Asansörden inince göz göze geldik o da şaşırmışa benziyordu. Yanımdan geçince kokusu geldi burnuma. Nasıl güzel bir kokuydu bu böyle , akşam gibi kokuyordu sonbahar akşamları gibi; huzurlu , herşey yolundaymışta tek derdin kahvenin fazlasıyla sıcak olması gibi. Bir kokudan bu hislerin hepsini nasıl tatmıştım.
Asansöre binince de kokusu vardı etrafta. Keşke kokusunu alıp eve götürebilsem ,huzurlu hisssetmek istediğimde koklardım. Eve girene kadar da bu düşünceler içindeydim. Dondurmamı alıp salona geçtim televizyonda ki programı izlemeye koyuldum. Ama yine aklıma o adam geldi, Demir. Bakışlarını hatırlamaya çalıştım buna ihtiyacım var gibiydi. Neden şaşırdı bana bakınca . Belki şaşırmamıştır ben yanlış anlamışımdır diyorum ama yok bana bakınca bir gariplik oldu şaşırdı bunu sezdim bir kere. Bakışlarım mı şaşırttı acaba. Ama alışık olması gerekir. Böyle bir adama hayranlıkla bakmamak mümkün değil ve her kadın böyle bakıyordur ona eminim. Allah'ım bir kez daha karşılaşalım lütfen lütfen!Uyumadan önce bir kez daha baktım profiline. Hayır hoşlantı değildi beğeniydi çünkü gördüğüm en farklı erkekti ve dikkatimi çekmişti haliyle. 11.02 geçiyordu saat güya erken uyuma sözü vermiştim kendime.
Sabah uyanınca dinç hissediyordum. İlk işim yatağımı toplayıp banyoya gitmek oldu. Makyaj yapıp hazırlandım. Bugün dersim yoktu ama kütüphaneye gidecektim evde çalışmaktan sıkılıyorum ve okula ciddi anlamda alışmam lazım. Dışarı çıkınca içime çektiğim her nefes enerji veriyordu sanki.
Kampüse girdim fakülteye uğramadan direkt kütüphaneye gittim. Rektörü arabasından inerken gördüm kalbim hızlandı birden. Keşke Demir SARAL kim, neyiniz oluyor diye soracak samimiyette olsaydım. Fakülteye doğru yürümeye başladı ,karşıdan bana doğru yürüyordu. Cesaretimi toplayıp "Merhaba Haluk Bey nasılsınız?" Diye sordum. "İyiyim ,teşekkür ederim siz nasılsınız..?" Deyince hemen "Alya" dedim. "Hatırladım Alya 1 ay önce babanla kayıt yapmaya gelmiştiniz. Hukuk 1. sınıftı değil mi?" "Evet babamla gelmiştik. Ondan sonra bir daha görmedim sizi şimdi görünce halinizi hatrınızı sorayım dedim" "İyi yaptın en yakın zamanda sınıfınıza ziyarette bulunacağım zaten, sağlıcakla kal." "Hoşçakalın Haluk Bey " dedim. Bu adamda da bir gariplik vardı . Beni sevdi mi sevmedi mi anlayamıyorum bir türlü. Konuşması cana yakın ama gözleri resmen seni zerre umursamıyorum diye haykırıyor. Neyse iyi oldu aramızın iyi olması. İşime yarayabilir sonuçta. Kendi kendime güldüm.
Kütüphaneye girince pekte dolu olmadığını fark ettim. Kütüphanemiz iki katlıydı , giriş katından üst katı da görünüyordu üst katın ortasında herhangi bir alan yoktu çünkü. Pencere kenarında ki masalara baktım. İki üç kızın beraber oturduğu yer daha cazip geldi nedense ve oraya ilerledim. Kızlara yakın bir yere oturup çalışmaya başladım.
Saat 18'e gelmişti. Yanımda ki kızlarda toplanmaya başlamıştı. Bende toplanmaya başladım hemen bunun yolu da var.Herşeyimi salaş bordo çantama koyduktan sonra ceketimi giymeye başladım. Aramızda bir masa bulunan kız "Merhaba, Buse ben" dedi."Alya bende memnun oldum" dedim. Sırayla diğer kızlarla tanıştım. Buse sarı saçlı 1.73 boylarında çok güzel bir kızdı,Zeynep'te benden biraz uzun kumral bir kızdı, Ece de benim boylarımda sarışındı. Üçü de işletme öğrencisiymiş. Buse son sınıf diğerleri de üçüncü sınıf. Kanım hepsine ısınmıştı iyi kızlara benziyorlardı umarım arkadaşlığımız güzel devam eder. Beraber çıktık kütüphaneden , Buse'nin arabası vardı diğer kızları da o bırakacaktı. Beni bırakmayı teklif etti kabul etmedim ama çok ısrar edince binmezsem ayıp ederim diye düşündüm. Beni Bahçeşehir'e bıraktıktan sonra beraber Avcılara geçeceklerdi. Yük gibi hissettim kendimi. Arabaya binince okuldan bahsettiler sevdin mi gibi muhabbetler döndü.Sonra sessizleşti araba hepimiz yorulmuştuk anlaşılan. Camdan dışarıyı izlemeye başladım. Kırmızı ışıkta durunca yan tarafımıza siyah bir Range Rover yaklaştı. Artık her gördüğüm arabaya plakasını görmeden aa bu o araç demiyorum, paranoyak olacağım yoksa. Arabayı incelemeye koyuldum ,camları siyahtı ama adamın silüetini görebiliyordum yan tarafında biri vardı sohbet ediyorlardı sanırım. Pür dikkat izliyordum içini ve adam hissetmiş gibi kafasını bizim arabaya doğru çevirdi. Hemen kafamı çevirdim sonuçta sapık çıkabilir, peşimize düşebilir. Kafamı çevirmeden gözlerimle arabaya baktım tekrar. Adam hâlâ aynı pozisyonda benim tarafıma bakıyordu ki çok şükür yeşil ışık yandı.
Yol boyunca bir daha görmedim o arabayı.
Sitenin önüne gelince Buseye teşekkür edip vedalaştım kızlarla. Siteye girince aklıma yine Demir geldi. Burada mı yaşıyordu acaba ne işi vardı ki burada ? Belki de evi buradadır! Hayır olsa illa birkaç kez karşılaşırdık. Gerçi işi geç bitiyor olabilir. Sahi bu adamın işi ne?Eve girince ilk işim yemek yemek oldu. Çok acıkmıştım. Gün boyu bir paket bisküviyle durdum. Yemeğim bitince hızla odama geçip üstümü değiştirdim. Salonda televizyon sesleri , annemin telefon konuşma sesleri gelince dayanamadım salona geçtim. Daha oturmadan çay istedi annem. Gidip suyu ısıtıp çay demledim. Benimde canım çekmişti zaten. Annemin çok sevdiği fıstık ezmeli çikolatan koydum çayın yanına, salona girdiğimde teyzemle bir konu hakkında konuşuyorlardı. Bende televizyondan kelime oyunları programını açtım. Annem telefonla konuştuğundan program sarmadı beni . Bende telefonumu alıp almam gereken kitapları sipariş ettim önce, sonra Demir'in hesabına baktım yine. Neden Google dan bakmıyorum ki?
Google a Demir SARAL yazdım. Karşıma bir sürü fotoğraf bir sürü haber çıktı. Ben bunu daha önce nasıl akıl edemedim. Adamımız iş adamı ama onunla ilgili yapılan haberler hiçte iş adamı bir insanın hayatını yansıtmıyor.Bir haberde "Hükümetin çıkarmış olduğu af yasaları ve uyguladığı güvenlik politikaları ülkeyi adeta çetelerin , mafyaların cirit attığı bir ülke haline getirdi. Buna karşın hükümete karşı herkesin tepki aldığı bu dönemde SARAL holdingin sessiz kalması , hiçbir söylemde bulunmamasıherkesin aklını karıştıran bir unsur oldu..." Bunun gibi bir sürü suçlayıcı haber vardı. Kesinlikle bu adamda birşeyler vardı. Herkesin hedefi olmasının altında başka nedenler var kesinlikle. Az çok biliyorum işleyişi, ticaret hayatını ve hislerim bu adamın sadece iş adamı olmadığını söylüyor.Bu iş adamının Bahçeşehir'de ki küçük bir sitede işi ne, neden buradaydı ki bu adam. Bunları düşüne düşüne uykum gelince televizyonu kapattım. Annem hâlâ telefon konuşuyordu. Kendimi yatağa attığım gibi uykunun kollarına bıraktım kendimi.* Sabah büyük bir yorgunlukla uyandım. 10 saat uyumama rağmen uykumu hiç alamamıştım sanki. Beş on dakika dönüp durdum yatakta. Annem girdi odama. "Bir bugün evdesin gel beraber kahvaltı yapalım bari." deyip çıktı. Çıkınca telefonuma baktım canım sıkılıyordu. İnstagramdan bir bildirim vardı. NEEEEE!!!
Demir SARAL bana istek mi atmış? Birkaç defa uygulamadan çıkıp tekrar tekrar baktım gerçekti.Ya bu adam kimseyi takip etmiyor ki ne alaka ben. Neden ben yani.Sabah saat 9.02 ydi istek 4 saat önce atılmış. 5 gibi yani. Adamın işi gücü yok sabahın beşi bana istek mi atıyor yani. Kendi kendime kahkaha attım. Bu nasıl olabilirdi kiii. Bence gördükten sonra etkilendi benden ve komşulara beni sordu sonra adımı bir şekilde öğrendi. YOK DAHA NELER. Acaba profiline bakınca bildirim mi gidiyor adama. Hayır ya lütfen öyle birşey olmasın camdan atarım kendimi. Adamın profiline en az 100 kez baktım inşallah yoktur öyle birşey. İsteği kabul ettiğim gibi hesabına baktım tekrar tek takip ettiği kişi bendim. Bu ne Allahımmm. Ya beni bu adamın sevgilisi falan sanarlarsa. Tek takip ettiği benim ya haberlere çıkarsam. Ay engellesem mi! İnşallah başıma bela almamışımdır. Geri takip yaptım hemen.Kahvaltıdan sonra kahvemi yudumlarken telefonum çaldı kayıtlı olmayan bir numara arıyordu. Açtığımda Alya kuş demesiyle Buse olduğunu anladım. Yaklaşık 1 saat sonra anca kapattım telefonu. Yarın okuldan çok yakın bir kız arkadaşının doğum günü partisi var ve beni de davet etti. Kabul ettim etmesine de annem kabul etmezdi ki gece vakti partilerde olmamı. Hemen anneme koştum yalvar yakar izin almaya çalıştım. Yok bunlara güven olmazmış yokkızları böyle kandırıyorlarmış yok bayıltıyorlarmış... Biraz sitem edince bir de buse nin beni alıp bırakacağına emin olunca izin verdi.
**
Siyah saten gömlek tarzında bir tulum gitmiştim. Vücuduma tam oturmuştu. Aynada kendime hayran hayran bakarken Buse aradı çantamı alıp çıktım odamdan. Annemin nasihat Faslı bitince aşağı indim hemen. Buseyi de öpüp arabaya oturunca yola koyulduk. Yolumuz baya uzundu Zekeriyaköy e gidiyorduk çünkü. Bahçe kapısından içeri girince bizi büyük bir süs havuzu karşıladı önce ardında kocaman bir ev vardı. Buse'nin arkadaşı baya zengindi anlaşılan. Busenin arkadaşı doğum günü kızı Serenay karşıladı bizi. Çok güzel bir kızdı upuzun parlak bacakları vardı. Kısacık pembe tüm hatlarını ortaya çıkaran bir elbise gitmişti. Muazzam bir vücudu vardı hayran kalmıştım açıkçası. İçeri geçip gri koltuklara kurulduk hemen iki arkadaşı daha gelmişti ama çoğu gelmemiş daha öyle söyledi. Kapı çalınca Serenay açmaya gitti yine. Kapıyı açınca Serenay'ın "İnanmıyorum geldin!" Diye sesi yükseldi. Hiç bakmadım o tarafa meraklı görünmek istemiyordum. Tanıdık bir koku aldı burnum önce. O mükemmel sonbahar akşamı kokusu. Bir an heyecanlandım o olabilir miydi gerçekten. Kafamı çevirmemle göz göze gelmemiz bir oldu. Evet Demir tam da karşımdaydı şimdi!
YOU ARE READING
Zemheri
RomanceSudan çıkmış bir balık düşünün. Hayatı boyunca sadece yaşadığı denizi benimsemiş ve ilk defa deniz dışında da bir yaşamın olduğunu gören bir balık... Evet bu onun için büyük bir deneyim fakat ya ölümüyle sonuçlanacak ve kimseye gördüğü dünyayı anlat...