1. bölüm

7 1 0
                                    

Ailede bi telaş vardı... bugün en küçük kızlarının doğum günüydü... herkes çok heyecanlıydı. Yemekler ocak üzerinde pişerken kız çok heyecanlıydı. Bugün ilk defa doğum günü kutlanacak idi. Büyük annesi odasına girdi.
Sultan: kız hazır mısın herkes seni bekler. Çabuk gel hadi. Amma hazırlanırmışsın.
Esey: gelirim büyük ana sen git ben hemen geleceğim.
Sultan: bekler herkes seni. Acele et.
Esey: geliyo'm.
Büyük anne kapıdan dışarıya çıkar ve aşağıya iner. Merdivenden inmeye başlar. Malikane 3 katlı olduğu için asansör yoktu. Merdiven yaptırmıştı kocası ölmeden önce... Sultan kadın da kocasının hatırasına sahip çıkmıştı. Kız sonunda aşağıya iner akrabaları da gelmişti. Kız çok heyecanlıydı 18ci yaşını kutlamaları onun için en güzel şeydi bu hayatında. Gelen akrabalarının içinde dayısının oğlunu gördü. Yüzü asıldı içinden keşke gelmeseydi neden geldi ki diye kendi kendine sordu... kutlamalar başlamıştı. Herkes onu tebrik ediyordu. Çok mutluydu. Büyük babasının ölümünden sonra kendini yıprattı. O yüzden büyük annesi de ona kıyamaz ve doğum günü partisi yapmaya karar verir. Ama ilk ve tek doğum günü partisi yapacağını söylemişti. Kızın ilk başlarda ne kadar siniri bozulsa da kabul eder. Partiyi başlatır artık. Üzerinde tül'lü pembe bi elbise vardı babası almıştı onu giymek istediğini açıkladı ailesine ailesi de izin verdi... parti başlamıştı. Akrabaları tebrik ediyordu sırayla... ilk tebrik eden halasının kızı Mehtap idi. Kız çok şaşırmış idi. Çünkü halasının kızıyla hiç konuşmuyor idi şu sıralar gelip tebrik etmesine çok şaşırmış idi.
Mehtap: hayırlı olsun kuzen umarım mutlu olursun hayatın boyunca... ben mutlu olamadım ama sen bari mutlu ol... olur mu ?
Esey: sağ ol hala kızı. İnşallah dediğin kimi olur... büyük babamın ölümünden sonra ilk defa istediğim bi şey oldu çok mutluyum... büyük anam ilk defa bi şeye izin verdi... inşallah hayatım boyunca mutluluk benim kalbimde olur diye umut ediyo'm...
Mehtap: iç ses dayımın oğluyla evlen de bak bakalım mutlu olabiliyo'n mu ? Ha ha ha ha
Esey: Mehtap hey, daldın gittin ne olup olar ?
Mehtap: hiçbirşey yok
Esey: tamam anladım. Neyse görüşürüz daha çok vakit var ne de olsa...
Mehtap: daha buradayım ben anam ve atam gidene kadar duracağım burada. Sen hiç tasalanmayasın :)
Esey: sağ olasın ablam 🥰
Poyraz: Mehtap haydi fotoğraf çekiliyo'z gel haydi.
Mehtap: tamam geliyo'm. Görüşürüz bacım kendine çok iyi bak...
Esey: sende abla sende kendine iyi bak.
2 dk sonra
Doğum günü pastasını getirmişlerdi. Kız çok mutlu olur gözlerinden ışık saçar sanki.... annesi mumu üfle diye işaret yapar kıza. O da tamam diye göz kırpıp mumu üflemeye hazırlanırken bi dilek tutar ve içinden, sonra mumu üfler. Herkes alkışlamaya başlar tek tek. Sultan kadın torunu ile gurur duyuyor idi. Mutlu olduğu çok açık belliydi.
3 dk sonra
Hediyelerini alan akrabalar tek tek vermeye gelir kıza. Çok mutlu olur hediyeleri görünce kız... en beğendiği annesinin aldığı bileklik hoşuna gitmiştir. Ve doğum günü biter. Kız artık 18 yaşına basmıştır.
Esin: güzel kuzum... 18 yaşın umarım sana mutluluk getirir....
Esey: çok sağ ol anam... iyi ki varsın... aldığın hediye de çok güzel... bayıldım...
Esin: baban da doğum gününü kutlayacak kuzum 😘😘
Esey: tamam gelsin.
Esin kocasını çağırmaya gider. Babası girer içeriye...
Murtaza: kızım.... doğum günün kutlu mutlu olsun canımın içi... iyi ki doğmuşsun iyi ki benim prensesim ananın da güzel kızı olmuşsun...
Esey: çok teşekkür ederim aslan babam iyi ki sizin kızınız olmuşum....
Murtaza: kızım dayının oğlu Mesut sana hediye almış onu vermek istiyormuş. Çağırayım da gelsin.
Esey: gelebilir babacığım.
Murtaza: Mesut gel içeriye evlat. Kızım kabul etti seni.
Mesut: geldim dayıcım. Yenge siz bi çıkarsınız mı ?
Esin: tabii oğlum hadi kocacım biz çıkalım.
Murtaza: hallet işini evlat. Sana güveniyo'm.
Mesut: sen merak etme dayı. Hallederim.
Esey: ne diyor bunlar yahu ? Neyse hadi hediyemi ver bakalım.
Mesut kıza hediyesini verirken ayağı takılır gibi yapar ve kızın üzerine düşer. Sarılır yavaştan ama kız anlamaz.
Esey: ah... çekil üstümden...
Mesut: bunu yapamam üzgünüm.
Esey: neden ? Çekil dedim sana dimi ?
Mesut: tamam kalktım. İç ses bugün bu iş olacak. Dayanamıyo'm artık...
Esey: ne diyo'n sen ? Anlamıyo'm ben.
Mesut: diyo'm ki.... bu yapacağım için senden çok özür dilerim... beni umarım affedersin...
Esey: ne dediğini anlamıyo'm. Hediyemi ver ve odamdan çık.
Mesut hediyeyi yatağın kenarına koyar. Ve arkasında tuttuğu eter'li bezi çıkarır ve kızın burnuna kokla_tıp, bayılma yapmasına neden olur. Kapıyı açar ve Murtaza ile Esin'in yanından geçer. Kızları bayıldı diye sevinen anne-baba çok mutludur.
Murtaza: bizim kızdan kurtulduk sonunda hanım. Çok şükür...
Esin: evet haklısın bey....
Sultan: Mesut götürdü mü kızı ?
Cemre: evet ana götürdü. Çok şükür. Dimi kızım ?
Öykü: evet anne. Bende artık evde rahat rahat evde oynayabilirim artık. Dimi babacım ?
Serkan: evet kızım bende çok mutluyum...
Gökhan: aşkım artık eve gidelim mi ? Ben çok sıkıldım burada. Oğlumuz da yorulmuştur. Elini karnına koyar sever....
Eylül: tamam hayatım gidelim. Hem de ben dinlenmiş olurum.
Songül: abla ben sana yardımcı olayım mı kalkman için ?
Eylül: çok iyi olur Songül.
Öykü: anne ben çok sıkıldım hadi gidelim artık ! Doğum günü bitti nasıl olsa....
Cemre: tamam hadi aşkım gidelim.
Serkan: hadi araba dışarıda bekliyor. Gidiyoruz.
Cemre, Öykü, Serkan, Gökhan ve Eylül evlerine giderler. Songül de kocasını çağırıp eve gitmek istediğini söyler. Kocası Güney de gelir karısını alır evlerine gider. Sırayla tüm davetliler dağılır. Kızın annesi ve babası da mutlulukla ve rahatlıkla birlikte, yataklarına yatarlar ve rahat bi uyku çeker.... o sırada Mesut kızı kendi evine getirir. Yatağa yatırır üstünü annesinin önceden verdiği kıyafetle değiştirir. Kendisi de üzerini değiştirir. O sırada kız uyanmaya başlar. Gözlerini açar ve nerede olduğunu anlamaya çalışır.
Esey: ben neredeyim ?
Mesut: benim evim. Güzellik...
Esey: beni neden buraya getirdin ? Çabuk beni evime geri götür ! Hemen diyo'm sana anlamıyo'n mu ?!
Mesut: annen geri gitmeni istemediğini söyledi. Bende tamam dedim. Bu kadar basit... bugünlük benim evimde kalacaksın. Kusura bakma. Ben bi su içip geliyo'm sende keyfine bak bebeğim...
Esey: ah ! Ben nasıl sana kandım ki ?! Aptalım ben ! Ahhhh !
Mesut: kendine hakaret etme. Ailen bunu istedi. Bende istedim aslında... neyse 5 dakikaya geliyo'm kendi evin gibi düşün güzelim...
Kızın ailesine bakalım şimdi de...
Esin: umarım doğru yapıyo'z dur kocacım. Kız istemezse ne yapacağız ?
Murtaza: bok'u yedik o zaman kadın.
Nesrin: hadi artık çıkart şu kadını odadan daha fazla dayanamıyo'm ulan !
Meral: abla sakin ol. Eniştem o kadını 5-10 dakikaya çıkarır dimi kardeşim ?
Kader: evet kardeşim aynen öyle. Abla sen sakin ol bak tansiyonun çıkıyor sonra üzülürüm bende...
Nesrin: tamam sakinim kızlar. Siz hadi odalarınıza gidin ben bi lavaboya gidip geleceğim.
Kader&Meral: tamam abla görüşürüz.
Tuna: hele şükür aşkım geldin. 5 dakikadır seni bekliyorum....
Kader: Nesrin ablanın bana ihtiyacı vardı aşkım ondan geç kaldım. Kızımız seni çok merak etti babası... bak nasıl tekme atıyor.... gördün mü ?
Tuna: babası kurban olsun prensesi'ne... oy babam...
Kader: bugün ben çok yoruldum. Yatalım mı artık ?
Tuna: ama önce ben seni çok özledim. Özlemimi gidermek istiyorum...
Kader: anladım ben seni. Çapkın şey... yap bakalım. Ney yapacaksan....
Tuna: çok teşekkür ederim bebeğim... teşekkürler. Sağ ol....
Kader: tamam yeter artık dayanamıyo'm başla...
Tuna Kaderin dudağına yapışıp öpmeye başlar. Kader de karşılık vermeye başlar.... o sırada Meral ne yapıyormuş ona bakalım biz en iyisi...
Meral: aşkım ben geldim. Bi merhaba demek yok mu bana ? :)
Mert: hoş geldin Meral. İç ses keşke gelmeseydin. Neden geldin ki ? Tam da benim kız balkonda beni bekliyordu.... ah ah ne yapacağım ben şimdi ?!
Meral: aşkım ne düşünüyo'n ?
Mert: hiç birşey yok.
Meral: ben çok yorgunum bugün hemen uyumam lazım...
Mert: tamam bende uyuyacağım zaten...
Meral: iyi geceler aşkım...
Mert: sana da.
Meral uyur. Mert anında balkona gider ve 2ci kızın odasına girer....
Büşra: uyudu mu sonunda ?
Mert: uyudu bebeğim... uyku ilacı verdim ona 19 saat uyanmaz hatta 1 aya kadar hiç uyanmaz HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA HA.
Büşra: güzel... hadi o zaman başlayalım ne bekliyo'z ayol. :)
Mert: emriniz olur kraliçem...
Büşra Mert'in dudağına yapışıp öpmeye başlar. Hızlı ve acılı bi şekilde.... Mert'in canı yanıyor dur. Sonra hızlanan ikili arasında ateşli bi öpüşme yaşanır. Meral o sırada öyle derin bi uykuya yatmıştır ki hiç kimsenin ruhu duymuyor dur. Murtaza ise Esin den çok sıkılmıştır. Odadan bi şekilde ayrılıp, ayrılmadan önce de Esin'e uyku iğnesi yapmıştır. Esin de Meral gibi uykuya dalmış tir.
Murtaza: geldim bebeğim. Sana geldim hem de.
Nesrin: hele şükür geldin be adam 3 dakikadır seni bekliyo'm burada ben sen biliyo'n mu ?
Murtaza: Esin'e uyku iğnesi yaptım uyur uyumaz da hemen senin yanına geldim... oğlumuz ne yapıyor annesi bakalım ?
Nesrin: çok iyi... seni bekledi babası.... 4 dakika.... ama sonunda geldi baba oğlum... gördün mü ?
Bebek tekme atar annesinin karnına... Murtaza ağlayarak gülümser.
Nesrin: gözlerin doldu hayırdır ? Çok mu mutlu oldun ?
Murtaza: evet... sayende çok mutluyum canımın içi.... Esin bana bi evlat veremedi çünkü rahmi çok küçüktü onun sende biliyo'n. Gebe kalamadı bi türlü... anam da sinirlendi. Seni aldı bana ama onun senden haberi yok :) benim bi onu sevdiğimi sanıyor kendisi mal işte :)
Nesrin: çok haklısın. Neyse hadi artık başlayalım mı ?
Murtaza: tabii hemen başlayalım prensesim. :)
Nesrin ve Murtaza da Mert ve Büşra gibi öpüşmeye başlarlar. Büşra bitirmiştir öpüşmeyi. Mert ona saygı duyar.
Mert: neden durdun ? Ne güzel devam ediyorduk.
Büşra: yoruldum. Kızımız da yoruldu babası. Anladın ?
Mert: abim arıyor. Bi konuşup geleyim ben en iyisi.
Büşra: ben de uyuyacağım zaten. Görüşürüz.
Mert: peki...
Mert odadan çıkar ve Metiye'nin odasına girer.
Metiye: hoş geldin aşkım. :)
Mert: hoş bulduk sevgilim.... e hadi başlayalım....
Metiye: bende bunu demeni bekliyordum...
Mert: Büşra'dan hiç birşey anlamadım. Senden anlarım herhalde ?!
Metiye: Büşra beyinsiz in önde gideni hiç birşey anlamazsın tabii. Ben daha iyiyim !
Mert: anlamanın tek bi sebebi var başla o zaman !
Mert Metiye'nin dudağına yapışıp öpmeye başlar. Büşra'dan da daha feci bi şekilde öpmeye başlar. Mert çok şaşırır. 5 dk sonra Mert evine gider. Dudaklarını yıkamaya başlar ve huylanır.
Mert: Tanrı ikinize de akıl fikir versin ! Dudağımı mahvettiniz ! Of of !
Lavaboya girer ve mide bulanır ve kusmaya başlar.
5 dakika sonra
Meral uyanır ve yanında Mert'i göremeyince çok şaşırır. Büşra ve Metiye de göremeyince çok şaşırır. Ayağa kalkıp Mert'i aramaya başlarlar.
Meral: Mert nerede ya ?
Büşra: beni bırakıp nasıl gidersin Mert ! Bunun hesabını sana sormaz mıyım ?!
Metiye: keşke gitmeseydin be Mert neden gittin ? Seni çok sevdiğimi bilmiyo'n muydu ? Ah ah....
Elif: Metiye ne oluyor kız ? İyi misin ?
Metiye: iyiyim. Neden sordun ki ? Birşey mi oldu yoksa ?
Elif: yok hiç birşey olmadı. Anam kahvaltıya çağırıyor seni sadece...
Metiye: tamam geliyo'm. Sen git ben geleceğim. Tamam mı ?
Elif: peki. Görüşürüz....
Ceyda: Büşra iyi misin ? Bak sinirlenme bebeğe zarar...
Büşra: iyiyim Ceyda n'oldu ?
Ceyda: Sultan ana seni kahvaltıya beklediğini söyledi bana çabuk çabuk gelsin dedi. Hadi gidelim bebekte bir şeyler yesin...
Büşra: tamam geliyo'm sen git.
Ceyda odadan çıkar ve mutfağa gider. Metiye ve Büşra aynı anda odadan çıkarlar. Aynı anda odadan çıktıkları için biraz şaşırır ikisi de ama umursamazlar. Meral de o sırada lavabo'dan çıkıyor dur ve o da kahvaltıya inmek için acele ediyor dur. Kızları görür o sırada.
Meral: ne bekliyo'n yürü_sene !
Metiye: tamam be bağırma iniyo'm işte.
Büşra: tamam abla bağırma geliyo'm....
Meral: Büşra gibi davran bana Metiye yoksa çok kötü şeyler olur. Demedi deme !
Metiye: sen ne diyo'n be ! Ağzından çıkanı kulağın duyuyor mu senin ?! Seni öldürürüm bak yemin ederim ki !
Selda: yine kavga mı ediyor bunlar ana ? Bu nedir arkadaş bi bitmedi kavgaları yahu...
Ceren: abla ben bakıp geliyo'm hemen sen yerinde dur tamam mı ? Hiç kalkma ayağa.
Defne: hallet gel şunları başım ağrıdı. Çünkü. Çok konuştular.
Ceren: tamam hemen halledip geliyo'm.
Selin: neden kavga ediyorlar ki ben anlamadım sen anladın mı kardeşim ?
Leyla: bende anlamadım ablacım. Neyse abla bana bi su verir misin ?
Melek: tabii canım hemen veriyorum al bakalım. Kana kana iç...
Leyla: teşekkür ederim abla. Sağ ol. Ellerin dert görmesin. Teşekkürler...
Nazlı: anne eve gidelim artık ne olur ben bunların içinde çok sıkıldım....
Gülçin: tamam kızım gidelim ama önce babanın gelmesi gerekiyor. O olmadan gidemeyiz tamam mı ?
Nazlı: tamam peki o zaman babamı bekleyelim. Gelir 2 dk sonra nasılsa.
1 dk sonra
Emre: geldim hayatım hadi gidelim. Çocuk sıkılmasın daha fazla.
Gülçin: tamam aşkım. Hadi gidiyoruz kızım hazırlan baban geldi.
Nazlı: çok şükür sonunda gelebildin babacım seni beklerken uyuya kalmışım. Kusura bakma.
Emre: sorun yok kızım Yağmur ablan dışarıda bizi bekliyor hadi hemen gidelim.
Nazlı: tamam. Hadi anne biraz acele et.
Gülçin: tamam geldim.
Yağmur: hoş geldiniz abi, yenge merhaba Nazlı...
Nazlı: selam Yağmur abla sende hoş geldin...
Eylem: anne gidelim artık çok sıkıldım ben.
Yağmur: tamam kızım bekle.
Mustafa: abla hadi çalıştır arabayı çocuk sıkıldı.
Emre: patlama Mustafa geldik be.
Nil: susun bakalım.
Mine: abi telefonumu verir misin ?
Güray: al çantanın içinde.
Nilay: neden verdin ki ? Cezalı değil miydi ?
Gökçe: cezası sona erdi Nilay ablacım. Anladın mı ?
Nilay: evet anladım aşkım hadi evimize gidelim biz. Yengemi gördüm göreceğim kadar zaten.
Oğuzhan: tamam bebeğim hadi gidelim.
Feray: biraz daha otursaydın kızım ?
Namık: kızın işi varmış Feray kızı sıkmasana.
Koray: babam haklı anne. Ablamı sıkma bu kadar.
Derya: evet canım sende haklısın.
Veli: abla yemek hazır mı ? Karım çok acıktı. Kızım da öyle...
Ayşegül: hazır gelin hadi.
Çağla: teşekkür ederiz halası....
Günay: kaç aylık oldu kızım ?
Çağla: 6.5 aylık... dimi hayatım ?
Veli: evet.
Ebru: Haziranda mı doğacak yani ?
Çağla: evet.
Kerem: ne güzel....
6 dk sonra
Kenan: hadi dışarıya çıkalım.
Gürol: abi ben çok hastayım....
Aytaç: neyin var ?
Gürol: başım dönüyor....
Derken bayılır.
Aytaç: Yeliz abla ! Gürol bayıldı yardım edin ! İmdat !!!!!
Yeliz: ne ?! Hadi hemen hastaneye gidiyo'z ! Çabuk çabuk !
Ambulans çağırırlar. 7 dk da gelir. Bindirir ler ve hastaneye giderler. Aytaç çok korkuyor dur. Annesi gibi kardeşini de kaybetmek istemediği için sürekli dua ediyordur. Yeliz Aytaç'ın korktuğunu anlıyor dur.
Yeliz: korkma kardeşim. Gürol güçlü çocuktur iyileşir hemen...
Aytaç: ya annem gibi giderse abla ? Ben ne yaparım o zaman ? Dayanamam ki buna... 😭😭😭😭😭
Yeliz: sakin ol. Sakin olmaya çalış... umarım hiç birşey olmaz. Sadece küçük bir şeydir İNŞALLAH...
Ambulans şoförü: hastanenin önüne geldik. İnebilirsiniz.
Aytaç: sağ ol kardeş...
Hemşire: hasta mı ? Nesi var ?
Yeliz: bi anda bayıldı niye olduğunu anlamadık doktor var mı ?
Hemşire: hemen çağırıyorum. Doktor bey burada bi hasta var bakar mısınız ?
Doktor: tamam geliyorum. Sende benimle gel öldürelim şunu.
X: tamam. Hadi o zaman.
Ameliyata alırlar Gürol'u. 8 dk geçer. Aytaç korkuyla bekliyor dur. Doktor çıkar ameliyathane den.
Doktor: elimizden geleni yaptık ama başaramadık. Başınız sağ olsun.
Aytaç: hayır hayır hayır bu olamaz !
Sakinleştirici yaparlar Aytaç'a...
Cenaze olur. Herkes çok üzülür.
Yeliz: kendini koy verme Aytaç... böyle olacağı varmış demek ki... başın sağ olsun koçum...
Aytaç: dostlar sağ olsun Yeliz abla... çok iyi biriydi... Tanrı mekanını cennet eylesin inşallah...
O sırada Gürol'un annesi yanlarına gelir hafif sinirli ve ağlamaktan gözleri şişmiş bi haldeydi. Yeliz lavaboya gittiği için olanlardan haberi yoktur.
Kadın: sen !
Aytaç: teyze sen kimsin ne oluyor ?
Kadın: ben Gürol'un annesiyim adım Selma hatırladın mı beni ?!
Aytaç: hatırladım ne olmuş ? Bir şey söylemeye mi geldin yani anlamadım ben.
Kadın: oğlum senin yüzünden öldü ! Ben evlat acısını senin yüzünden tattım her şey senin yüzünden oldu ! Tanrı belanı versin senin ! Cehennemin en dibinde cayır cayır yanarsın inşallah ! Şerefsiz köpek ! Geber inşallah en kısa zamanda !
Yeliz: hey hey, teyze neler oluyor burada ? Aytaç'in hiç suçu yok tamam mı ? Gürol kalp krizi geçirdi o yüzden öldü benim de suçum yok tabii. Teyze hadi git buradan keyfimiz kaçık zaten !
Adam: karıcım hadi gidelim biz sinirlerim bozulmasın daha fazla benim yoksa elimden bi kaza çıkacak. -_-
Kadın: oğlum nerelere gittin sen böyle kuzum ? *ağlamaya başlar*
5 dk sonra
Mesut eve gitmiştir. Kızı kontrol etmek için. Eve girdiğinde çok kötü bir şeyle karşılaşır.
Mesut: kız sen ne yaptın ?! Başıma bela açtın ! Ne yapacağım ben şimdi ?!
Elif: abi ne oldu ?
Mesut: intihar etmiş siz hiç bakmıyor musunuz be ?!
Elif: ne ? Oha ! Ama ben 9 gündür başındayım hiç böyle birşey olacağını düşünmezdim.
8 dk geçer kızı hastaneye götürürler başında bekler ki bi an önce iyileşsin diye. Doktor çıkar o sırada.
Doktor: Esey hanımın yakını siz misiniz ?
Mesut: ben eşiyim söyleyin karımın nesi var ?
Doktor: yüklü bir miktarda uyuşturucu içmiş midesini yıkadık. Geçmiş olsun.
Mesut: teşekkür ederim doktor bey. Görebilir miyim karımı ?
Doktor: yormamak şartıyla.
Mesut: çok teşekkür ederim doktor bey.
Doktor: uyuşturucu çözüm değil. Acilen tedavi olması lazım tedavi olmasını zorlamanız lazım. İyi günler.
Mesut: tamam ben hallederim konuşurum, ikna ederim tedavi olması için.
Mesut içeriye girer. Kız çok kötü gözüküyordu. Mesut'un içi sızlar....
Hemşire: çok durmayın yorulmasın hasta.
Mesut: tamam hanımefendi. Söz çok yormayacağım kendisini.
Hemşire odadan çıkar. Mesut, yatağa yaklaşır. Elini tutar. Konuşmaya başlar.
Mesut: neden böyle yaptın ? Canına kıymak çözüm değil.... iyileşeceksin ben inanıyorum buna....
Elif: abi duymuyor galiba. Bide ben konuşsam mı ki acaba ?
Mesut: çabuk çık dışarı ! Git buradan !
Elif: ben ne yaptım ki ? Ben mi söyledim sanki git intihar et uyuşturucu iç diye ?
Mesut: doktor bey güvenliği çağırır mısınız ?
Doktor: anladım. Güvenlik buraya gelin lütfen.
Güvenlik: hanımefendi dışarıya çıkın yoksa biz zorla çıkaracağız.
Elif: kolaysa çıkar :)
Elifin kolundan tutup çıkarırlar. Elif bağırmaya başlar.
Hemşire: lütfen sessiz olun. Diğer hastaları rahatsız ediyorsunuz.
Esey: anne... bana yardım et....
Mesut: aşkım ben burdayım.
Esey: anne....
Uyanır ve gözünü açar.
5 dk sonra
Uyanır.
Esey: ben neredeyim ?
Mesut: hastanedeyiz. Aşırı çok fazla miktarda uyuşturucu kullanmış sın. Neden bunu yaptın ?
Esey: bide soruyor musun ? Senin yüzünden oldu bütün her şey !
Mesut: ben sana aşık olmaktan başka hiçbirşey yapmadım....
Esey: sus konuşma. Doktor bey ben ne zaman çıkabilirim buradan ?
Doktor: çıkış işlemlerinizi hallettim çıkabilirsiniz. Uyuşturucuyu bırakmanız gerek acilen. Yardım almanız için gereken her şeyi yapacağım.
7 dk geçer hastaneden çıkarlar. Eve giderler. Mesut ailesine haber vermek ister ama Esey_ istememiştir. 6 ay geçer ve Esey_ uyuşturucudan kurtulur sonsuza dek mutlu mutlu yaşarlar son.

Kamu telah mencapai bab terakhir yang dipublikasikan.

⏰ Terakhir diperbarui: Feb 29 ⏰

Tambahkan cerita ini ke Perpustakaan untuk mendapatkan notifikasi saat ada bab baru!

Hazan ZamanıTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang