*Tim koşuyor*
Tim: YETER ARTIK SALIN BENİ !
?: ...
Bu adamlara nereden bulaştım ben.
Aha burada bir köprü var. Altına saklanabilirim.
*Adamlar köprünün yanından geçer*
Oh be... kurtuldum sonunda. Şimdi takımın yanına gidebilirim.
*Tim malikanenin oraya varır*
Tim: açın şu amına koduğumun kapısını!
*Kapı açılır*
Spencer: patron iyi misin?
Tim: Spencer... şuan hiç konuşamam.
Lucky: o iyi mi Spencer...?
Spencer: galiba iyi değil.
*Tim odasına varır*
Hohh... hohh...
Nereden çıktı ki bu adamlar? Hiç anlamıyorum.
Tim: HEY GREG GEL BURAYA!
Greg: e-efendim patron.
Tim: Greg senin yardımına ihtiyacım var.
Greg: evet sorun nedir?
Tim: senin ürettiğin şu ilaçlardan var mı? Niyeyse başım ağrıyor da.
Greg: evet var. Laboratuvarımda olsa gerek.
*Greg labaratuvara iner*
*Pov=Greg*
Hm... nerede bu ilaçlar?
Spencer: heyy ne arıyorsun Greg?
Greg: Aaa.. off sen miydin yaa. Patrona yaptığım ilaçları arıyorum.
*Spencer kolunu uzatarak raftaki ilacı alır*
Spencer: bu demi?
Greg: evet bu. Teşekkür ederim Spencer.
Spencer'ın slime kolları olmasa onu alamazdım. şimdi Tim'e ilaçları götürebilirim.
*Tim'in odasına gider*
Greg: patron ilacını getirdim.
*Greg Tim'e ilacı verir*
Oh... uyuya kalmasını beklemiyordum ama neyse ben diğerlerinin yanına gideyim.
Greg: naber
Brown: ne oldu geri kafalı...
Greg: HEY... takımın en zekisi olduğumdan dolayı beni kıskanma.
Brown: seni kıskanan yok tamam mı?
Greg: kesin öyledir orospu evladı...
Sprue: hadi ama hiç kavga sırası değil.
Star: aynen... Hem niye kavga ediyorsunuz ki?
