Holofira ve Orhan bir mağaraya girerler ve mağara çok eski haldedir her yerde örümcek ağları vs bir sürü şeyler vardır Holofira böcekten korktuğu için orhana sıkı sıkı tutunur
Orhan Bey: ne o tekfurun kızı bi korktun sanki
Prenses Holofira: ne korkucam ya neyden korkucam
Derken önünden küçük bir örümcek geçer ve Holofira çığlığı basar
Prenses Holofira: aayyyyyyyy böceeeeeeekk
Orhan Bey: güler ve aynen kesin korkmadın tekfurun kızı
Prenses Holofira: gülme be gülme travmam var
Orhan bey: tarma torvma o ne be
Prenses Holofira: travma o travma insanların korktuğu şeylerden bir anısı olması ve onlarda bir hasar bırakmasıdır
Orhan Bey: heee ah yaram
Prenses Holofira: iyimisin dur yarana bakalım hemen
Orhan Bey'in zırhını ve üst kıyafetini çıkardı orhanın yarası çok derindi canı çok yanıyordu ama sevdiği kız yanında diye dişini sıkıyordu Holofira yaraya bakar bakmaz bunu dağlamak lazım dedi ve mağaranın içinde ateş yaktılar sonra kılıcı ateşin içine koydu
Orhan Bey: Holofira Alplar askerler ne durumdalar birşey olduysa onlara babama ne derim
Prenses Holofira: askerleri bırak onlar iyidirler ya hazine onu almadan dönersek babam bidaha asla güvenmez ki
Bir ses duyarlar Holofira kılıcı çeker
Ve gelen Alpler ve askerlerdir ellerinde sandıklarla içeri girerler
Orhan Bey: hay maşallah benim Alplarıma
Prenses Holofira: aferin benim askerlerime
Nasıl aldınız hazineyi
Viking Zeus: siz hiç merak etmeyin prensesim buradan ne zaman çıkıyoruz
Prenses Holofira: Orhan Bey'in yarası var Zeus 1 gece burada kalmamız şarttır
Viking Zeus: o zaman biz yemek bulmaya gidelim karaaliyle samsa ve sezar burda kalsın
Prenses Holofira: tamam ama çabuk elin
Viking Zeus: emir prensesimindir
Holofira orhanın yarasını dağlamak için eline kılıcı alır fakat eli gidip gelmektedir
Orhan Bey: Korkmayasın alışkınım ben
Prenses Holofira: ben mi niye korkacakmışım
Deyip cass diye orhanın göğsüne kılıcı bastırır
Orhan Bey: aahhh ahhhh napıyosun bee canımı yaktın
Prenses Holofira: sakın beni hafife alma Orhan bey ben asla kimse için korkmam
Der fakat kalbi yüreği hep Orhan için korkardı
Orhan Bey: Holofira benim sana birşey söylemem gerekiyor
Prenses Holofira: söyle Orhan
Orhan Bey: Holofira ben seni küçüklüğünden beri çok severim hep seni düşünürüm
Holofira durakladı sustu
Orhan Bey: ee birşey demeyecekmisin cevap vermicekmisin bana
Prenses Holofira: vericeğim elbet ama bekliceksinn
Orhan Bey: senin için bırak bir günü bir ömür beklerim
Prenses Holofira: gülümser
Ve sabah olur Orhan Bey biraz daha iyidir ve saraya gitmek üzere yol alırlar
Moğol bölümü
KaraCelasun: kim nasıl nasıl öldürdü benim kardaşımı ha söyle
Nöker: prenses Holofiraymış ismi bir hatun
Karacelasun: holofiramı tekfurun kızı and içerim ki canınızı almassam banada karacelasun demesinlerr!!!
Osman Bey sarayı
Bala Hatun: Osman bey gelmedi bunlar başlarına birşey gelmiş olmasın
Kraliçe Olofia: doğru söyler ya bişey olduysa
Tekfur Ares: olofiam bi dur holofiramızı tanımazmısın o ne kadar güçlüdür ki Orhan beyde onun kadar güçlüdür
Davullar vurulmaya başlar
Herkes kapıya çıkar tekfur Ares Osman bey arkalarında Nikola Maria Sofia kraliçe Olofia Bala Hatun vardır
Orhan Bey ve Prenses Holofira geldi hazine ile geldiler diye bağırdı ahali
Tekfur Ares: dedim size benim onlara güvenim tamdır diye koşarak Holofira ile orhanın yanına inerler
Kraliçe Olofia: birşeyiniz varmı kızım orhan oğlum senin
Tekfur Ares: prensesim iyimisin yaran yoktur değilmi
Prenses Holofira: baba benim yoktur ama orhanın yarası vardır
Osman Bey: ney orhanım iyimisin evlat
Bala Hatun: evlat orhanım nasıl yara aldın sen
Orhan Bey: ana baba eyiyim ben hayde içeri geçelim anlatırız
Maria bir anda orhana sarılır
Maria: iyimisin orhanım
Elini orhanın yüzüne götürür
Holofira marianın elini çeker ve itekler
Prenses Holofira: şu elini ayağını bi çeksenmi acaba
Orhan dönüp bakar Osman ile Bala da birbirlerine bakarlar ve içeriye geçerler
Tekfur Ares: anlatın hemen Orhan Bey nasıl yara aldı çabuk anlat Holofira
Prenses Holofira herşeyi anlatır akcelasunu öldürdüğünü söyler
Tekfur Ares: ellerinize sağlık
Diyerek ikisine de sarılır derken Nikola ve ailesi içeriye girerler
