-Olay-

3 1 20
                                    

"Neden öyle bakıyorsun?"

Kardaki ayak izlerimizden gözümü ayırmadan konuşmuştum nihayet ağlamam durmuştu fakat sanki dokunsanız ya da bir kelime etseniz tekrar göz yaşlarım akacak gibiydi. Sanki az önce beni ağlarken görmemiş gibi kızarmış gözlerimi ondan gizlemeye çalışıyordum.

"Ne oldu anlatmayacak mısın?"

Cyrus yüzümü görmek ister gibiydi bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Beni yanlış yargılama normalde her şeye ağlayan birisi değilim. Patlama anıma denk geldin."

Anladığını gösteren bir mırıltı çıkardı.

"Neden bana bakmıyorsun peki?"

Yutkundum. Kurumuş dudaklarımı dilimle ıslattıktan sonra konuştum.

"Ağlarken görülmeyi sevmem. Kimseye görünmek istemem evdekilere bile. Bana göre ağlamak zayıflıktır ve zayıf görünmek son istediğim şey."

"Evdekiler mi?  Ailen mi yani?"

Burnumdan hafifçe güldüm bu gülüş kesinlikle komik olduğu için değildi.

"Bence aile kavramı herkese kullanılmamalı. Ben kendi ailemin bu aile kavramına layık olduğunu düşünmüyorum."

Dediğimden sonra sustu fazla üstelememesi hoşuma gitmişti sorularını nerede durduracağını biliyordu.

"Layla. Bence ağlamak zayıflık değil. Olsa bile senin güçlü görünüşünü kolayca zayıf gösterebileceğine inanmıyorum."

Sesindeki tonlama beni bunları öylesine söylemediğine inandırıyordu. Yavaşça eğdiğim başımı kaldırdım ve ilgiyle bakan gözlerine  benim kızarmış,gri gözlerim ile baktım. Gözlerimi gördüğü an bakışlarının değiştiğini görmüştüm.

"Hm aslında biraz zayıf görünüyorsun ya."

Dedi dalga geçer bir ses tonu ile ama bakışındaki hüzün aslında şaka yapmak için çok istekli olmadığını gösteriyordu. Bakışlarım anında ciddileşti.

"İşte şimdi normale döndün."

Kendimi tutamayıp hafifçe gülmüştüm. Ardından gülüşüm kayboldu.

"Eve erken gitmen gerekiyor mu? Yoksa vaktin var mı?"

Diye sordum. Bir anda olanları ona düzgünce anlatma hissi doğmuştu içimde ve bu his gitmeden anlatmak en iyisiydi yoksa daha çok bekletirdim onu.

"Vaktim var."

"Güzel o zaman sözümde durup sana anlatacağım olanları."

dudakları yukarı kıvrıldı.

"Güzel ama gel önce bir kahve içelim daha fazla bu soğukta kalırsak bana olanları anlatamadan donacaksın."

Ona baktığımda hiç üşüyor gibi görünmüyordu yani donacaksın derken gerçekten bunu benim için söylüyordu.

"Kahveye hayır demem."

Kahve alacağımız kafeye gidene kadar anlatıp anlatmama kararımı kafamdan geçirmiştim neden yeni tanıştığım birisine kendi tarafımdan olayı anlatıyordum ki? Ama isteyen oydu,daha önce kimse kendi tarafımdan ya da duygusal açıdan olayı sormamıştı anne,babam bile. Tabii mahkeme kararı olarak psikoloğa gidiyordum en azından psikoloğum sormuştu onunla da konuşmaya can atmadığım için bir önemi yoktu zaten.

Barista siparişlerimizi aldıktan sonra çantamdan paramı çıkaracaktım fakat Cyrus buna engel oldu

"Sen şuradaki masaya otur ben kahveleri alıp geliyorum."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 17, 2024 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GreyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin