Yeni kurgu ile hepinize merhabaa 🍀
Oylarınız ve yorumlarınız benim için çok değerli ')
İyi okumalar dilerim :))))
Bu bölümde pek olay yok aslında, giriş bölümü yani bir sonraki bölümlerin işleyişi hakkında ki olayı anlatıyor 🖤
♟️
İki büyük kırallık ve iki büyük şah. Biri aklığı ve saflığı temsil ederken diğeri kötülüğü ve karanlığı temsil ediyordu. Krallıklar arasında her zaman savaş vardı. Bu savaşların sonucu çoğunlukla berabere bitmekteydi. İki taraft oldukça güçlüydü. Tabi bu güç fiziksel değil zeka gücüydü.
Her ne kadar iki ayrı taraf olsa da taşların güçleri aynıydı. Tek fark şahlardı. Onların zekasıydı. Oyunu onlar yönetiyordu.
At hızı temsil ederken piyon cesareti temsil etmekteydi. Vezir sağ duyuluğu temsil ederken kale güveni temsil ediyordu. Fil komployu temsil ederken şah her şeyi temsil ediyordu. Şah her şeydi. Oyunun temeliydi.Zıt iki renk düşmanlığın bire bir temsilcisiydi. İki şahın birbirine olan nefreti herkes tarafından biliniyor ve gözlemleniyordu. İki tarafında tek amacı oyunu kazanmaktı.
Ancak kazanmak o kadar kolay değildi. İki tarafın da tek amacı her ne kadar kazanmak olsa da adam kaybetmemekte diğer önemli kuraldı. Her eksilen taş şahı hem koruma hem de vicdan bakımından tetiklemekteydi. Tüm komuta şahtaydı. Zeka ondaydı.
Vezir gözden kaçanı şaha bildiriyordu oda önemli bir konumdaydı. Oyunu kaybetmemek için ikisi beraber çalışırdı ancak vezirin oyundan eksilme ihtimali yüksekti. Konumu açıkta, onu koruyan fil ve at hemen elenebilirdi. Şah ise en arkada ve ortadaydı. En üst düzey koruma ondaydı. Onun elenmemesi için tüm taşlar ellerinden gelen her şeyi ortaya koymaya hazırdı. Şahın yeri doldurulamazdı.
Beyaz Şah için o büyük gün gelip çatmıştı. Tüm hazırlıklarını yapmış ve düşman tarafı bir maça davet etmişti. Ancak bu maç küçük bir maç değildi. Ortaya atılan iddia çok büyüktü. Kazanan taraf karşı takımın vezirini alırdı. Bu her ne kadar küçük dursa da büyük bir kayıptı. Vezir şahın yarısıydı. İki tarafta kaybetmemek için çok sıkı çalışmış gelebilecek her hamle için hazırlık yapmıştı. Bu maç belki yirmi belki de iki dakika sürecekti. Oyunu zeki olan taraf alacaktı. Her şey şahlara bağlıydı.
İki şahta büyük meydanda bir araya gelmişti. Artık önlerinde kaderlerini belirleyecek bir maç vardı. "İyi olan kazansın." dedi, Kara Şah. Beyaz Şah kibirle gülümsedi bu iyimserliği yanlış algıladı. "O zaman kazanan belli." dedi, aynı kibirle. Kara Şah ise hiç bozuntuya vermedi. Her şey için hazırdı. Oda çok sıkı çalışmıştı. Rakibinin maçtan önceki bu kibrini maçtan sonra ona göstermeye hazırdı.
Ancak Kara Şah'ın asıl amacı vezir falan değil, Beyaz Şah'ın itibarını yerle yeksan etmekti. Ve bu maç bunun için iyi bir fırsattı. Kazanırsa tüm kademelere en iyi takımın Kara takım olduğunu göstermiş olacak ve önünde rakip kalmamış olacaktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Siyah & Beyaz
Teen Fictioniki farklı dünya, aynı güç, farklı teknikler. Satranç taşları dizildi. Her biri bir oyuncuya verildi. Hepsinin karakteri ona göre şekillendi. Hayatlar değişti. Şahlar maçtan çekildi. Bu maçı kim kazanacak? Kazanan için oyuncular gerek ve vezirler iş...