gidecekleri mekan bu
Eve gittim çok yorulmuştum. Anneme çok durmayacağımı ve arkadaşlarımla dışarı çıkacağımı söyledim. Oda benim yeni okulumda kaynaşmama sevindiği için pek fazla sorgulamadı. Hemen üstüme sade ve şık siyah, kalçamın biraz aşağısında biten bir elbise giyip, ayağıma da siyah ipli topuklu ayakkabı giydim. Artık hazırdım çıkabilirim.
Hayalin giydiği kombin bu
Şimdi Emre'ye konumumu atmam, Hazal'ın da bana konumunu atmasını istemeliydim. Hazal'ı biz evden alacaktık. Ne kadar ben kendim gelirim dese de biz alıcaktık. Birlikte gitmemiz daha iyi olurdu.
Hazal'a yazdıktan 2 dakika sonra konumu attı.
Emre'ye de konumumu attıktan sonra makyaj yapmaya koyuldum. Rimel, eyeliner, allık ve gloss sürdükten sonra makyajım bitmişti. Evet şimdi Emre'yi beklemeye başladım. Telefonuma gelen mesajla gülümsedim.
''Aşağı iner misin geldim de ben'' yazmıştı Emre. Ay kibar çocuk.
Hiç bir şey yazmadan odamdan çıktım. Anneme gittiğimi ve geç gelebileceğimi söyleyip yedek anahtarı alıp evden çıktım. Aşağı indiğimde evin önünde gri bir Porsche ve içinde Emre'nin olduğu lüks arabanın ön koltuğuna yerleştim.
''Hoş geldin''
''Hoş buldum, Hazal'ı almaya gidelim ben sana evin adresini vereyim dur''
''Tamam vermene gerek yok ben biliyorum evinin adresini'' dedi elini sol bacağıma koyarken.
''Nasıl biliyor musun Hazal'ın evini?'' dedim şaşırırcasına
''Biz Hazal ile çocukluktan beri ve çok yakın arkadaşız. Hatta ailemiz falan da tanışıyor, o yüzden evini biliyorum'' dedi bana açıklama yaparak.
''Hmm anladım''
Bir evin önünde durmuştuk. Burası Hazal'ın evi olmalıydı. Hazal aşağıda bizi bekliyordu arabanın önüne gelerek arka koltuğa yerleştikten sonra Emre arabayı sürmeye devam etti.
''Hoş geldin Hazal'' dedi Emre arkaya bakarak.
''Hoş buldum Emre'' dedi gülümseyerek.
''Emre senin arkadasın gelmeyecek miydi?'' dedim kafamı ona çevirerek.
''O kendi arabasıyla gelmeyi tercih etti''
''Tamam''
''Poyraz geliyor deme sakın Emre'' dedi Hazal tiksinircesine.
''O geliyor maalesef Hazalcım'' dedi dudaklarının kenarı kıvrılırken.
''Ya of ya yine günümün içine edecek'' derken elleriyle kollarını bağladı küçük çocuklar gibi.
Hafifçe kahkaha attım.
''Ya Hayal sende gülme lütfen gerçekten ağzıma sıçıyor''
''Tamam, tamam gülmüyorum'' dedim ama daha çok gülmeye başladım. Gözüm Emre'ye çarptığında gülüşümü izlediğini fark ettim. Hafifçe boğazımı temizledim, o da zaten önüne dönmüştü. Ama ben onu önüne dönsün diye yapmamıştım ki... Of ya!
Gideceğimiz mekana gelmiştik. İçerisi baya kalabalık görünüyordu. Yavaşça arabadan inip diğerlerinin inmesini bekledim. Hemen geldiler zaten Emre yanıma geldi ve elini öne doğru uzatıp;
''Belki balo değil ama kavalyem olur musun bugün Hayal?''
''Seve seve'' diyerek bana uzattığı eli tutup yürümeye başladık. Hazal da arkamızdan geliyordu.
''Oo Emre bey bu ne şıklık'' dedi önümüzü kesen yakışıklı bir çocuk.
''Eyvallah Poyraz sende çok şıksın'' dedi Emre Poyraz denen çocuğu süzerken.
devam edecek...
Çok yoğunum zaten zar zor atıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bul Beni
Teen Fictionokula yeni gelen hayal tüm dengeleri alt üst etmeyi nasıl başarıyor? tam herşey çok güzel giderken birdenbire gördüğü cinayet yüzünden hayatı alt üst oluyor hayali bu durumdan kim kurtarıcak?