Eski kapı

34 9 2
                                    

Öncelikle merhaba kitabıma bir şans verdiğin için teşekkür ederim. seni daha güzel bölümler bekliyor buna inan. Umarım seni güzel bir gün bekler bu güzel gününde benim kitabımı da okursun   (* ̄▽ ̄*)ブ 



       Bugün çok yorgun geçmişti ve çok garip. evim ormanın hemen yanındaydı. arada bir ormana gidip, koşuya çıkıyordum. bugün ormanda çok eski tahta bir kapı gördüm. onu daha önce hiç görmemiştim. Kapının üzerinde bazı Latince yazılmış kelimeler vardı.

        Onları yanımda her zaman taşıdığım çizim defterine yazdım. Kelimelerin hepsini yazdığımda yazılar parlamaya başladı her kelime farklı bir renk saçıyordu. Defteri korkudan ve o anın şaşkınlığından yere fırlatıp kaçtım.

         Korkudan eve nasıl geldiğimi anlamamışım hemen tek başıma yaşadığım evin üst katına çıkıp yatağıma uzandım kalın ve ağır battaniyemin altına girdim.  Aklımdan o kapı ve harfler çıkmıyordu bunları düşünerek uyumaya çalıştım.

        Kaç saat battaniyenin altında kaldım bilmiyorum. En sonunda tüm cesaretimi toplayıp battaniyenin altından çıktım. Ne a-ama bu nasıl olur. Ben bu defteri ormana fırlatıp kaçmıştım

        komodinin üzerinde kapıdaki yazıları yazdığım defter duruyor. Bu bir rüya olmalı hatta kabus. Hızla üzerimdeki battaniyeyi fırlatıp hızla aşağı doğru indim.

        Lanet olsun bu ev neden bu kadar soğuk temmuzun ortasındayız. Dışarı çıkmak için hızla kapıyı açtım. Dışarısı kar kış kıyamet. Neredeyim ben orman nerde. Aceleyle ve şaşkınlıkla yukarı çıktım.

        Odamı hızla taradım ve geçen hafta aldığım askeri yeşili montumu üzerime geçirdim. Hızlı düşünmem lazımdı evde mi kalmalıyım yoksa dışarı çıkıp burada nelerolduğunu öğrenmeli miyim. evet sanırım dışarı çıkacağım.

         Gözüm komodindeki yazıları hala parlayan deftere takıldı onu da yanıma almalıyım. tereddütle defteri elime aldım defter çok sıcaktı. Aşağı indim salon karla kaplanmıştı kapının ağzından geçip hızla karlarla kaplı bu düzlükte yürümeye başladım.

          Kaç saat yürüdüğümü bilmiyorum. sanırım birkaç saat olmuştu. etrafta hiçbir hareketlilik yoktu. Yol boyunca hiç kimseye rastlamadım. Of ben hangi çukura düştüm böyle biri bana bir şey mi içirdi yoksa.

         Bu buda ne oh shit karşımda bildiğin kocaman bir şato var evet tıpkı eski zamanlardan kalmış bir şato gibi ama yeni yapılmış sanki. Eski model ama yeni gibi duruyor. Şatonun rengi beyaz ve buz mavisi gibiydi etrafında da bir orman vardı.

        Gitgide şatonun etrafını saran ormanın içine girmeye başladım. Ormandaki ağaçların çoğu çam ağacıydı ve üzerlerinde uzun zamandır orda olduğu belli olan karlar vardı.

        Burası da neresiydi böyle. Ah tabii ya kamera şakası insanları evinden alıp böyle garip yerlere bırakıyorlar tamam ya anladım şimdi etrafıma aceleyle bakmaya başladım ama hiçbir yerde ne kamera nede bir kameraman ekibi vardı.

       Sanırım çok iyi bir yere gizlemişlerdi yoksa bulurdum. Evet evet çok iyi bir yere gizlemişler çünkü ben askerim acemi birileri olsaydı daha ilk dakikada bulurdum. 

        Ormanın içinde her yere bakarak ilerlemeye başladım. Ama lanet olası bir kameraya rastlamadım. Biri günün sonunda ya da bu saçmalığın bitiminde benden çok pis dayak yiyecekti.

       Ormanın sonuna geldiğimde nihayet şatonun ya da saray demem daha doğru olur çünkü baya geniş bir yere benziyordu burası. Sarayın etrafında çokta büyük olmasa da bir köy vardı. 

TEMPORİS BELLAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin