6. BÖLÜM

173 15 33
                                    

Gine oturup adam gibi yazamadığım için özür dilerim.
🤗💗
__________________________________

Hyunjin'den:

Bu çocuk ideal tipimdi. Ben kapmazsam başkası kapar. Acaba Baldiback izliyor mu? Tenefüste İnstagramı mı versem?
Yok ya, önce tanışalım. Ama çocuk çok tatlı. Ama ya gay değilse?

- Hwang Hyunjin, bize kendinden bahset.

HJ: Adım Hyunjin, ikinci adım yok. Elektro gitar çalabiliyorum, şarkı söyleyebiliyorum ve güzel dans edebiliyorum.

- Müzik alanında iyisin o zaman?

HJ: Evet.

- Başka nelerden hoşlanırsın?

HJ: Yemek yapmaktan, İnstagram gibi platformlarda gezmekten, oyun oynamaktan, paragraf tarzı soru çözmekten, fotoğraf çekmekten... (Felix'ten😉)

- Evet.

HJ: Temizlik yapmaktan. Başkaaaa, yok.

- Güzel, sanırım seninle iyi anlaşacağız Hyunjin.

Hoca bunu dedikten sonra zil çaldı. Telefonumu açıp WhatsApp'a girdim. Hocanın oluşturduğu gruptan haftalık ders programına baktım. Sonraki derste matematikti.

Bir anda oturduğum sıraya birisi sertçe elini koydu. Kim diye bakmak için kafamı kaldırdım. Felix'ti.

F: Şimdi de biz tuvalette sıçarken fotoğrafımızı mı çekeceksin, Hwang?

HJ: Ne saçmalıyorsun?

Changbin ile Bangchan derste adını öğrendikleri "platoniklerine" pingui almak için 1 dakika önce çıkmıştı. Gözlerimi Felix'ten ayırarak sınıfta Minho'yu aradım. Jisung adlı eleman tarafından duvara sıkıştırılmış, tehtit ediliyordu. Bizden başka kimse yoktu.

F: Bana bak!

HJ: Ne var?!

F: Dün yediğin dayak yetmedi herhalde, hm?

HJ: Ne istiyorsun Felix?...

F: Telefon numaranı.

HJ: Vermesem olmuyor mu kardeşim?

F: Maalesef kardeşim.

O bunları söylerken cebinden telefonunu çıkardı ve bana uzattı. Bir iki salise düşünüp telefonunu aldıp, numaramı yazdım. Geri uzattığımda test etmek için çaldırdı. Çaldığını görünce geri kapattı. Bana göz kırpıp arkasını döndü. Jisung ile aynı anda kapıya yürüdüler. Minho'ya baktığımda bir eliyle kalbini tutarken diğer eliyle duvarı tutuyordu. Ayağa kalktım ve yanına gittim.

HJ: Etkilendin mi yarram?

M: Bana göz kırpıp numaramı istedi.

HJ: Benimde.

Felix'ten:

Jisung ile beraber haşmetlilerimizin numarasını aldık. Konuşa konuşa merdivenleri indik ve ön bahçeye geldik. Bir bankta oturan Seungmin ile Jeongin'in yanına gidecektik. Ta ki, o iki herif yanlarına gelip pingui uzatana kadar... Sırt üstü düşüp yerde yuvarlanan kaplumbağa gibi gülerken, Jisung popo üstü kaldırıma düştü. Daha da şiddetli gülerek yanına oturdum. Oturduğumuz yerde gülmekten ağrıyan karınlarımızı tutarak gülüyorduk. Seungmin ile Jeongin'e baktığımızda bizi fark etmiş olmalılar ki bize, tam gözlerimizin içine bakıyorlardı. Göz göze geldiğimiz an gülmeyi bırakmıştık. İkiside aynı anda ellerini boğazlarına götürüp
"siz bittiniz" hareketi yaptı.

Sertçe yutkundum. Gerçekten çok korkunç bakıyorlardı. Haşmetli haşmetlim Hanji'm bile korkmuştu. Fısıldıyarak konuşmaya başladık.

F: Gitsek mi?

H: Tam zamanı bence.

Ayağı kalktık ve merdivenlere yöneldik.

F: Ne tenefüsmüş arkadaş bi bitmedi amınakoyim.

H: Neymiş bugün okulun ilk günüymüş tenefüsler uzun olduğu için geç çıkacakmışız.

F: Aradan sıyrılsak olmaz mı be?

H: Biz sıyrılırız da, öteki veledin aklı basmaz çünkü velet. Seungmin'de keçi inatı var çünkü bu Seungmin.

F: Bizde onları bırakamayız.

H: Yooo ben bırakırım.

Derken çoktan sınıf kapısının önündeydik. Bizim girmemizle beraber zil de çalmıştı. Yerimize oturduktan yaklaşık 5 saniye sonra kapıda bir adet Seungmin belirdi. Nasıl becerdiyse ışık hızında yukarı çıkmıştı. Sol elini duvara (kapı kapandığında kapının kenarının değen kısmı işte), sağ eliylede Jisung ile beni işaret etti.

S: Sizi gidi küçük eşşek sıpaları manyak lağım fareleri, Jisung sen böyle mi örnek oluyorsun çocuklarına? Hm?

Cümlesindrki son kelimesini söylerken Jeongin geldi.

Bizim işimiz bitti...

_____________________

Bir hafta sonra 🤗

517 kelime 😎✊

(olmazsa olmaz kalbim)

<3

D Mİ C Mİ // HYUNLİXHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin