PARTİ

8 2 9
                                    

Zile bastım. Öten kuşun sesi her yerde yankılanıyordu. Tam vazgeçmiştim ki...

"Merhaba." Dedi bir kısmı bigudilerle dolu saçlarıyla kapıyı açarak. Yanında bir arkadaşı da vardı.

"Merhaba. Ev arkadaşlarım geldikleri için küçük bir parti veriyoruz. Gelmek ister misiniz?"

Cevap almak için arkadaki kıza bakmıştı. "Bana uyar melise de soralım." Dedi kollarını bağdaştırmış olan kız. At kuyruğu yaptığı saçları ve perçemleriyle güzel duruyordu.

"Bu arada tanıştırayım." Dedi Simge benim kıza baktığımı fark ederek. "Kader bu üniversiteden arkadaşım Gizem. Gizem bu yan komşum Kader."

Derken yanlarına bir kız daha katıldı. Tatlı küçük bir yüzü olan şirin bir kıza benziyordu. "Kader? Ben Melis. Simge senden bahset-" Dedi bana elini uzatarak ancak Gizem'in onu dürtmesiyle sustu.

Elini tuttum. "Memnun oldum."

Simge kapıyı kapatırken "Tamam o zaman ben şu saçlarımdakini çıkarayım. Biz geliriz."

Bense geri içeri döndüm. Gerçekten de Ferit'in dediği kadar vardı. Arka fonda çalan hareketli müzikler. Ayarlanmış ışıklar. Nereden geldiklerini bilmediğim süs ve balonlar vardı bolca. Salonun ortasını boş bırakmışlar eşyaları kenarlara çekmişlerdi. Azelde dahil boş kalan orta alanda birkaç kişi dans ediyor. Balkonda ise sigara içmek için çıkanlar birbirleriyle gülüşüyordu. Üçlü koltuğa ve etrafına tünemiş olan Ferit ve grubunun yanına gittim.

Yeterli sandalye olmadığı için etrafta kitap ve minderleri üzerine oturan kişiler gibi şansıma bulduğum bir minderle koltuğun yanına oturdum.
Sol tarafındaki koltuğun bir köşesinde Jale diğer köşesinde hakan vardı. Diğer tarafımda ise Ferit ve onun yanında da Bekir ile sevgilisinin koluna yaslanmış Fatma vardı.

Ortamda Sarp ile Hakan arasında hararetli bir konuşma dönüyordu.
"Ya-pa-maz-sıın." Dedi sert bir şekilde Sarp.

"Yapmakla kalmaz üzerine ağlatırım."

"Adamsan yap lan ama sonra gelip bana ağlanma."

"Yapıcam. kazanırsam bir ay boyunca istediğimi yaparsın." Dedi hakan serçe parmağını uzatarak.

Hakan'ın iddiasını kabul eden Sarp sırıtarak "kazanamazsan bana istediğim şeyi alırsın."

Ne olduğunu tam olarak anlamayarak onların ladesini telefonuyla kaydeden Ferit'e uzandım. "neden iddiaya girdiler?"

Ferit telefonunu kapatıp bana dönmüştü. "Biliyorsundur. Hakan ve Jale grubun en zenginlerinden."

"Eee bunun konumuzla ne ilgisi var?"

"Geçen yıl Hakan araba yarışlarına katılmıştı ama yakalandı. Böyle olunca da babasıyla tartıştı. Sarp da birinci olmayı bırak yarışlara bile giremeyeceğini söyleyince iddiaya girdiler."

"Daha önce de böyle bir şey olmamış mıydı?"

Yan tarafımdaki Jale Abla neşeyle konuya katıldı. "Evet Hakan'la at yarışında farklı atlara para yatırmıştık ve ben kazanmıştım."

"Ama bu sefer farklı görürsünüz ben kazanıcam." Dedi Hakan.

"Ben seni tutuyorum. Yoksa babanla yine büyük bir kavga ediceksin gibi duruyor." Dedi Fatma.

Jale gülerek "Büyük kavga olsa yine iyi dua et evlatlıktan reddetmesin."

Bekir çok fazla bir şey bilmediği için "Öyle mi?" Dedi şaşırarak.

"Yok Jale yine her zamanki gibi abartıyor. Gerçi bir kız olsaydım ve babamın makyaj markası olsaydı bende rahat olurdum." Dedi imalı bir şekilde.

Jale abla sinirle yanından aldığı yastığı Hakan'nın kafasına atmasıyla "Hadi oradan. Sen nereden bileceksin benim nasıl olduğumu." Diyerek ikisi kavga etmeye başladı. Jale ablanın olduğu yerde kavga etmemesi imkansızdı. Gruptaykende sürekli birileriyle kavga ederdi ama illaki bir şekilde barışırdı. Onların bu haline alıştığım için şuanda bulunduğum bu an bana oldukça rahat bir yer gibi hissettiriyordu. Belki de Ferit ile Azel'in bahsettiği şey buydu.

Titreyen telefonuma baktığında ekranın üzerine Simge'nin mesajı düşmüştü. Yerimden kalkarak onlara kapıyı açtım.

Simge saçındaki bigudileri çıkarmış üzerindeki t-shirt yerine bir bluz giymiş ve tam anlamıyla yakışan bir makyaj yapmıştı. "Çok güzel olmuşsun." Dedim sesimi duyması için ona yaklaşarak.

"Ben balkona gidiyorum." Dedi Gizem gömleğinin cebinden sigarasını çıkararak giderkende ikimizden birine gülümsemişti ama kime olduğunu bilmiyorum.

Melis pembe saçlı kızı görmesiyle "bu Fatoş değil mi? Fatoşş!" Dedi hızla Feritlerin oraya giderek. Biz de onun arkasından gittik.

Melis'in sesini duyan Fatma'nın şaşkınlıkla kafasını çevirmesiyle gördüğü kişiyle sevinçle ayağa kalkarak birbirlerine sarıldılar. "Kuzen ne yapıyorsun burada?"

"Dünya küçükmüş Melis. Simge'e gitmiştim. Meğerse yan tarafımızda sen varmışsın." Diyerek Fatma'nın diğer yanındaki Sarp'ın yerinden kalkıp başka bir yere gitmesiyle oturup konuşmaya daldılar.

Biz de benim az önce oturduğum yere giderek Ferit'in yanında durduk. "Ferit bu yan komşumuz Simge. Simge bu Ferit." Dedim onları tanıştırarak.

"Memnun oldum." Dedi ikisi de el sıkışarak. Minderime oturup ona da gelmesi için yer açtım. "Birlikte mi oturacaksınız yani?" Bu kız gerçekten garip sorular soruyordu.

"Hayır, üç kişiyiz. Bir de Azel." Dedi gülümseyerek.

"Onunla sonra tanıştırırım." Dedim Simge'e.

Jale Ferit'e dönerek "herkes geldi mi?" Dedi. Feritin kafasıyla onaylamasıyla  ayağa kalktı. "E ne bekliyoruz o zaman? Davetiye mi lazım? Hadi oyun oynayalım!" Bunu duyan çoğu kişi yerlerinden kalkmıştı.

"Oyun mu?"

"Tabii bizi ayık bırakmamak için Jale illa bir şeyler bulur." Dedi Sarp ayağa kalkmam için elini uzatırken.

Birkaç dakika sonra neredeyse 12-13 kişi salonda bir yuvarlak halinde oturmuştu.  "E ne oynucaz topladım bizi böyle?" Dedi Hakan yanındaki minderde oturan Jale'ye bakarak.

"Ekstrem bir şey seçesim yok. Sade olsun şişe çevirelim."

"Aman ne heyecan verici." Dedi Bekir. Bu fikirden çok hoşlanmamış gibiydi.

" Öyle deme Bekir. Doğrulukta cevap vermek istemezsen bir shot, cesareti yapmak istemezsen üç shot atıcaksın ve herkesin genel bir soru sorma hakkı var."

"İyi." Dedi sıkkınlıkla.

Yanındaki Fatma minik bardaklara doldurarak bitirdiği bir şişeyi "başlayalım" diyerek ortaya yuvarladı.

Jale "İşte benim kızım." Diyerek tuttuğu şişeyi çevirdi. İlk ikili Fatma ve  Sarp'tı.

Ne taraf gelince kimin soru soracağı kararlaştırılmadığı için şişenin dip kısmı gelen Fatma atladı. "Ben soruyorum!"

"Buyur."

"D mi C mi?"

"Cesaret"

"Tamam... Ruj ve far sürüp instangrama foto at. Yarım saat orada duracak." Dedi gülümseyerek çünkü Sarp'ın hesabına önem verdiğini biliyordu.

"Yarım saat çok."

"Peki yirmi dakika olsun."

Oflayarak Hakan'ın yanından kıpkırmızı bir ruj uzatan Jale'nin rujunu aldı ama  daha önce hiç makyaj malzemesi kullanmamış çoğu erkek gibi dudaklarını büzüştürerek sürmeye çalıştı.

"Mahfettin ruju." Dedi Sarp'ın elinden alan Hakan ve Sarp'a sürmeye başladı ve yanına gelen Jale'nin de far sürmesiyle instangrama fotoğraf yüklediler. 

"Tamam sıra bende." Diyerek Melis şişeyi döndürdü.

Evett oyun başladı ehehe 😈😈
Birilerinin başı yansın istiyor bu yazar ve az önce yaşananlar beni kesmedi.

diğer bölümde görüşürüz....

Kendinize iyi bakın<3

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jan 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

~ Together ~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin