OneShot
Tw, kan
Intihar
Küfür
Sumeru Quest'i tamamlamadıysanız okumanızı tavsiye etmem--------
''Hey, Alhaitham.
-Neden ateistsin, yani neden varlığından emin olduğun, gözünle görüp kulaklarınla işittiğin Archonlara inanmıyorsun?''
Haitham, sıradışı göz bebeklerini karşısındaki kıza dikti, daha sonrada konuştu, ağzını pek açmaz, açarsa da uzun, hızlı ve ağır bir şekilde konuşup karşısındakini şaşkınlık içinde bırakırdı.
-"Morax birgün sözleşmesini bozar, Baal ölümü tadar, Barbatos tutsak düşer, Buer bilgilerini saklı bir kutuya koyup yakar, Facalors adaletten taviz vermek zorunda kalır. Bunları hepsi olası ihtimaller. Hatta belki bazıları gerçekleşmiştir de, biz bilmiyoruzdur. Ama, rasyonellik ve ilimin peşinden gitmek, matematik, asla 1+1'i 3'e -olmayan birşeye- eşit kılmaz." Sözüne devam etmek için ağzını tam açmıştı ki, sustu. Devam etmedi."Gitmem lazım."Kızın birşey demesine izin vermeden kalktı. Oturdukları kafeden hesabı ödeyip çıktı, elbette ki tek sebep, archonların sanıldıkları kadar güçlü olmamasından ibaret değildi.
Giderken tarihe bakmak için elini saatine götürdü,Lord Kusunali sağolsun, Akaşa terminali artık kullanılmıyordu. Buer, Akaşa'yı tamamen ortadan kaldırmıştı.
Akaşa terminali yerine kullanabileceği bir kol saati yapmıştı kendine, Akaşa gibi kullanışlı ve her bilgiyi barındırmasada, saat, tarih, yapılacaklar gibi temel şeyleri halletmesine yardımcı oluyordu.
Al haitham durdu ve saatine baktı,
"8 mart, 17.58""çoktan.." diye geçirdi içinden, "Çoktan 3 yıl geçmiş." Yolunu Akademiden Buer'in çoğu zaman vakit geçirdiği mabede çevirdi, Eski akademideki grand sage'in düşürülmesinde oynadığı büyük rolunden sonra, Buer'in yanına istediği gibi gidip gelebilirdi, ama bu hakkını ilk defa kullanıyordu.
...
Yaklasık olarak 3 yıl önce, Sumeru.
-"Alhaitham-! Az neşelen yahu! Bugün kapalı çarşıda Sebzerus festivali var, gidelim mi?" Sarı saçlı çocuk divanda ciddi bir şekilde kitap okuyan çocugun yanına otururken söyledi bunları. "Offf- yine mi şu kulaklıklar!?" Eliyle çocuğun kulaklığını çıkardı. "Beni iplemiyorsun bile! Birde çıkma teklif eden benim zanneder gören."
-"Kaveh.." normalde olsa kızardı, doğru. Ama şu an kendisi herkesin tanıdığı, akademinin katibi Al Haitham değildi, çünkü Kaveh ile birlikteydi. "Özür dilerim.. gezgin ve paimon yine salak saçma şeyler için kapıyı tekmelerse diye dikkatimin bozulmaması için takmıştım, özür dilerim.." bunları demeden önce kafasını Kaveh'in omzuna koymuştu.
-"İki haftada melek mi ne oldun sen ya..? İki hafta önce bunu yapsam beni deşerdin.. odundan meleğe U dönüşü mü yaptın canım?" Yüzünde hafif bir tebessüm ile dile getirdi düşündüklerini, sevgili olduktan sonra Haitham'ın olumlu yöndeki değişimi çok hoşuna gitmişti, biraz korkmuyor değildi. Onuda mahvetmekten korkuyordu.
-"Sadece.. ebeveynlerime ve babanneme karşı onlara duyduğum sevgiyi tam olarak dile getirmediğim için çektiğim vicdan azabını birdaha çekmek istemiyorum.. anla işte, giden gelmiyor." Kedi gibi kavehin omzuna kafasını sokuştururken söylendi.
-"Depresif katip seni.. hadi at bi kenara karamsarlığı, festivale gidelim, olmaz mı?" Elini haitham'ın gri tonlarındaki saçların atıp onlarlı elleriyle tararken konuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-İn The Room Where You Sleep- HaiKaveh.
Short StoryOneshot, angst. Kaveh, ölümcül bir hastalığa yakalanır ve Alhaithamda onu kurtarmak üzere Yüce Lord Devi Kusunali'yi akademi baskısından kurtarmaya girişir. Tw, kan, intihar, küfür, sumeru quest spoilers.