Açıklama (önemli)
1. Eğer ship ayrımcılığı, örnek: Yani buda iyi ama Minsung>> gibi şeyler yazacak olanlar şimdiden gidebilir.
2. Ficde Jisungun babygirl, yani bazen kızımsı halleri olan bi çocuk olduğunu bilerek okuyun. (Örn: etek giymek, oje sürdürmek, prenses denmesi vs)
3. Oy atmayarak emeğimi yemeye çalışma.
Bu kadar, bölüme geçebiliriz
—
Minho şirketinde otururken duyduğu sesler ile kafasını baktığı belgelerden kaldırdı ve kapısına baktı
. Birden seslice açılan kapısı ile kaşları çatılırken kimin böyle bir şeye cürret edebileceğini görmek için gözlerini kapıda duran bedene çevirdi Minho
gördüğü bedenle kaşlarını daha çok çattı. Bu geçen hafta işten attığı asistanı Han'dı "Ne işin var burda ve nasıl böyle bir şeyi yaparsın? Burası babanın şirketi mi?"
"Birileri kabul etse istediğim şeyi, babamın şirketi olucak"
"Sana bunun mümkün olmadığını elli defa söyledim ve seni işten atmama rağmen hala saygısızlık mı yapıyorsun?!"
Minho sinirlerine hakim olmakta zorlanıyordu. Evde biricik bebeği I.N bakıcısı ile vakit geçirirken bu karşısındaki beden de ona bebeği olmak istediğini söyleyip duruyordu bir aydır.
Han ise gözlerini doldurmamak için çok büyük mücadele veriyordu. Patronunu baba gibi görmek onun suçu değildi.
O buraya her I.N ile geldiğinde kıskançlıktan bütün bedeni titriyordu. O da I.N'in yerinde olmak istiyordu..
Minho oturduğu yerden ayaklanarak ofisinin kapısını kapattı. Bütün şirketin onları duymasına gerek yoktu. Ardından sinirli adımlar ile Han'ın önüne geçti ve onu aşağıdan yukarıya doğru süzdü.
İtiraf etmek gerekirse onun fena olmadığını düşünüyordu. Sincabı andıran yüzü ve ufak boyu ile tam bir çocuğa benziyordu
Ama aklı sürekli canından çok sevdiği bebeğindeydi.
Ona sevgisini daima hissettirmek istiyordu ve aklındaki düşünceler Han'ın isteğini geri çevirme zorunluluğu yaratıyordu. Han ise onunla en büyük sırrını paylaşmanın acısını çekiyordu.
Düşünüyordu geceleri, ağzında kendi aldığı emziği varken 'Söylemesemiydim acaba' diyordu kendi kendine
Minho'ya onun da I.N gibi ageplay'e ilgisi olduğunu anlatmıştı. Emzik emmek, biberondan bir şeyler içmek ve oyuncaklar ile oynamayı sevdiğini tek tek anlatmıştı, babası olmasını istediği bedene
Minho ise şaşkın bir şekilde ve çatık kaşları ile dinlemişti o zamanlar asistanı olan kişinin anlattıklarını "I.N istemez bunu." Diyebildi sadece.
Başka bir sebebi yoktu gerçekten de. Oğlunun kıskanmasını yada kendisini değersiz hissetmesini hiç ama hiç istemiyordu. Ama Han bunu anlamak istemiyordu işte.
"Konuştun mu hiç onunla bu konu hakkında? Ben çok güzel bir kardeş olurum ki." Son cümlesini fısıldar bir şekilde söylemesine rağmen duymuştu Minho
Ne yapacağını hayatında ikinci kez bilmiyordu. İlk kez I.N'in bezini değiştirirken olmuştu şimdi ise ikinci kez doluyordu içine bu his "Konuşmadım ve buna gerek de yok. İstemez biliyorum."
"Nasıl bu kadar emin olabilirsin aklım almıyor. Lütfen bir kere sorsan ona? Söz veriyorum sana I.N 'hayır' derse, peşini bırakacağım."
--
Bu bölüm ve bir sonraki bölümün tamamını yazan, best yazarım : daiisy_x .
Kessssinlikle kitaplarına göz atın, ki biliyorsunuzdur. Övmeye bir şey demeye falan hiç gerek yok, hesabına girdiğiniz anda bir daha çıkamıyorsunuz zaten.
her şeye yardımcı olduğun için,
Rica!😏😏😏
I love you ihtiyar😔😔
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Flawess -|| JisİnHo||- ༆
Fanficミ★ •"Ne diye dalıyorsun?Burayı babanın şirketi mi sanıyorsun?" ミ★ • "Birileri kabul etse isteğimi, babamın şirketi olurdu aslında." ‼️AGEPLAY‼️ ‼️15 PART THREESOME‼️ ‼️5 PART BxB+b+b‼️