"Hayatımın ilk adımlarını atmak için geldim hemde beni nelerin beklediğinden habersiz bir şekilde..."
Benim için okulun ilk günü ve heyecanla okul müdürü Cihat Aslan'ı yani amcamı dinliyordum. Konuşma nihayet bitmişti biraz sıkıldım da sınıflara girmeye başladık. Ben 12 /G sınıfındaymışım yeni öğrendim, içeri girdiğimde ilk sıraya oturdum utangaç olabilirim ama sıcakkanlıyımdır, herkes oturdu ve hoca geldi. Hoca dersi anlatmaya başlamıştı bile ama arkamdakilerin pek dersi dinkemek istediğini düşünmüyorum onlarla da tanıştım Ezel ve Gamze. Ezel sessiz ama deli dolu birine benziyordu, siyah saçlı, simsiyah gözleri vardı çok güzeldi ve sanırım TXT yi seviyordu. Gamze de sıcakkanlı,siyah saçlıydı, onun da gözleri siyahtı ama çok güzeldi kısa saçları onu çok güzel gösteriyordu. Sevmiştim bu ikiliyi iyi anlayaşacaktık. Onlar konuşmaya devam ederken gözlerim bir an bir çift mavi göze takıldı buraya bakıyordu ben baktığım an gözlerini kaçırıp sınıftan çıktı. Öğle arasıydı yemekhane yerine büfe vardı ve ben kendimi aç bırakmayı hiç sevmem, hemen yürüdüm ve sıraya girdim, sıra giderken önüme iki kişi geçti
"Neden kaynak yapmak yerine sıraya girmiyor sunuz? bana döndüler
"Neden konuşmak yerine susmuyorsun? güldüm
"Yok kalsın susmak bana göre değil" gülüyorlardı hâlâ piskinler sarışın olanı
"Bence susman daha iyi olur olay çıksın istemeyiz değil mi güzelim"
"Hmm bir düşünüyim okuldan atılmak istermisiniz okul amcamın da" gülüşleri soldu hemen sıradan çıktılar kendimi büyük görmeyi sevmem ama onlar başka türlü Önüme döndüm ve önümdeki kişinin sesini duydum
"Kendimi büyük görmeyi seviyorsun anlaşılan" nedensizce güldüm
"Bunu bana önüne dönmeyen korkağın biri mi söylüyor" amcamdan bahsetmiştim o da korkmuş olmalıydı, önüne dönmeyip dudakları yana kıvrıldı, bu hoşuma gitmişti
"Korkmanın tanımını yanlış biliyorsun ufaklık" ufaklık mı bak bu hoşuma gitmedi
"Ufaklık mı ben kısa değilim sen çok uzunsun Bay Dev" Bay Dev ne ya ben bu cümleyi kurdum mu
"Bay Dev güzel isim sevdim ufaklık"sinirlerim bozuldu ya
"Bak sen 1.90 san bu benim suçum değil ben 1.70 olarak gayet idealim tamam mı"
gülüşü büyüdü ve arkasını döndü, keşke dönmeseydi
"1.90 hmm ne zaman ölçtün ufaklık" Allah'ım bu nasıl göz bir yandan çok derin ve soğuk bir yandan sımsıcak gibi sustum donakaldım kizarmamışımdır inşallah lütfen lütfen
"Utandın galiba baya kızardın da" dedi gülerek ne kızarmak mı of ya sakin, aptalca birşey yapma ve yaptım evet arkamı döndüm kimsenin beni kızarmış hâlde görmesini istemezdim çünkü domates gibi oluyorum. Arkamı döndüğümde kahkaha attı, tanımadığım birinin kahkahası bu kadar güzel olabilir mi ya önüme döndüm" Ben utanmadım sadece sinirlerimi bozdun" dudakları yana kıvrıldı "peki" önüne dönüp dostunu alıp gitti ne yani bu kadar mı bende tostumu alıp bahçeye çıktım, çimenliklere oturdum, hem telefonumla uğraşıp hemde tostumu yerken yanıma biri oturdu bir çift ela gözü gördüm evt ilk gözlere bakıyorum "oturabilir miyim" güldüm
"Sormak için biraz geç kalmadın mı"
güldü ve ayağa kalktı "pardon, oturabilir miyim"
"Oturma desem oturmayacak mısın"
"Galiba evet" güldüm "oturabilirsin"
"Ben Mert peki ya sen güzellik "
"Aşkım" durdu ve bana baktı
"Şey ... biraz hızlı gitmiyor musun?" ne dedim ki ben
" Yanlış bir şey mi söyledim"
"Aşkım biraz çabuk değil mi"
"Ne çabuk değil mi Mert" ne diyor bu çocuk
"Aşkım" "Efendim" eliyle başını sıvazladı
"Abi aşkım işte hızlı değil mi" oo bu çok yanlış anlamış elimi uzattım"benim adım Aşkım, Mert" kızardığına yemin edebilirim
"Şey ben... kusura bakma lütfen yanlış anladım " güldüm
"Sorun değil neyse ee Mert neden yanıma oturdun"
"Ha seni kantinde gördüm, saçların hoşuma gitti, uzun ve düz favorimdir, sonra bahçeye çıktığını gördüm, yanına geldim" güldüm
"Saçlarımdan dolayı hmm " o da güldü
"Saçlar çok dikkatimi çeker Aşkım"
aslında birinin size böyle demesi tuhaf ama ben alışmıştım
"Tuhaf ama alışıcam Aşkım" güldüm sevdim bu çocuğu tostumuzu hem yedik hemde konuştuk Mert yakışıklıydı, sarışın, ela gözlüydü ve 1.80 boylarındaydı, olsaydı kardeş olabilirmisiz gerçekten benziyorum
Sınıflara dağıldık. Mert sayısalcıydı bense eşit ağırlıkcı matematik sayesinde yollarımız kesişirdi ya . Hoca gelmemişti başımı sıraya koydum, gözlerimi kapattım. Yanımdaki kokuyla uyandım, gözlerimi açtım oydu, evet oydu hemen başımı kaldırdım
"Sen... burda ne işin var " güldü "Aynı sınıftayız"
"Yanımda,sıramda ne işin var" dudakları kıvrıldı
"Öyle seni izlemek istedim " ne yanlış mı duydum ben , güldüm ne yapıyorum ben ya
"Neden"
"Yakından da hırçın mısın diye"
"Ben hırçın değilim sen çok küstahsın" gülüşü büyüdü
"Küstah bak bunu da sevdim"
"Güzel " dedim tam kalkıp gidicekken kolunu tuttum ve en aptalca soruyu sordum
"Nereye" güldü
"Bahçeye, gelmek istermisin"?
"Olur gelirim " beraber dışarı çıktık, çimenliklere oturduk
"Ee adın ne ufaklık"
"Senin adın ne" güldü "önce ben sormuştum ama Deniz"
Deniz çok güzel tam da ona göre bir isimmiş gerçekten tam adımı söyliyecekken Mert araya girdi
"Aşkım büfeye gelcen mi"? Deniz' e baktım morali bozulmuş gibiydi
"Yok Mert afiyet olsun" Mert gitti o konuşmadı,
"Deniz neden sustun"?
"Keşke söyleseydin" ne
"Neyi"
"Bir sevgilin olduğunu" ne ne sevgilimi tamam kesinlikle yanlış anlamış
güldüm bana baktı sinirle "Gülecek ne var" ol baya sinirlenmiş ama hoşuma gidiyordu
"Şey Mert sevgilim değil Deniz"bana baktı
"Eminmisin Aşkım dedi " güldüm
"evet dedi" demekle bana sinirle bakmaya devam etti tamaaam konuyu açalım en iyisi elimi uzattım
"Merhaba Deniz ben Aşkım " kulakları kızardı, şaşırdı
"Ben... bilmiyordum kusura bakma"
"Sorun değil yanlış anlaman normal" güldü elimi çektim
"Adını kim koydu"
"Babam koydu"
"Neden Aşkım" hikayesini ona anlattım, ben anlattıkça gülüşü büyüdü ve gözleri kısıldı
"Peki ya senin adını kim koydu" dediğimde gülüşü soldu sert bir sesle
"Seni ilgilendirmez" şaşırdım
"Sen sordun ben söyledim senin de söylemen gerekmiyor mu"
"Fazla merak iyi değil " ya ama
"Merak ediyorum Deniz kim koydu"
Çene kasları belirginleşti, çekici görünüyordu ama gözleri ateş fışkırıyordu, Deniz'in içinde söndürülmeyen bir ateş olabilir mi
"Biraz konuştuk diye kendini birşey sanma sarışın" sarışın mı bak bu olmadı
"Peki sanmam" ayağa kalktım bozulmuştum ne dedim ki ben sınıfa girdim ders başladı ama ben hiç dinlemedim. Ders bitti ,çıkıştı eve gitmek için çantamı hazırladım, kalemim yere düştü tam alıcakken bir el benden önce davrandı oydu yine oydu. Ona döndüm kalemimi uzattı bende alıp çantama koydum tam gidiyordum önüme geçti gerçekten çok uzundu
"Üzgünüm" dedi ona baktım gözleri öyle bir bakıyordu ki güldüm
"Yanlış bir şey mi söyledim" kolumu tuttu ve beni sıraya oturttu
"Hayır söylemedin ama ismimi koyan kişiyide, ismimide, geçmişimi de sevmiyorum" üzüldüm ne yaşamış olabilir ki
"Özür dilerim" dedim ama parmağını dudaklarıma götürdü
"Şş benden veya başkasından haksız olmadığını sürece özür dileme" parmağını tuttum kalbim ritim değiştiriyordu.
"Haksızım şuan"
"Değilsin sadece fazla meraklısın ufaklık"dedi burnumu sıkarak. Kalktık beraber çıktık sınıftan babam daha gelmemişti, vedalaştık arkasını döndü tam gidecekken "Deniz "dedim önüne döndü ona yaklaştım
"Geçmişini de ,ismini koyan kişiyi de sev diyemem ama ismini sevsen olmaz mı"
güldü burnumu sıktı
"Denerim ufaklık"
"Görüşürüz Bay Dev" dedim parmak ucunda yükselerek burnunu sıktım, bunu beklemiyor olmalı ki beni tuttuğu gibi havaya kaldırdı
"Bırak ama"güldü gerçekten güçlüydü
"Bir devin burnunu sıkmak he ufaklık"
güldüm "tm bırak beni lütfen çok güçlü ve uzunsun kurtulamıyorum ellerinden"
kahkaha attı "Tm " yere indirdi ve yine burnumu sıktı bunun burnumla sorunu ne yaa
"Görüşürüz Aşkım"
"Görüşürüz Deniz"
O gitti babam 2 dk sonra geldi onunla arabada konuştuk, eve geçtik.Yemek yedikten sonra yatağıma geçtim gözlerimi kapattım, gözleri ve gülüşü aklıma geldi belki tuhaf ama etkilenmiştim ,güldüm ve uykuya daldım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"Mavi Aşkım"
RomanceKaranlığın arka yüzü olan denizle, saf bir aşk birleşir mi deniz aşkını alıp götürür mü uzaklara? Normal bir hayatı olan güzel bir kız Aşkım, hayatını kaybeden ama kalkıp baştan yazan Deniz. Geçmişini bilmeden, birine aşık olurmusunuz? İki seçeneği...