I HAVE TO DO THİS.(ONE SHOT)

810 38 11
                                    

---HERMİONE---

Günün son dersi İksir sonrasında akşam yemeği için Büyük Salon'a indim.Harry ve Ron'u bulup yanlarına oturdum.Aç olmadığım için bir iki lokma bir şey yiyip iksir kitabını okumak için açtım. Ron her zamanki gibi iştahla yiyor,Harry ise Ginny ve Dean Thomas'ın yiyişmesini izliyor, bense iksir kitabının ortasından düşen nota bakıyordum.

NOT

Artık zamanı geldi.Akşam yemeğinden sonra Astronomi kulesinde ol.Kimseye yakalanma. Harry ve Ron'a da bahsetme veya belli etme. Tek gel.

DRACO MALFOY

Acaba neden tek gelmemi istedi?Ayrıca Astronomi Kulesi neden? Zaten şu an çıkıyoruz ve bunu neredeyse herkes biliyor.Neyse bizimkilere dönüp:"Çocuklar ben kalkıyorum zaten aç değildim."Ron:"İyi ama hiçbir şey yemedin." "Ron haklı Hermione,sen iyi misin?Hiç bir şey yemedin." Ben ise her zamanki gibi kıvırma tavrımı takınarak "2 bardak balkabağı suyu ve bir kaç kurabiye yedim"Uykum geldi. Uyumaya gidiyorum ben.""Eğer bir sorun varsa,-" "Ben iyiyim Harry,merak etme."Harry'e sarılıp yanağından öptüm ve fısıldadım:"Draco beni Astronomi Kulesi'ne çağırdı.Sakın Ron'a bahsetme.Ginny'e de yanlış bir şeyler olduğunu hissettirme."Anlamaz ifadelerle yüzüme baktı ve bende dudağımı büzdüm.Yapmacık şekilde esneyerek"Ben yatmaya gidiyorum.Sizi seviyorum."Ron'a da sarıldım ve aynı şekilde yanağından öptüm. Slytherin masasına baktım ve Draco'nun yeri boştu yani beni Astronomi Kulesinde  beklediğini anladım.Kitaplarımı masaya koyup"Harry,bunları ortak salona götürür müsün?" dedim ve ve cevap olarak da "Tabiki Hermione"aldım. Hemen Büyük Salon'dan çıktım ve Astronomi Kulesi'ne doğru koşar adımlarla yola koyuldum.İçeri girdim ve ve "Draco?" diye seslendim. Büyük oda içinde sesim yankılandı. Terasa doğru ilerledim ve gökyüzünü izlemeye başladım. Orada o şekilde ne kadar kaldığımı bilmiyorum ama soğuk bir ses bana "Demek gelmişsin." dediğinde bayağı bir irkilmiştim."Draco?" dedim ve bana cevap vermeye tenezzül etmeyerek asasını kaldırdı."Draco iyi misin sen?" diye sorduğumda asasını indirdi ve ağlamaya başladı ve bana sadece titreyen sesiyle " Özür dilerim." dedi ve gözlerini silerek bana doğru yeniden asasını kaldırdı.Bende refleks olarak cübbemin cebinden asamı çıkarttım ve ona doğrulttum ve daha ne olduğunu anlayamadan "Expelliarmus" diye fısıldadı ve asam elimden uçtu."Draco ne yaptığını sanıyorsun" diye sorduğumda ise o can yakan sözleri söyledi."Sana aşık olamazdım Granger.Kimseye olamam.Bu bana yasak.Çünkü ben-" sözünü bitiremeden sağ kolundaki gömleğinin kolunu kıvırmaya başladı ve ...

---YAZARDAN---

Çünkü ben-" sözünü bitiremeden sağ kolundaki gömleğinin kolunu kıvırmaya başladı ve ... Hermione Draco'nun lanetli kolunu gördü.Çünkü bu işaret "KARANLIK İŞARET" ti ve her geçen saniye daha da kararıyordu.Genç kız bunun anlamını biliyordu. O daha da güçleniyordu. Hermione ölünce Harry acı çekecekti ve Karanlık Lord güçlenecekti. En yakın arkadaşları acı çekecekti ve belki de savaş çıkarsa yenileceklerdi. O  an kız kendinden nefret etti.Bunları düşününce kız olduğu yere çöktü ve ağlamaya başladı ve sordu:" Neden? Neden bunu benden sakladın? Seni bu yüzden terkedeceğimi mi sandın? Yoksa beni hiç mi sevmedin?"Draco eskisi gibi asasını kaldırarak "Anlamıyor musun?Buna mecburum.Seni öldürmek zorundayım.Yoksa o beni öldürecek." dedi ve şiddetlice ağlamaya başladı. Hermione devam etti:"Bana yalan mı söyledin? Yalan mıydı hepsi?" Kız sesini iinceltti,alaylı tavrını takındı ve ağlarken konuşmaya çalıştı:"Senin için her şeyi yaparım,senin için ölebilirim Hermione. Çünkü seni çok seviyorum." zorlanarak kelimelerini bitirdi,yutkundu ve devam etti:"Hepsi mi yalandı!" "Anlamıyorsun Hermione. Aşık olamazdım.Seni kendime aşık etmekten ve sonra sana bunları söylemekten başka çarem yoktu diyorum.Özür dilerim." "Dileme!Dileme!Lanet olsun dileme!Bu saatten sonra özür dilesen neye yarar ki! Beni bugüne kadar zaten bir kere öldürdün. Bir kere yaraladın. Daha ne kadar canımı yakabilirsin ki!" Genç kız elini aşağıda olan karşısındakinin asasına uzattı,yukarı kaldırdı,asayı kendi göğsüne dayadı ve konuştu:"Benim karşıma geçip seni öldüreceğim demek kolay. Kolaysa, eğer o kadar yürekliysen gel de gerçekten öldür beni.Bu arada,seni de tebrik ederim. Yine bir Slytherin gibi davrandın.Yine bir Gryffindor'a kazık attın.Ben de gerizekalıyım hatta beyinsizim. Ayrıca, Muggle deyimiyle oyunculuğunu beğendim. Senden istendiği gibi yaptın. Kendine aşık ettin. Ama şu an ihanetten ve onun verdiği gurursuzluktan aşkı düşünmeye tenezzül etmiyorum. Neyse,hadi." "Ne?" "Öldür beni hadi!Öldürürsen şu an çektiğimden daha az acı çekeceğimden eminim.Hadi durma! Öldür beni!"

___________________________________________________________________________

Harry ise koşarak Dumbledore'un odasına gitti, olanları anlattı ve birlikte hemen Astronomi Kulesi'ne cisimlendiler.Ama ne yazık ki, artık her şey için çok geçti. Kule'de ne Hermione, ne de Draco vardı.

__________________________________________________________________________

Genç adam ise ağlayarak " Özür dilerim Hermione.Hayaller için, hayatın için, çektiğin ve çektirdiğim acı için. Her şey için özür dilerim." Genç kız ise ağlamaya devam ediyordu. Bir ara durdu ve ağzını açtı. Ama o söyleyeceğini söyleyemeden Genç adamın "AVADA KEDAVRA!" demesiyle her şey son buldu, genç kızın kahverengi göz daireleri küçüldü, ağzı kapandı,yeşil ışık hüzmesi kızın bedeninin içinden geçti, genç kızın kıvırcık kahverengi çikolata kokulu saçları savrularak uzun ve gösterişli kuleden soğukluk çakarak Hogwarts'ın bahçesine düştü.Draco ise anında asasını havaya doğrulttu ve bir büyü mırıldandı.Havada ölümyiyen işareti oluştu ve hemen kimsenin onu bulamayacağı bir yer düşündü, ve cisimlendi. Artık olacaklar umurunda değildi. Ron ve Ginny ise her şeyden habersiz Gryffindor ortak salonda Harry ve Hermione'yi bekliyordu. Çünkü Ginny yatakhaneye baktığında yatakta olmadığını gördüğü zaman bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı ama kimseyi telaşa kaptırmamak için uyuyor demişti. En yakın arkadaşı için içi içini yese de, sesini çıkartmadı. Her şey normaldi. Ta ki, geniş salonun büyük camından aşağı doğru insan siluetine benzer bir şeyin yukarıdan aşağıya doğru düştüğünü farkedene kadar. Hemen salondaki herkes cama koştu ama bir şey göremedi ve hemen koşarak  aşağıya gitmek için salondan çıkıp koşarak aşağıya indiler.

___________________________________________________________________________ 

Profesör McGonagall ise bahçe katında gece yatağında olmayan öğrencileri kontrol ediyordu ve birden önüne bir öğrenci düştü. Refleks olarak bir anlık "Aman tanrım!" diye çığlık atsa da, hemen toparlandı ve öğrencinin yanına yaklaştı. Yaklaştıkça, öğrenciyi biraz daha tanımaya çalışıyordu. Sonunda öğrencinin Hermione olduğunu anladığında, kızın yanına çöküp ağlamaya başladı. O sırada tüm Gryffindor'lar geldi ve Ginny görür görmez çığlık attı ve saniyeler içinde ağlamaktan öte hıçkırmaya başladı. Ron ise Hermione'nin omzuna başını koyup diğer kolunu kızın diğer omzuna atarken ağlıyordu.Diğer Profesörler ve öğrenciler de gelmeye başladılar. Sonunda Profesör Dumbledore ve Harry de geldi ve kalabalığı yararak kızın yanına geldiklerinde Harry aynı Sirius'un ölümünde olduğu gibi ağlamaya başladı. Dumbledore ise Harry'i  tutmaya çalışıyordu.Profesör Slughorn, kalabalıktan bir adım öne çıktığında asasına uzandı, yukarı kaldırdı ve fısıldadı:"Lumos."Diğer öğrenciler de yas tutar gibi aynı hareketi yaptı ve sanki adeta gökyüzünde beliren "KARANLIK İŞARET" e yani karanlık günlere ışık tutuyorlardı. O günden sonra Hogwarts asla eskisi gibi olmadı. Öğrenciler senelerini bitiremeden evlerine yollandı ve resmi olarak II.HOGWARTS SAVAŞI başlamış oldu.Bundan sonra her şey farklı olacaktı.

I HAVE TO DO THIS (ONE SHOT)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin