Geri çekildim artık kendime gelmem gerektiğini hissederek.
"Teşekkür ederim"
Kaşlarını çattı.
"Ne için"
" bana sarıldığın, bana güvendiğin için. Yardım ettiğin için bu yarım saat için de bana yaptığın her şey için. Teşekkür ederim. "
Kaşlarını eski haline getirdi. Gözlerinde görüyordum sevgiyi, merhameti gerçek anlamda sadece yardım etmek istediğini. Kötü bi niyeti olmadığını.
" belki klişe bi laf olucak ama, yerimde kim olsa aynı şeyi yapardı. Rica ederim. "
Dedi ve tekrar konuşmaya başladı, bu sefer dalga geçermiş gibi gülümseyerek.
" ayrıca ilk defa birine sarıldığım için övgü alıyorum bende sana bu yüzden teşekkür ederim. "
Gülümsedim ve bende aynı dalagayla
"Ne demek efendim rica ederim. "
Bunu dememle önce küçük gülüşlerimizin yerini kahkahalarımız almıştı.
Gülmemiz dinince ayağa kaltı
" bekle hemen geliyorum "
Demesiyle cam, sürgülü bahçe kapısını açıp içeri girdi kapıyı kapatmamıştı. Bir iki dakika sonra elinde bi buz ve merhem le gelmişti.
"Gerek yok gerçekten hem ben eve gideyim artık"
Dedim istesemde yalnız kalmaktan zaten hoşlanmazdım bide bu yaşadığım olayla, iyice ürkütüyordu beni.
" bu gece senden burda kalmanı istiyorum. Yanlış anlama beni kız kardeşimle o da senin yaşlarında hatta gelicek birazdan. Biraz süslüdürde."
Gülümsedim ve üstümdekilere baktım bende süslüydüm normalde, ama şu anda üstümdekilerle pek öyle gözükmüyordum. Siyah benden iki tane girebilecek bollukta bi sweatshirt ve altımda, kısa dizlerimin üzerinde biten yine bol kumaş şort vardı. Saçlarımda balık sırtı iki örük yapıp bırakmıştım.
Gözlerimi üstümden ayırıp ona bakıcağım zaman karşıma bi sandalye çekmiş olduğunu gördüm.
Moraran sağ bileğimi avucunun içine aldı önce buzu her tarafında gezdirmeye başladı. Gözlerimi yüzüne çıkardım. Ve o bana bakmıyorken yüzünü ezberlemeye çalışıyormuş gibi baktım.
Yeşil gözleri vardı bana suyun yeşilliğini anımsatıyordu. Burnu beni kıskandırıcak şekildeydi saçları dalgalı ve dağınıktı bir kaç tutamı alnına düşmüştü. Yanakları o kadar yoktu ama yumuşak olduğu bu haliyle bile belliydi. Dudakları büyüktü ama üst dudağı alt dudağına göre daha dolgundu.
Tekrar gözlerine çıkardım bakışlarımı gözleri için bi iltifat arıyordum ama yoktu.
Aklıma sadece garip garip şeyler geliyodu su gözlüm gibi. İltifat etme konusunda iyi olmadığımı burdanda anlayabiliyorsunuzdur.
Bir kaç saniyedir bakıştığımızı bir kızın abi diye bağırmasından yeni fark etmiştim.
"Abi nerdesin"
Zeyd kardeşinin bir kaç seslenişinden sonra anca kendine gelebilmiş ve gözlerini çekip kardeşine seslenmişti. Gözlerini gözlerimden çekince bileğime masaj yapar gibi okşadığını fark etmiştim.
"Bahçedeyiz Alev"
Diye seslendi kardeşine adım sesleri daha da yakınlaşınca bileğimi avuçlarının arasından çektim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
¿Kimsin sen?
Short Story"Kusura bakma sanırım biraz fazla konuştum" Hiçte rahatsız olmuş gibi bakmıyordu "Sen yeter ki konuş ben seni sabaha kadar değil bir ömür dinlerim"