Gözlerimi açtığımda ter içindeydim yanımdaki masadaki sürahiden su doldurup yavaşça içip derin bir nefes aldım yine kabus görmüştüm bu her gece olurdu kahverengi saçlarımı masanın üzerindeki tokayı alarak rastgele bir topuz yaptım ve yataktan kalkıp dolabımın önünde durdum içi siyah kıyafetlerle dolu dolabımdan siyah bir iç çamaşırı siyah deri bir pantolon ve siyah bir kazak çıkardım ve yatağımın üzerine koydum hızlı ılık bir duş alıp üzerimi giyindim saçlarımı kurutup açık bıraktım ayağıma dizkapaklarıma kadar gelen siyah bir bot geçirip bağcıklarını bağladım kol çantamı alıp mutfağa girdim ve kendime kahve yaptım dolabımdan küçük bir tost çıkarıp tost makinesine yerleştirdim tostumu ve kahvemi alıp oturdum ve kahvemden bir yudum aldım ismim Aylin 18 yaşındayım annem ve babam yok öldüler hatta bugün annemin ziyaretine gidecektim kendimi nasıl özetleyebilirimki insanlarla pek konuşan sosyal bir tip değilim siyaha takıntılı kitaplara filmlere takıntılı bir kızım üzerimdeki tek renk koyu kahve saçlarım ve koyu kahve gözlerim ve buğdaya kaçan tenim ben buydum sosyal herkesle konuşan etrafı arkadaşlarla dolu olan ve popüler bir kız değilim hiç arkadaşı olmayan okulda kimseyle iletişim kurmayan uyuyan bir kız yapayalnız bir kız benim özetim bu tostumdan bir ısırık aldım tostumu bitirince kahvemi hızla bitirip çıktım otoparka girip siyah arabayı aldım ve bindim yolda bir çiçekçiye uğrayıp bir buket çiçek aldım ve annemin mezarına gittim çiçek buketini mezarının üzerine bıraktım ve hafifçe yere çömeldim sert esen rüzgar saçlarımı savuruyordu ve hafifçe yağmur çiseliyordu elim toprağı okşadı annem dedim hüzünlü bir sesle seni çok özledim seninle mutfağı birbirine katmayı sohbet etmeyi güzel kokunu içime çekmeyi çok özledim o kadar güzel kokardınki çiçek gibi gözümden bir damla yaş düştü o pamuk ellerini tutmayı özledim annem hatırlıyomusun seninle daha önce evimizin yakınında olan sahile oturmuştuk yazdı gün doğuyordu denizin kokusu ve sesi hala kulaklarımda yere bir örtü sermiştik ve seninle oturuyorduk senin elinde gitarın vardı bana o güzel sesinle şarkı söylüyordun o günü asla unutamıyorum seninle olan her anım aklımda gözümden birkaç damla daha yaş düştü güzel kızıl rengi saçlarının kokusu yeşil ve mavi arası olan güzel gözlerin hala aklımda o güzel kadifemsi sesin güldüm çiçekli elbiseleri çok severdin hep inci küpeleri ben senin tam tersinim ama annem gözümden hızla yaşlar düşüyordu çiçekleride çok severdin sana bugünde bir buket çiçek getirdim lale seversin sen çok ben sensiz yapamıyorum anne sen olmadan o güzel sesin olmadan saçlarımı okşayan ellerin olmadan yapamıyorum yapayalnızım annem napabilirim bilmiyorum ama ben buyum hep bana güçlü dur derdin olmaya çalışıyorum annem gözünü arkada bırakmam iyiyim ben yalnızda iyiyim daha fazla dayanamayarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım yağmur şiddetlenmişti yanımda bir gölge hissettim aylin hanım korumamdı iyimisiniz cevap vermedim hasta olucaksınız gitmemiz gerek ,gerek yok dedim daha fazla ağlayarak ben iyiyim bana bişey olmaz bilincimin kapandığını hissettim ve gerisi karanlık
