one kiss~1

121 10 4
                                    

Sessizce olduğum yerde takılıyordum. Etraf pek umurumda değildi. Partileri severdim, hemde bu tarz hemde kazandığımız bir yarış sonrası. Ancak hiç bir iş arkadaşım gelememişti. Baş mühendisim dışında. Onunla da muhabbet edemezdim.

Elimdeki şaraba bakarken etrafı süzdüm. Önüme gelen saçımı kulağımın arkasına attım. Siyah kısa güzel bir elbise giymiştim. Hafif bir makyaj, güzel takılar. Bir makine mühendisi için gayet yeterliydi bana göre.

Yanıma gelen bir başka adamla kısa bir şekilde sohbet ettim-resmi bir şekilde - kendisi aerodinamik mühendisiydi . Aynı departmandan olmadığımız ve ben işime çok odaklı çalıştığım için kendisini görmemiştim.

" Sohbet için teşekkürler" diyerek ayrıldım adamın yanından. Sohbeti çok bogmustu. Ancak kendi masamı bıraktığımdan mal gibi ortada kaldım. Şimdi ne bok yiyecektim acaba.

Elimdeki şarabı garsona verdikten sonra tuvalete girdim.

Üstüme başıma bakıp, çeki düzen verip geri çıktım.

Adam Allah'tan gitmişti. Ne yapacagimi bilemezdim yoksa. Kendime içecek bir şeyler alıp dönmeye karar verdim. Bara yöneldim.

Barmen' e doğru oturdum. " Sana ne verebilirim?" Dedi bana doğru dönerek. " Hafif bir şeyler" dedim ona doğru.

Masama geri döndüğümde telefonumla ilgileniyordum. Gecenin çok eğlenceli geçtiği söylenemezdi. Yapacak şeyler arıyordum ama kimseyle de gidio konusmuyordum. Beni bir daha cagirmazlarsa haklilardi.

Etrafa tekrar bakindigimda bu sefer bir çift göz de bana bakıyordu ve göz göze geldik. Bu kişi pilotumuz George'dan başkası değildi. Benden farklı görünmüyordu. Bakisma uzadıkça rahatsız oldum ve gözlerimi çektim. İkimizde iki uçtaki köşelerde insanların daha az olduğu kısımlarda yalnızdik. Onun neden yalnız olduğuna dair hiç bir fikrim yoktu.

En sonunda gözlerimi telefonumdan kaldirdigimda masama doğru geldiğini gördüm. Üzerinde siyah bir kazak vardı.

Önümde durduğunda susmam saçma olurdu. " Merhaba" dedim ona doğru. Aslında hiç sohbetimiz yoktu. Sadece bir kaç kez yüzyüze bile bakmadan arabanın durumu hakkında birkaç cümle kurmuştuk. Yani, garip geliyordu biraz.

" Sıkıcı değil mi?" Diye sordu bana doğru." Hep bunun hayalini kuran biri için değil" dedim. " Yani egleniyorsun" dedi bana bakarak. " Onu da söyleyemem. Ama burdan gitme gibi bir şansım yok" dedim gülümseyerek. Bana karşılık verdi.
Gerçekten yakışıklı bir adamdı.

"İstersen kacirabilirim" dedi etrafa bakarak. " Birazdan burada olacak bir adamla görüşmem var" dedim ona doğru. Şimdi gidersem işimden olurdum.

" Gorusmenden sonra?" Dedi bana doğru." Beni kacirmayi bu kadar cok mu istiyorsun?" Dedim ona doğru. "Aslında evet. Ama başka birinin seni kacirmasini istiyorsan zorlamayacagim" dedi bana bakarak. İyi numara. " Hayir yok" dedim ona dogru.

" Bu güzel haber. Peki kim bu bekledigin adam" dedi bana dogru. " Fabrikadan bir mühendis gelecekmiş. Ondan belgeleri alıp şirkete götüreceğim. Kim olduğunu bilmiyorum" dedim ona dogru.

" Anlaşılan patronun tüm parti boyunca burada kalman için seni kandirmis" dedi gülerek. Anlamayarak ona baktim. " Nasil kandirmis?" Dedim . Kaslarim catildi.

" Fabrikadaki muhendisler genelde belgeleri mail atarlar. Hiç biri bir partiye katilmaz" dedi gülerek. " O kadar komik deil" dedim kendi safligima gulerken. " Hayir komik olan buna inanman" dedi , gozleri gozlerimden asagi kaydi; dudaklarima. Ve gulmeyi kesti .

Gozleri tekrsr gozlerime ciktiginda ikimizde sessizdik. Bana şimdi daha mı yakındı yoksa bana mi oule geliyordu?

Benimde gozlerim dudaklarına kaydiginda ışıkların konuşma yapılacak alan dışında kapanmasiyla beni belimden tutup kendine çekti. Dudaklarima kapanmasiyla birden onu ittim. " Çok fazla insan var" dedim sessizce. İttigime bakmsyin adam cok gucluydu. Sadece bir adim geriye gitmisti.

" O zaman seni gercekten kacirmaliyim" dedi ve bilegimden tutarak partinin çıkışına doğru ilerledi. Asansöre bindigimizde kapıları kilitleyip garajin oldugu kata basar basmaz beni  belimden tutarak tekrsr opmeye basladi.

Elim ilk once omuzlarına, sonra boynuna giderken kapının acilmasiyla elimden tutarak beni garajdaki arabasına götürdü.

Siyah Mercedes ' in kapisi bdnim için açılırken içeri oturdum. George arabaya bindiginde sordu. " Hiç gece denize girdin mi?" Diye sordu. Basimi salladim. " Hayır" dedim . Tahmin ettiğim şeyi mi yapacaktı. Evet bu bir tahmin değildi kesinlikle yapacaktı.

" Buz gibidir" dedim ona bakarak. " Risk almadan ödül alamazsın" dedi gülümseyerek. Arabayı sürmeye başlamıştı. " Böyle bir riskin ödülü ne peki" diye sordum.

" Onu göreceğiz" dedi yola bakarak.

Bölüm sonu
Çok kisa oldu
Biraz kötü de olnus olabilir
İlerleyis vs oneri verirseniz cok guzel olur
İlk fanbkurgum cunku

¿Can't You Kiss Me ?/ George Russell +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin