Arda:
abi
abi
abi
abi
abi
abi
abiAltay:
anan
anan
anan
anan
neArda:
terbiyeli konuşur musun lütfen amaAltay:
ya oğlum sen niye böyle oldun
biz aynı anadan babadan var olduğumuza
emin miyiz
yalan dünya selahattin ve ahmet'in
roleplayini yapıyormuşuz gibi
hissediyorum bazenArda:
neyse tamam sus konuyu
dağıtmaAltay:
emrin olur prenses
ne istiyosun söyleArda:
Kazım parka çağırdı
seninkiler o taraflarda mı söyle de
ona göre gidelimAltay:
ne alaka lan benimkilerle sizin
ezik ezik buluşmanızArda:
(ezik demeni es geçerek)
Ya abi biz Kazımla ne zaman sizinkilerle
ortak bir noktada olsak
Afdedersin ama
Büyükbaş hayvan gibi bakıyorlar
Kazım rahatsız oluyorAltay:
ya çok üzüldüm ardacım
kazoş bey rahatsız oluyormuş
napsak ki şimdiArda:
arkadaşlarını uyarabilirsinAltay:
siktir git aq
senin dümbelek manitan triplere giriyor
diye ben niye arkadaşlarımı uyarayım
Arda:
Sana bir şey soranda isteyende kabahatAltay:
taam
hm
ok
*görüldü*
Arda çıkmadan benim odanın
kapısını kapat la aralık kalmışArda:
Yok (yankılı)Altay:
hain orospu
inşallah eşşek kazım ağzına tükürürArda:
Hadi inşallah
*görüldü*Altay:
NE
*görüldü*
-
"Acaba başka bir yere mi geçsek?"
Yanındaki çocuğun rahatsızlık dolu sesiyle derin bir nefes aldı Arda.
Karşı bankta kendilerine tabiri caizse 'öküz'
gibi bakarak çekirdek çitleyen grubun karşısında, ikiside büyük bir rahatsızlık duyuyordu."Hava karardı zaten şimdi eve dağılırız,
hiç gerek yok o yüzden." Kumral çocuğun yanıtına karşı gülümsedi Kazımcan.
"Doğru diyorsun, en başından geçmeliydik aslında." İkilinin ayaklanmalarıyla karşıdaki grup bir anlığına duraksadılar."Abi köpük Kazım eve atacak galiba Arda'yı."
Kenan'ın saçma bir endişe kokan sesinin ardından, İsmail ensesine güzel bir şapkak geçirdi. "Gerizekalı hangi eve atacak Arda'yı, evlerinde mevlüt var bugün."
Ortalarındaki çocuğun ağzından onaylarcasına mırıltılar çıktı."Görüşürüz o zaman."
"Görüşürüz, eve gidince ara."
Arda buna karşılık bir baş sallaması ve güzel tebessümlerinden birini gösterdi.
Henüz yeni çıkmaya başlamışlardı ve içindeki duygular oldukça saftı.İkili birbirlerinden ayrılarak, ters yönlere ilerlerlerken Kazımcan yüzündeki gülümsemeyi aniden sildi. Cebinden çıkardığı telefonunun
kilidini açarak Instagram'ına giriş yaptı.
Dm kutusuna onlarca düşen kızların, erkeklerin mesajlarına yolda cevap vermeye başladı.
Bazıları, mesajlarına geri dönüş alamamasıyla
oscarlık bir endişe gösterişi sergilemiş, saniyede yüz tane mesaj atmışlardı.Kazımcan, tüm bu mesajlara karşı alay dolu
bir sırıtış gösteriyor hepsiyle aynı anda yazışıyordu.Yolda yürüdüğü sıra da, dm kutusuna düşen
mesaj isteğiyle yeni bir ava ulaştığını zannetmiştiki, gördüğü mesajlar kaşlarının
çatılmasına sebep oldu.Frderenay338:
sen kimsn ln
kimsn sn
oglm sn kimsn
*görüldü*Kazımcankarataas:
ne
asıl sen kimsin?Frderenay338:
Kazımcankarataas:
PWMDŞWMLFMSLVMSLDMSLGKALX
knk güldürdün lan beniFrderenay338:
elm crptı
ne glyosn kazmcan karatassak
*görüldü*
...................