~2

89 4 2
                                    

19637 sene sonra yeni bölümm. Bundan sonra daha uzun yazmaya çalışıcam. Görüşürüzz


Soyaayı çatıya getirmişlerdi. Çatının kenarında duran taşlara oturtturmuş, bekletiyorlardı. Yaklaşık 15 dk  sonra Alex çatıya gelmişti. 

Alex: Selam küçük hanım.

Soyaa: BAŞLATMA SELAMINA YA. NE ALIP VEREMEDİĞİN VAR BENİMLE?!

Alex: Sakin ol prenses. Sadece birazcık eğlenmek istiyorum. BANTI GETİRİN. 

Ekip: Tamamdır.

         ALEXTEN~

Diğerleri bantı almaya gittiğinde bende ilk aşkımın yanına doğru yürüdüm. Evet... Soyaa'ya aşıktım. Bu okula başladığımdan beri ona karşı içimde bir şeyler olduğunu hissetmiştim. İçimdekileri ona fiziksel olarak göstermek için kendimi bilerek onun zorbası yaptım. O benden nefret ediyor fakat ben onu çok seviyorum...

Yanına ulaştığımda önünde diz çöktüm ve yüzüne doğru baktım. Merak etmeyin. Ona zarar vermeyeceğim ya da taciz, tecavüz etmeyeceğim. Sadece eğleneceğim.

Alex: Nasılsın bebeğim?

Soyaa: ALLAH BELANI VERSİN ŞEREFSİZ

Alex: Tch tch tch... Çok ayıp Soyaa. Hiç yakışıyormu sana?

Soyaa: AYIBINADA SANAD-

Ekip: Bantı getirdik.

Alex: Sonunda ya. Nerede kaldınız? Aman neyse boşver.

Soyaa: BEN SENİN TAA-

Alex: Küfür etme Soyaa!

Soyaa: SANANE LA-

Tam cümlesini tamamlayacakken ağzını bantlamıştım. Aşık olsam bile çok fazla konuşuyordu ve bu benim hoşuma gitmiyordu. Ağzını bantladıktan sonra el ve ayak bileklerinide bantladım ki kolay kolay kaçamasın. Ayağa kalktım ve terasında kapısına doğru yürüdüm. İçeri girmeden önce son kez Soyaa'ya baktım ve el salladım. En fazla 2 saate dönecektim...

            SOYAA'DAN~

Bu neydi şimdi?! Hem zorbalık yapıyor hem de bebeğim diyip el sallıyor. Şu bantlar olmasa ağzına bir tane çakıcam görecek. Şu an okulun çatısındayım ve köşede ellerim kollarım ayaklarım bağlı oturuyordum. Şu lanet okula başladığımdan beri Alex denen otistikten zorbalık görüyordum. Bıkmıştım... Hayattan, okumaktan, çabalamaktan, çalışmaktan, özellikten yaşamaktan bıkmıştım. Artık içimde tutmak istemediğim binlerce, yüzbinlerce, hatta minyonlarca şey vardı. Bağıramadığım için ağlamaya başladım. Ağladım, ağladım... Bir saat boyunca ağlamıştım ve artık içimdekilerin birazını dökmüştüm. Aklım başıma gelmişti. Bir an durup benim yerimde başka birisi olsaydı ne yapardı diye düşündüm. Muhtemelen arkası boşluk olduğu için kendini arkaya atıp hayatına son verirdi. Ama ben söz vermiştim. Ben idol olacaktım. Sahnelere çıkacaktım. Hayallerimi gerçekleştirecektim. Kendime söz vermiştim ve tutacaktım.

Gerizekalı Alex benim bileklerimi bağlamıştı. Yani ellerim boştaydı. Bugün kendimi biraz olsun güzelleştireyim düşüncesiyle saçımın iki tarafınada tel toka takmıştım. Sanırım hayatımın bütün şansını burada kullanmıştım. Boşta olan ellerimle saçımdaki tel tokalardan birisini aldım ve ucundaki sivri kısım ile ellerimdeki bantı deşmeye başladım. Kısa bir süre sonra bantta ufak bir delik açmıştım. Baş parmağımı o deliğe soktum ve deliği genişlettim. Bir anda banttı baş parmağımla yırttım ve ellerimdeki banttan kurtuldum. Hemen ayağımdaki bantı yırttım. Koli bantı geçirmediğine şükür ediyordum. Bu tür bantlar kolay yırtılıyordu. 

Alex'in gelmesine yaklaşık 15 dk vardı. Hissediyordum. Ama ne yazık ki geldiğinde beni burada göremeyekti. Çatıdan nasıl mı çıkacaktım? Kolay. Çatıya açılan 2 kapı var. Birisi normal, diğeri ise yangın merdivenine açılıyor. Bu salak Alex beni normal merdivenden getirtmişti. Kendiside az sonra oradan gelecekti. Ben yangın merdiveninden gidecektim, çünkü normal merdiven okulun koridoruna açılıyor.


İstenmeyen ÜyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin