"siktir! Kimseyle evlenmeyeceğim."
"İnat etme taehyung evleneceksin işte, para var işin ucunda"
"Yoongi o parayı al g0tüne sok tamammı kendimi kirletemem ha bide kadın değil milyonerin oğluyla Ah ne kadar saçma!"
Nerdeyse evin içinde 10 tur atmıştım bu sikik beni hamile bıraktırmayamı çalışıyor ya!? Yoongi'nin ani kararları kadar şerefsizi görülmedi para için arkadaşını satıyor, tch aşırı ironik.
"Taehyung hadi zorlama işte şu çocukla bi tanış bak parayı bölüşeceğiz"
"Gitmeyeceği-"
*
2 saat sonra
"Evet çocuk bu hazırmısın?"
Yoongi kafasını arabanın diğer tarafına çevirerek bana baktı tek kaşı havalandı ah mal bu zorla getiriyor bide bana artislik yapıyor.
"Hey beni duydunmu taehyung"
"Çok iyi duydum yoongi bey merak etme!"
Kapıyı hızla açıp dışarı fırladığım gibi kapıyı sertçe kapattım arabanın içinde duran sugaya bakıp göz devirdim hızlı adımlarla karşıda duran lüks cafede geniş masada oturan 20'li yaşlarda mavi pantolon, beyaz gömlek, beyaz conversli çok nazik gözüken adamın yanına doğru yürümeye başladım.
"Siktir. Vere vere bu uke tipimi verdin suga nasık başa çıkacağım bu zengin bebesidir tipinden belli ve ben bununla evleneceğim ahh!"
Mırıldanarak geçirdiğim kısa süre sonunda beyaz gömlekli adamın yanına varmıştım karşısındaki sandalyeyi geri çekerek kendime alan açtım oturdum.
"Ha selam, hoş geldin"
Diyerek selamlaşmak için elini masanın üzerinden uzattı eline bakarak yalandan gülümsedim kendi elimide uzatarak elini tuttum.
"Hoş buldum, hoş buldum"
Elleri çok yumuşaktı pamuk kadar yumuşak ve güzel.
"Memnun oldum ben jeon jungkook istersen jeon diyebilirsin"
"Hm bende memnun oldum, kim taehyung istersen kim de veya tae"
Ellerimizi yavaşca geri çektik adamın yüzüne çok bakmadım o da bana bakmış sayılmaz çekingen bi tipti.
Zamanımızı sohbet ederek geçirdik cidden samimi birisiydi tatlıydı, nedense ilk defa birinin bıcır bıcır konuşması hoşuma gitmişti.
Konudan konuya geçiyordu ve hızlı konuşuyordu cevap verirken yoruluyodum, gülüşü çok tatlıydı gözleri parlıyordu.
Bölüm sonu...