6 yıl önce
Sabah kalkar kalkmaz mutfağa gittim... Acıkmıştım.Elbette ev her zamanki gibi dağınık ve buzdolabı bomboştu.Sanırım annem ve babam yine kavga etmiş daha doğrusu annem babamı dövmüş ve evden çıkmıştı.Bazı insanlar babaları yanlarında olsun,evden gitmesin ailecek pazar kahvaltıları yapılıp iyi haftasonları isterlerdi.Ancak ben babam evden gitsin ve belkide hiç gelmesin isterdim.Çünkü ancak o zaman annem babamdan dayak yemezdi.Belki yüzü gözü morarmaz, gülerdi...
Evde dolaşırken içki şişeleri farkettim.Yine kurulu harika bir sofra elbette ki dağılmış, kırılmış tabaklar eşliğinde...Annemi artık anlayamıyordum ben de aslında...Annem hep babam için uğraşır ona harika sofralar kurar. kendi içmediği halde içki alıp mezeler hazırlar o ne yapsa alttan almaya çalışır arayı bozmamaya çalışırdı...Bizim için...
Hem ablam kavgalarını duyup üzülmesin hem de ben duymayım,biz babasız büyümeyelim diye...***
Şimdikiki ZamanAynanın karşısındaydım.
Duştan çıkmış, saçlarımı tarıyordum biraz sonra kurutacaktım.Saçlarımı tararken gözüm dünden kalan gözümün altındaki ve çenemdeki morluğa takıldı.
Yine dövmüştü babam beni...
Ve yine sebepsiz...
Saçlarıma dokunmamış kesmemişti yine keser diye korktum ama bu sefer sadece dövdü.Siniri sadece yüzüme dokunmuştu...
Çirkin yüzümü iyice çirkinleştirmişti.Yüzümde tek güzel olan şey saçlarımdı.Uzunlardı belime kadar iniyorlardı.Düz kaşlarım ve yeşile kaçan a gözlerim ve soluk pembe dolgun dudaklarım vardı.Hafif kemerli burnum da cabası.Ve süt beyazı tenim vardı insanlar hatta beni gördükleri,zaman solgun olduğumu söylerdi.
Kendimde önem verdiğim tek şey saçlarımdı.Sürekli tarar,elime para geçer geçmez saç kremi , bakım malzemeleri alırdım.Tabii elime geçen para bazen en ucuz malzemeye bile yetmezdi.Paralarda babamın annemin alışveriş için önüne attığı paradan başka bir şey değildi...O da bir peynir parası bile etmezdi...Aynaya bakarken gözlerimin dolduğunu farkettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASKE
Fiksi RemajaHayat bazen bizlere kapılar aralar ardında ne olduğu asla belli olmayan...Bazen isteyerek gireriz o kapıya bazense ayaklarımız zorla koşar.Kapılarsa zaten bizim kaderimizdir...Eğer o kader yaşanıcaksa bunu kimse engelleyemez,dedim ya ayaklarımız zor...