Jungkook'tanSabah kafamda dikilerek sırıtan bir adet ablamla uyandım. "Abla?" Ben konuşunca daha fazla kendini tutamayıp güldü. "Noluyor ya?" Gülmekten gözü küçücük olduğu için önünü göremeyip yere kapaklandı. Onun bu haline kahkaha atmaya başladım.
"Abla noluyor söyleyecek misin artık??" , "Lavaboya git anlarsın." diyip daha çok gülmeye başladı. Kaşlarımı çatıp hışımla yatağımdan kalkıp lavaboya gittim. Aynaya baktığımda suratıma kedi yüzü çizdiğini ve bunun komik durduğunu fark ettim. Bende bu halime hafifçe güldüm ki ablam beni duymasın. Sonra yüzümü yıkamadan hala odamda olan ablamın yanına gittim. Suratımdaki kızgın ifadeyi korumaya çalışıyordum.
"ABLA BU NE YA??" , "Ama çok tatlı oldun." diyip yine gülmeye başladı. "NERESİ TATLI BUNUN MAYMUNA DÖNMÜŞÜM RESMEN!!" Ablam sonunda ciddi olduğumu anlayıp odamdan kaçmaya çalıştı. Ama ben ona izin vermedim ve yatağıma yatırıp gıdıklamaya başladım. "Jungkook! Tamam dur, lütfen." Onu dinlemeyip daha çok gıdıkladım.
En son annem gelip bizi ayırdı. "Kaç yaşınıza geldiniz hala çocuk gibisiniz ya." Biz tam itiraz etmek üzereyken bizi susturdu. "Şşş annenin üzerine laf söylenmez." Ablamla birbirimize bakıp yatağın kenarında olan annemin üstüne atladık. "AYYY SİZİ EŞEK SIPALARI!" Hemen kalkıp aşağıya, mutfağa kaçtık.
Annem peşimizden gelip bizi mutfakta sıkıştırdığında eline terliği alıp popomuza vurmaya başladı. "Anne özür dileriz du- ah." Annem sonunda durup "Hadi kahvaltı zamanı." Annemin suratına aval aval baktık. "Bak hala duruyorlar. Alıyorum terliği elime!" Hemen masaya oturduk annem öyle diyince. Oturduktan sonra popomu ovaladım acımıştı ya!
"Sabah sabah ne bu gürültü?" diyerek içeri giren babama baktık hepimiz. Babam bana garip garip baktı. "Ne bu yüzünün hali oğlum." Babam sorunca aklıma geldi hala yüzümü yıkamadığım. Hemen kalkıp koşarak lavaboya girdim. Benim bu halime hepsi birden gülmüştü. Ah abla ya.
Sorunsuz geçen bir kahvaltı ardından. Babam işe gitmişti. Ablamın izin günüydü bize katıldı bu yüzden. Anneme yardım edip salona geçip oturduk. Film izlemeye karar vermiştik. Annem bize atıştırmalık bir şeyler hazırlarken biz de film seçiyorduk. Sonunda bir komedi filminde karar kıldığımızda annemde gelmişti.
Film çok komikti. Neredeyse tüm film boyunca kahkaha atmıştık. Film bittiğinde etrafı toparlayıp dışarı çıkmaya karar verdik. Odama gidip üstümü değiştirdim. Sonra annemle ablamı beklemeye başladım. Artık beklemekten ağaç olmuştum. "Anneee, ablaaa hadi artık gelin ya." , "Bekle biraz daha ya saçımı yapıyorum." Offff anlaşılan bi yarım saat daha burdayım.
Cebimden telefonu alıp bizim gruba girdim.
Omegalar + Vita
Hyungie
-Biliyordum işte Namjoon ruh eşim demiştim sizeJim
-Senin adına sevindim hyung umarım mutlu mutlu geçer günlerinizSen
-Evet hyungie umarım mutlu olursunuzHyungie
-Saolun gençler sizde umarım yakında tanışırsınız ruh eşlerinizleJim
-Ay evet bian önce tanışmak istiyorum
-Esmer, uzun boylu, kıvırcık yarimle bian önce tanışırız umarımTelefonu kapatıp cebime koydum. Hiç tanışmak istemiyordum ruh eşimle. Ondan kurtulmak istiyordum aksine. "Ah tamam gidebiliriz artık. Lütfen önce bi alışveriş merkezine gidelim almak istediğim şeyler var."
...
Kollarım kopmuştu. Ablamla bir daha alışverişe gitmemeye karar verdim artık. Bir kaç şey alacağını söylemişti, tüm mağazayı değil!! Tüm gün boyunca bunları taşıması da cabasıydı.
Ablamın odasına elimdekileri bıraktıktan sonra odama gittim. Akşam için hazırlanmam gerekiyordu. Sırt çantamın içine lazım olabilecek şeyleri koymaya başladım. Sonuçta ormandı orası ve hava karanlıkken gidecektim. Zor olacaktı biraz. Tek umudum büyücünün beni geri çevirmemesiydi.
"Oğluum hadi yemek hazır, gel." Çantamı yatağımın kenarına koyup aşağı indim. Masaya oturduğum anda babam konuşmaya başladı. "Yarın büyük gün deltayla tanışacaksın." , "Biliyorum baba yine aynı şeyleri söyleyeceksen zahmet etme. Seni utandıracak hiçbir şey de yapmayacağım merak etme." diyip lafları ağzına tıkıştırdım.
Yemeğin geri kalanı sessiz geçmişti. Anneme 'ellerine sağlık' diyip kalktım masadan. Herkes uyuduktan sonra evden çıkmayı düşünüyordum. Odama geçip telefonla vakit geçirdim biraz. Sonra saati kontrol ettim. "23.40" gitme vakti...
-------
Beğenip beğenmediğiniz yerleri belirtirseniz sevinirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorcerer Wolf -Taekook
Hombres LoboJeon Jungkook ruh eşi olan deltadan korkan bir vitaydı ve ondan kurtulmak istiyordu. Bunun için arkadaşları ile beraberken konuştukları büyücüyü bulmaya karar verdi. Tabi işler pek de istediği gibi gitmeyecekti.