10

58 7 0
                                    

"Hadi toplayalım şu şeyleri de büyü yapalım ayin yapalım"
Minho hızlı. Neyse etrafı topladık şimdi oturduğumuz yer düzenini şöyle ; Minho, sağ tarafında ben, sol tarafında jeongin. Benim sağ tarafımda hyunjin, Jeongin'in solunda changbin hyun'un diğer tarafında da Lix vardı.

Herkes bir büyü yapıyordu ben sınavdan yüksek alma ve şans büyüsü yapıyordum diğerlerini bilmiyorum.

***

2 gün sonra"" Jisung bakışından

Babam eve gelip gidiyor, hesabıma her gün 30.000 won atıyor tabii işime gelmiyor değil :q neyse bu gün çarşamba ve okulun açılmasına 50 dakika var zaten ev ile okulun arası 20 dakika olduğu için rahatça gidip gelebiliyorum. Bu gün herkese yaptığım şakalardan uzun zamandır yapmadığımı fark ettim bu yüzden minho hyunga şaka yapmaya karar verip evden çıktım. Okula vardığımda sınıfta çoğu kişi gelmemişti. Ders eşyalarımı çıkartıp telefonumla ilgilenmeye başladım, tam o sırada içeriye minho geldi.

"Yanına geleyim mi?"

"Hmm olur hyung"

"Hyungunu siksinler"

Dediği şeyle kıkırdayıp gözlerimle Minho'yu takip etmeye başladım. Once çantasını bırakıp montunu asmaya gitti gelince yanıma oturmadan elini yanağıma atıp yanağımdan makas aldı.

"Hep yanağın ile oynamak istemişimdir biliyor musun?"

"Hm hm"

"Hyung ben kaplumbağa olsam beni sever miydinn?"

"Jisung neden sevgiliymişiz gibi konuşuyorsun?"

"Öyle mi?" diye sordum şaşkınlıkla ders zili çalmış,çoğu kişi sınıfa gelmişti ama benim umrumda değildi ayağa kalkmıştım aynı zamanda minho'da ayağa kalktı. Minho'nun alnına bir öpücük kondurdum sonra ise saçını karıştırıp koşmaya başladım. Neden koştuğumu inanın bende bilmiyorum arkamı dönüp bakmaya cesaret bile etmeden koşuyordum.

"Jisung"

"Minho?"

"Jisung?"

Tam Minho diyeceğim sırada aradaki farkı kapatmaya çalışıyordu o sırada kulağıma bir ses geldi, öğretmenler odasına doğru koşuyorduk içeriye dalınca müdürün odasında hyun ve chan hyungu gördüm. Minho orda dalmisken direk dışarıya fırladım ama beni fark etmesi çokta uzun sürmedi. Sankidurumumuz aynen şu şekil : önde ben koşuyorum arkamda minho beni kovalıyor garip olan şey ise arkada çalan sarki

'...Aşkın peşinde kosturacaksan çok çok hızlı olman lazım.'

Şarkı aklımı karıştırırken hem nefeslenmek hemde nabzımı düzeltmek için duraksadım. Arkama bakınca Minho'yu göremedim herhalde peşimi bıraktı diye düşünürken belimde el hissetmem hiçte etik olmamıştı.

"Nereye gidiyorsun Sung?"

"Bilmem" diyip bir tekme attım artık nereye gitsem Minho'dan kacamayacagimi biliyordum bu yüzden okuldan çantamı bile almadan okuldan çıkış yaptım o sırada minho ise karnını tutuyor bir yandan da beni yakalamaya çalışıyordu.


******
EVET ARTIK POV KISMINI YAZDIM AMA YAZARKEN BİLE EMİN OLAMADIM ÇÜNKÜ BENİM DUSUNCEMLE BOK GİBİ OLDU NEYSE DİĞER FİC DAHA GUZEL AGLIOM

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 13 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Kaçmasana oğlumHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin