İki.

160 14 40
                                    

⋆ ˚。 ⋆୨♡୧⋆ ˚。 ⋆

...

Beklediğimin aksine, zorbası tarafından dövülen bir çocukla değil, boynu uzun boylu biri tarafından esir alınan çocukla karşılaştım.

Olayı yanlış anladığım için utanıp, geri dönecektim ki, çocuğun boynuna gömülen kişinin kırmızı gözleriyle göz göze geldim. 

Ne o gözlerini çekiyordu ne ben. Öteki kişiden de bir tepki gelmediğini gördüğümde gerçekliğe döndüm. 

Niye kıpırdamıyordu? Tam konuşacaktım ki, kırmızı gözlünün sesi susmama sebep oldu. Bu arada lensler güzelmiş.

"Her şeyi gördün mü?" Sesi çok huzur verici fakat aynı zamanda da içler ürperticiydi. Her şeyden kastı çocuğun boynunu emmesiydi sanırım. 

Kafamı olumlu anlamda salladım. Bir şeyler mırıldandıktan sonra kolundan tuttuğu çocuğun kolunu bıraktı. Çocuk birden yere yığıldığında reflex olarak ellerimi açıp ona uzattım.

Onu tutmak için açtığım ellerimi kendi elleriyle kavrayıp, gözlerimi yere yığılan çocuktan çekerek ona döndürmemi sağladı.

"Ne kadarını gördün?"

"Sadece onun boynuna gömüldüğünüzü gördüm." 

"Of siktir!" Endişeli söylediği için açıklayarak teselli etmek istedim.

"Merak etmeyin kimseye bir şey söylemem. Hem gay olmak utanılacak bir şey değil. Lütfen bundan çekinmeyin."

"Bir dakika, sen ne.." Bütün endişesi gitti. Kahkaha attıktan sonra devam etti "senin her şeyi görmekten kastın o muydu?"

E başka ne görecektim ki? Kafamı yeniden olumlu anlamda salladığımda gülümsemesini sürdürdü. 

"Ben vampir olduğumu anladı sanmıştım.." Bir dakika vampir mi? Gözlerimi alayla kıstım.

"Vampir mi?" Düşüncelerimi dile getirirken gözlerini irileştirdi. Galiba bu salak bunu içinde söylediğini falan sanıyordu.

"Öyle demek iste-" Bağırarak lafını böldüm.

"Hi! Ne yani vampirler gerçek miydi?!" Durduk yere onunla dalga geçesim geldiği için inanmış rolü yaptım. Ne kadar da malım amına koyayım. 

Sertçe kolumdan çekip, ara sokağa yönlendirdi. Çığlık atıp sapık var diye bağıracağım sırada elleriyle ağzımı kapatıp susmama sebep oldu.

"Neden o sesini içine sokmayı denemiyorsun, küçük?"

"Hey, küçük mü? Sen kaç yaşındasın ki?"

"Vampirler hakkında hiç bir şey okumadın mı be çocuk? Tahmin bile edemeyeceğin büyüklükteyim. Bu arada senin de kanını içip seni konuşamayacak hale getirmemi istemiyorsan, sesini kesip kimseye bir şey söylemeyeceksin. Duydun mu beni?"

Konuşurken kırmızıdan kahverengine dönüşen gözlerine baktığım için onu dinleyemedim bile. Lens değildi demek.. Bu nasıl mümkündü?

"..Hey beni duymuyor musun?"

"Ha? Ha, evet ismim Chris." Onu dinleseydim bu rezillik yaşanmayacaktı.

Kafasını arkaya atıp derin bir nefes aldı.

"Diyorum ki, beni anladın mı? Birine bu konudan bahsedersen son damlasına kadar kanını içerim, Chris"

"Olivia Rodrigo dinliyor musun? Sen vampir deyince aklıma vampire şarkısı geldi." Dediği korkutucu şeyleri göz ardı ederek karımdan bahsetme kararı aldım. 

"Ne diyorsun çocuk? Ergen misin?" Bıkkınca söylese de hiç onu salmak gibi bir fikrim yoktu.

"Tabii ergenim. Ne sandın? Neyse soruma cevap ver."

"Ne boş çocuksun ya." ardından derin nefes alıp ekledi. "Evet dinliyorum Olivia Rodrigo. Rahatladın mı?" 

"Sonunda! Bu okulda Olivia Rodrigo dinleyen kişileri bulmak çok zor. Odetari de dinliyor musun? Peki Baldiback izliyor musun ya da Bakirkertenkele31?" Bıkmadan, usanmadan sorduğum boş sorular -ki bence çok önemli- onu bıktırmış olacak ki arkasını dönüp gidecekti. 

Giderken "Bakirkertenkelene 31i sokacağım bakirliği falan kalmayacak." diye mırıldanmayı da eksik etmiyordu.

Lakin kolundan tutup naz yapmasını engelledim. Olivia dinleyen birini bulmuşum, bırakır mıyım hiç?

"Tamam tamam gitme. Sen en son vampir mampir diyordun ne oldu?" Yüzümde nasıl bir ifade olduğunu bilmiyorum fakat onu bezdirmiş gibiydi.

 Gözlerini kısarak "İnanmıyorsun değil mi?" dedi.

Bir de bana ergen diyor. Gelmiş bana vampir hikayesi anlatıp tehtid eden birine nasıl inanayım ya?

"He tamam tamam. En vampir sensin." Sesimin gıcık çıkmasına dikkat ettim.

"Çocuk beni kızdırma. Ananı sikerim."

Anama laf ettirmem.

Kafamı sallayıp ellerimde olduğunu unuttuğum kolunu serbest bıraktım. Bakışları benim yüzümden kırışmış gömleğin kol kısmına gitti. Düzeltip yeniden bana dönecekti ki, onu beklemeden arkamı döndüm. 

"Hey nereye? Sırrımın sende güvende olduğuna inanmıyorum."

"Ya benimle dalga mı geçiyorsun?! Sana inanmamı mı bekliyorsun?! Okulda dönen boş söylentileri duyup insanları kandırayım diye mi düşündün?!" 

Tamam kabul ediyorum sesimin ayarını biraz fazla kaçırmış olabilirim fakat anamı katmayacaktı. 

Tam ne için böyle davrandığımı anladığından dolayı özür dileyecek derken..

"Okulda vampir söylentileri mi dolaşıyor?" diyerek endişeyle sorması son noktaydı.

...

Baldiback izleyen biri yok mu ya?

Baldiback izleyen biri yok mu ya?

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben susayım karım konuşsun.






Bloodsucker |MinchanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin