisi Tam bir sapık. Onu belki de yüzlerce kez müdüre şikayet ettim ama lanet olasıca hiçbir şey olmadan hayatına devam ediyor!
"Hayır sağol." Kısa cevabımın ardından Jimin'e kalkması için kaş göz yapıp sınıf kapısına yöneldim fakat bileğimden sıkıca tutulup çekilmemle durakladım. "Jungkook.. Bir beni dinlesen?" atik bir hamleyle beni  omuzlarımdan tutup duvara yasladı ve ardından elini kalçamın üstüne koydu.

"Ah.. Çok güzelsin Jungkook.. Tamamıyla benim olmanı istiyorum, sadece benim" Daha fazla dayanamayıp Sunwoo'yu sert bir şekilde ittim. "Hayır diyorum lan, hayır! Laftan anlamıyor musun sikik herif?!"

Sunwoo birkaç adım gerileyince gözlerim Jimin'i aradı fakat benim   !mükemmel!    arkadaşim ortalıkta yoktu. Tahtanın olduğu tarafa bakarken o sırada ögretmenler masasına yaslanmış bir şekilde duran ve kaşları çatılmış bir şekilde Sunwoo ile beni izleyen Bay Kim'i gördüm...

___________________
Bittiğ. Biraz geç oldu umarım beğenirsiniz..

Mr. Perfect Physicist? / TAEKOOKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin