~𝟒~

177 11 0
                                    

"Uyanık mısın?" diye sordum kısık sesle, eli hala belimdeydi.

"Uyanığım" diyerek yanıt verdi. Bir kaç saniye bekledikten sonra tekrar konuştu, "kalkmak ister misin?"

"İyi olur" dedim ve onu biraz ittirdim. Pek fayda etmedi çünkü benden oldukça kaslı ve yapılıydı.

Çok bekletmeden elini belimden çekerek kalktı ve benimde kalkmamı bekledi. Onun ardından yatağımda dikleşip ayaklarımı aşşağı salarak oturdum ve hala ne olduğunu anlayamamıştım, gerçekten çok uykum vardı.

Bu benim için oldukça normaldi aslında, her zaman uykum oluyor, erken yatsam bile.

Ayılmaya çalışırken yere bakıyordum Ta ki çenemde bir el hissedene kadar..

Esat çenemi tutup kendine bakmamı sağladı ve yüzüme eğilip burunlarımızı birbirine değdirdi

"Dediğim gibi uykuluyken ve uyurken çok tatlısın küçüğüm."

"Ne zırvalıyorsun yine esat?"

"Hiiç." diyerek yan yan sırıttı ve kalkmam için elini uzattı

"Eğer biraz daha burada kalırsan ailem seni fark edecek biliyorsun değil mi?

"Sıkıntı yok benim için, gider tanışırım adam gibi senide alırım kendime." Tekrardan sırıttı ve elini tutmam için gözleriyle işaret etti

"Hiç sanmıyorum." elini değilde kolunu tutarak kalktım. Kolunu bırakmama fırsat vermeden yine beni kendine çekti ve belimden kavrayarak bana bakmaya başladı.

Boyuda benden epey uzundu o yüzden ona bakarken yukarıya bakmam gerekiyordu, o ise tam tersi aşşağıya bakıyordu.

"Esat neden bu kadar yılışıksın sen ya?"

"Yılışık değilim denizcim. Bu yaptıklarıma yılışıklık diyorsan ilerde neler neler dersin kim bilir."

"İlerisi olmayacak, kafanda saçma saçma hayaller kurup kendini ümitlendirme."

Esat beni umursamazmışcasına dudaklarıma daha çok eğildi ve dudaklarımızı birleştirip kısa bir öpücük kondurarak geri çekildi.

"Manyak mısın sen ya!" dudağımı silip kafamı yere eğdim. İlk kez bir erkekle öpüşmüyordum ama biraz daha farklı gibiydi bu adam.

"Senin manyağınım, ayrıca daha fazla bağırırsan ailen gelip ebeni yiyecek."

"O yüzden git esat hadi."

"Gitsem bile kapıdan gelerek ailenle tanışacağım ve sizinle kahvaltı edeceğim kısaca bu gün benden kaçışım yok küçüğüm."

Göz devirdim ve kafamla camı gösterdim

"Git hadi içeri geçicem."

Göz kırpıp sırıtarak camdan çıktı.

Bende kapımı açıp lavaboya gittim. Gözlerimin altındaki morluklar nedense geçmeye başlamışlardı. Saçlarımı düzelttim ve yüzümü yıkarken kapı çaldı.

Evet hepimiz kimin geldiğini çok iyi biliyoruz, Esat.


Kameradaki 𝐘𝐚𝐛𝐚𝐧𝐜ı | ʙxʙHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin