0.1

89 21 20
                                    

Amfide oturmuş bölümümle alakasız saçma sapan derslerden birini dinliyordum parmaklarımla oynayarak. Buna ne kadar dinlemek denirse tabii, mühendislik okuyan ben sanat tarihini ne yapabilirdim? Her hafta bunu sorguluyordum şimdi olduğu gibi. 

Boş boş bir şekilde tahtadaki sunuma bakarken yanımdaki arkadaşımın uzattığı kağıda baktım göz ucuyla. Masada kaydırmış ve önüme koymuştu. Derse geri döndüğünde okumak için açtım kağıdı. 

Ne diyorsun teklifime? Eğer istiyorsan çıkışta ayarlayabileceğim müsait biri var. 

Göz devirip kağıdı ters çevirmiş ve kocaman harflerle 'HAYIR' yazarak Seungmin'e doğru sürükledim. Kağıda bakıp bıkkınca nefes verdi. 

İkimiz de derse geri döndüğümüzde tabii ki düşüncelerime geri döndüm. Sanat tarihi neydi ya? Asla ama asla sanatla da tarihiyle ilgilenmem ben. Nefret ediyorum üniversiteden. 

✮⋆˙✮⋆˙

Baş ağrıtıcı dersten sonra Chan'la beraber kantinde oturuyorduk. Seungmin başka bir dersi olduğu için yanımızda değildi. 

"Eee, Jia'dan sonra konuştuğun herhangi biri oldu mu?" sorusuyla sağa sola salladım başımı. "Bıraktım bu işleri diyorum ya." 

"Bak Seungmin'in fikri çok aptalca da olsa bana mantıklı geldi. Babanın ilişkine karışmayacağına eminsen sorun ne?" 

"Erkeklerden hoşlanmıyorum Chan. Sorun tam olarak bu." 

Kahvesini yudumlayarak arkasına yaslandı. Dik dik yüzüme bakıyordu bense ne düşündüğünü anlayamadığımdan kantinde dolandırıyordum bakışlarımı. 

"Hala Sims oynuyorsun değil mi?" 

"Meşgul olmadığım zamanlarda evet." 

"O zaman.." dedi kendini masaya doğru yakınlaştırarak. "Sims'te ideal bir erkek yarat kendine göre. Flörtleş, ne bileyim sevgili falan ol. Eğer erkek olmasını o kadar garipsemezsen bir erkekle sana buluşma ayarlayalım." 

Duyduğum fikirle kahkaha attım önce. "Oğlum oyunla gerçek hayat bir olur mu? Manyak mısın?" dedim ama ucundan yapılabilir bir şey gibi gelmişti.

"Neden olmasın? Hatta bak tasarladığın erkek gibi bir şey bulacağım sana garipseme diye." dedi beni tamamen memnun etmek için. Bu sefer ben kahvemi alıp arkama yaslandım. Çok da fena bir fikir gelmemişti cidden. 

Dersi biten Seungmin de gelip üçlüyü tamamladığında o da bir kahve almış, bana ayarlamak istediği erkek adayları hakkında konuşuyordu. Bense dinlemiş gibi yaparak Chan'ın lanet fikrini düşünüyordum.

✮⋆˙✮⋆˙

Eve vardığımda mutfakta yemek hazırlayan Jiwoo Abla dışında kimse yoktu. Bölmemek için kısaca selam verip müsait olduğunda bana kahve getirmesini rica ettim ve odama geçtim hızlı adımlarla. Üstümü değiştirmiş, içinde defter ve kalemliğin olduğu çantamı masama boşalttıktan sonra ders yapmak için oturmuştum. Ama masaya oturana kadar olan ders çalışma motivasyonum anında kaybolmuştu. 

Aslında aklımın nerede olduğunu biliyordum. 

Kafamı biraz ovduktan sonra yorgunluğumu alması için kısa bir duşa girdim müzik açıp. Annem nedensizce buna sürekli kızıyordu ama beni rahatlatıyordu ve sonuç olarak annem evde değildi. İşim bittiğinde de havluya sarınmış, odama geçip elime telefonu almıştım. Jia'dan bir mesaj vardı. 

jia

jeongin hatamin farkindayim

konusalim

lutfen

 Ona cevap vermek için hazırlanan parmaklarımı durdurup direkt engelleme tuşuna bastım. Seungmin'in dediği gibi artık beni kaybetmişti, konuşmaya ihtiyacım yoktu. 

Ders çalışmadan kalktığım masaya geri yerleştim. Ders kitaplarını kenara çekip canım bilgisayarımı boşluğa yerleştirdim. Chan'a meşgul olmadığım zamanlarda oynadığımı söylemiştim ama aslında girmeyeli bayağı olmuştu. Oyunu unutmuş bile olabilirdim. 

Oyunun açılmasını beklerken kahvem gelmişti. Jiwoo Abla da çıkar çıkmaz kapıyı kitledim arkasından yavaşça. Yapacağım şey nedensizce beni geriyordu ama yapmaya kesin karar vermiştim. Geri dönmeyi düşünmüyordum o yüzden açılan ekranda hemen yeni sim yaratmak için tıklamıştım. Sim evreninde önceden sevgili olduğumuz kişiyle ayrılmıştık, evet oyunda da, o yüzden herhangi bir partnerim yoktu. Oyunda yapacağım kişi biter bitmez onunla bir ilişki için adımlara başlayabilirdim yani. 

Öncelikle başımı elime yaslayıp derin derin düşündüm. Önceden bir erkek sevgilim olmamıştı, bir erkekten hoşlanmamıştım ya da bir erkeğe çekici gözüyle bakmamıştım. Tamam bazen reels videolarında karşıma çıkan yakışıklı, harika ötesi, olağanüstü erkekler oluyordu ama.. Ama? 

O tür erkeklerin çekici olabileceklerini düşündüğümden 'pinterest boy' tarzında bir çocuk yapacaktım. İlk başta boy ayarlaması olarak benden biraz uzun ve orta kiloda bir şey seçtim, benim dikkatimi çekebilmesi için de çok abartmadan kas ekledim. Bence vücut olarak harikaydı şimdiden. 

Biraz uzun siyah saçlar, bunları pinterestte gördüğüm şekilde ayarladım ve gerçekten güzel oldu, düz bir burun, çok sırıtmayan ama çok da küçük olmayan dudaklar ve klasik birkaç özellik sonrası tam olarak yapmak istediğim çocuk karşımdaydı.  En son dövme gibi bir şey eklemek isterim diye girdiğim menüde yanlışlıkla bene basınca gözünün altında beliren minik beneğe bakındım. O kadar hoş durmuş ve yüzüne oturmuştu ki şu an bile güzelliği karşısında aşık olmuştum. Ekrana sarılmamak için zor duruyordum. 

Kendimi ilk andan bırakmak istemediğimden hayranlığımı kenara bırakıp kişiliğiyle alakalı şeyleri seçmiş ve tarzına uygun bulabildiğim kıyafetleri de giydirmiştim. Simi ev arkadaşım olarak ekledikten sonra her şey tamamlanmıştı. Sonuç olarak çıkan şeyden oldukça memnundum bu yüzden telefonumu çıkarıp birkaç fotoğraf bile çektim. Aslında bizimkilere atasım vardı ama daha ortada bir şey yokken boş yere umutlandırmaya gerek yoktu. Zaten ne desem Seungmin erkek aday listesini çıkaracakmış gibiydi, hiç gerek yoktu o yüzden. 

Düşüncelerimden ayrılıp oyuna başladığımda çalınan kapıyla yerimde sıçramıştım. Jiwoo Abla annem ve babam evde olmadığından dolayı akşam yemeğini odama getirmesini isteyip istemediğini sordu. Onaylayıp kapının kilidini açtım arkasından. Geldiğinde de kısaca teşekkür etmiş, evine sağ salim gitmesini söyleyip evden göndermiştim. Yemeğimle masaya oturduğumda bilgisayardaki karakterimle göz göze geldim. Adını Hyunjin koymuştum. Oldukça hoşuma giden bir isimdi zaten, güzel bir his veriyordu insana ve yaptığım karakter de oldukça güzeldi. Beni yeterince büyülememiş gibi ismiyle de güzelliğine güzellik katmıştım. Tabii ki bunu farkettiğimde üzüldüm; çünkü ne Hyunjin diye biri var olabilirdi, ne de bana bakardı.. 

✮⋆˙

selam bitti nasıl

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Feb 11 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

sims, hyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin