~Meddle about~

1.bölüm

Selaamm işte başılıyoruzz iyi okumlar

elaamm işte başılıyoruzz iyi okumlar

Saat 2.30 acaba yurta gitsem beni alırlar mı?
Sanmıyorum yine dışarıda kaldım. Yoldan hiç bir araba geçmiyordu,her yer bomboştu, o yüzden yolun ortasın da salına salına geziyorum gideyim de bira alayım. Biraz yürüdükten sonra bir tane tekel buldum ve içeri girdim.

"hoş geldiniz"

Adama baktım ve başımı sallayarak biraların olduğu dolaba doğru ilerledim. Ardından iki tane 33 lük casberk aldım.Adamın önündeki küçük masaya bıraktım.
"bin won"
Elimi cebime attım ve parayı adama uzatım.
...

Biraları alıp bir parka oturdum birayı alıp kafama diktim birisi yanıma geldi.
"Yanınıza otura bilir miyim?"
"Olur oturun"
Adam uzun boyluydu ve çok yakışıklıydı. Neredeyse gözlerimi alamıyordum. Adama döndüm
"neden yanıma oturdunuz?"
Adam bana bakmadan konuştu.
"yalnız oturmayı sevmiyorum"
Yerdeki açılmamış birayı adama uzattım:
"ister misin?"
Adam elimdeki bira şişesini aldı:
"sağol"
Yüksek ihtimal benden büyüktü adam ile ,beraber, biraz daha oturduk. Adam birasını bitirip yanımdan kalktı.
"bira için sağol delikanlı"
Adam tam gidecekken adamı kolundan yakaladım .
"şey adınız nedir?"
Adam gülümseyerek bana baktı ve kısık sesle:
"lee know"
Yavaşça adamın kolunu serbest bıraktım. Adam yavaş adımlarla yanımdan uzaklaştı.
"o kimdi lan?"
Arkamdan gelen sesle irkildim. ses changbinden gelmişti..
"korktum lan amsalak nasıl buldun beni?"
Changbin çevik bir hamleyle bankın üzerinden atladı ve yanıma oturdu.
"Sıkıldım yurta kaçayım dedim sonra seni gördüm bu arada şu herif kimdi?"
Gözlerim kısıldı
"bilmiyorum bir anda yanıma geldi ve yanıma oturdu"
"kalk yurda gidelim"
İç çektim ve cebimden sigara paketimi çıkarıp içinden bir dal alıp ağzıma yerleştirip sigarayı yaktım
"almazlar ki"
"ben sokucam seni sen merak etme"
güldüm ve: "ona şüphem yok i.n e de iyi sokuyorsundur"
"jisung kes sesini ve kalk"
salına salına ayağa kalktım
"tamam tamam canım sinirlenme ve beni yurda götür" zarzor beni kolumdan sürükleyerek götürdü. "Sesiz ol lan"
O anki kızgınlık-veya sinirle-:
"konuşuyorum ki amına koyayım!"
Sertçe kafama vurdu. eğile eğile kolidordan odamıza doğru sessizce ilerlemeye çalışıyorduk. Bir anda kolidor birinin bize yaklaşmaya başladığını gördük..
"lan siz ne yapıyorsunuz burda?"
Ses Felix'den gelmişti, kafamı kaldırıp ona baktım. Üzerinde siyah hırkası ve eşofman vardı.
"hiç knk piknik yapıyoz sen?"
Elindeki feneri gözüme tuttu. Aniden gelen ışıkla gözlerim yandı ve bacağına sertçe vurdum.  "Taşşak geçme piç, yürüyün lan"
Elindeki feneri kolidora tuttuğunda yurt müdürüyle göz göze geldik..piç
"Jisung?"
"Hocam."
"Felix?"
"Hocam."
"Changbin?"
"Hocam."
"Ne yapıyorsunuz lan siz burda hemde bu saat de?"
"Hocam şeyy.."
Felix'e baktım. Baktığım gibi gözlerini kaçırdı piç..
"Biz.."
Changbin hemen lafa atladı:
"Hocam lensimi düşürdüm de onu arıyorduk"
Hocanın kaşları hafif bir şaşkınlıkla havaya kalktı.
"Hee öyle mi..?"
"E-evet hocam"
"iyi şimdi odalarınıza gidin hemen"
Üçümüzde hızlıca merdivenleri çıktık. Sonic gibi yurt odalarımıza gittik.

Veee ilk bölüm bu kadar merak etmeyin bölümleri daha uzun yapıcammm oy vermeyi unutmayınn

Ve çok sağol canım editörümm gul_yabaniymisim