Merhaba, Ben Felix. Evet hastalıklı bir kalbi olan kişi benim.
yıllardır mahkumların olduğu bir okulda yaşıyorum. Asla birini incitecek birisi değilim ki zaten suçlu olarak girmedim buraya,babam göndermişti beni.
Konuşamayan ve kalbi rahatsız birini bu devirde kimse istemezdi
Açıkcası lisa hep öyle diyor. Ha, unutmadan söyliyeyim Lisa benim burada ki tek arkadaşım.
Küçük olsada diğer mahkumlara göre güzel bir odam vardı.
Her gün yaptığım gibi kitaplığımdaki kitaplardan birini alıp okuyordum.
Sıkılınca kalkıp masama geçtim ve bir kağıt çıkardım. Herzamanki gibi babama mektup yazacaktım.
"Mektubuma başlarken size nasıl hitap edeceğimi düşündüm ama birşey bulamadım. Bay Lee? Yoksa efendim? Mi demeliyim bilemiyorum. Ama bir şeyi kesinlikle biliyorum ki size daha mektup yazmayacağım. Peki o zaman neden bunu yazdığımı sorarsın diye söyliyeyim, size içimi dökmek istiyorum. Tam 19 yıl sonra size içimi dökeceğim Efendim. Beni neden buraya gönderdiniz? Hiçmi istemediniz beni. Burda her gece sizi düşünüyorum Bay Lee. Yazdığım her mektupta kendimi kandırmışım aslında, sizi sevdiğimi söyledim her mektubumda. Çok mu zordu seni seviyorum demek? Hayır hayır zor değil idi, bana söylemek zordu sadece. Yanılmıyorum değil mi efendim? Herneyse, size biraz kendimden bahsedeyim. Gittikçe tükeniyor kalbim ve sadece kalbim değil bende tükeniyorum. Bi isteğim var aslında efendim. Aşık olmak istiyorum. Evet yanlış okumadınız bende aşık olmak istiyorum. Sizce nasıl Bir duygu aşk? Onun için herşeyi göze almak mıdır aşk? Merak ediyorum aslında bu duyguları. Başka birşey istemiyorum. Aklımdagelmiyor zaten.
Mektubumu daha fazla uzatmadan son birşeyler söylemek istiyorum efendim.
Benden neden nefret ediyorsunuz? Bilmek istiyorum bunu. Benden utandığınızı düşünmeye başladım şu sıralar. Konuşma engelli gayrimeşru oğlunuzdan utandığınızı düşünmek, canımı yakıyor. Sonra soruyorum kendime "konuşamadığım için mi beni sevmiyor?"
Ölmeden önceki oğlunuzun ilk dileği sizi görmektir efendim. "Oğlunuz" dedim, affedin zira ben sizin hiç Oğlunuz olmadım, olamadım.
Neden beni merak etmiyorsunuz? Nasıl olduğumu, nasıl göründüğümü ve en çok anneme mi yoksa size mi benzediğimi neden merak etmiyorsunuz? Bir babanın oğluyla ilgili merak edeceği bir çok şeyi siz neden merak etmiyorsunuz? Yanlış anlamayın lütfen, sizden hesap soracak cürrette bulunmuyorum. Sadece sizin aksinize ben sizi çok merak ediyordum.
Mektubumu burda bitirmek zorundayım çünkü ilaç saatim geldi.
Yeniden bir mektup yazıp, bitirmiştim.
Bir kaç dakika geçmeden Lisa gelmişti. Sanırım bu dünyada beni seven tek kişi Lisa idi.
"Hadi bakalım ilaç saati."
"Lisa, bu mektubu gönderebilir misin?"
"Tabi ki. Buraya ilaçlarını koydum içmeyi sakın unutma."
Elimden mektubu alıp odadan çıkmıştı.
Yapacak birşeyim olmadığı için uyumuştum.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
