22.Bölüm

208 13 28
                                    


Gözlerimi açtığımda direk saate baktım saat sabah 7  buçuktu ve tom hâlâ yoktu benim her yerim uyuşmuştu kalktım ve oturur pozisyona geldim mutfağa indim ve ev cinleri bir bardak su getirdi

Ben suyumu içtikten sonra ise

Winky " efendi riddle size bir mektup getirdi efendim" dedi ben " tamam " dedim uzattığı mektubu aldım ve odama gittim içimden mektubu yırtıp atmak geliyordu ama merakımdan açtım

Sevgili emma

Ben bundan sonra yokum artık kendi hayatına bak evlendik evet biliyorum ama sen beni hak etmiyorsun cidden benim geleceğimi öldüren ve bana yalan söyleyen biriyle olacağımı mı sanıyordun sen çok safsın bundan sonra ne ben seni tanıyorum ne de sen beni tanıyorsun zaten bundan sonra görüşeceğimizi de sanmıyorum
                                                   T.R.M

Mektubu şok içinde okuduktan sonra mektubu ağlayarak yırttım ve fırlattım beni gerçekten sevmiyormuş ben ona deli gibi aşık ken o benden nefret ediyormuş BENDEN SADECE İNTİKAM ALMIŞ peki niye bana gerçekten beni seviyormuş gibi davrandı

Beni bilerek kendine bağladı acı çekmemi istedi ama ben sadece onu sevmiştim beni gerçekten koruyacağını sanıyordum

Hepsi yalanmış onun gibi koca bir yalanmış hepsi bunun için benimle çabucak evlenmek istemişti demek daha çok acı vermek için

Hemen hırkamı aldım ve bu aptal evden çıktım kendi evime gitmek istiyordum ama cisimlenmeyi bilmiyordum

Buraya evi en yakın olan kişi draco ydu arada 20 dakika mesafe vardı oraya gitmeye karar verdim

Vardığımda kapıyi çaldım ve dobby açtı

Dobby " efendi emma hoşgeldiniz" dedi çok zor bir şekikde kısaca gülümsedim ve " hoşbuldum " dedim içeri geçtiğim de tam da tahmin ettiğim gibi cissy teyze uyanıktı

Cissy: emma kızım ne bu halin gel buraya. Dedi ve bana sarıldı ve koltuğa oturttu

Cissy: istersen bana anlatabilirsin. Dedi ben çok gevelemeden ona anlattım

Cissy: üzülme. Dedi ve sarıldı
Emma: nasıl üzülmeyeyim cissy teyze bilerek yapmış ben sadece beni gerçekten seven birini bulduğunu sanıyordum. Dedim aradan biraz zaman geçince

Cissy: hadi gel draco uyanmıştır şimdi. Dedi kolumdan tuttu ve bana yardım ederek yukarıya çıkardı odasının kapısıni çaldığında draco öküzce bir sesle

Draco: geeel. Dedi
Cissy: oğlum emma geldi. Dedi
Draco: emma. Dedi beni öyle gördüğüne şaşırmıştı

Draco: ne oldu sana. Dedi
Cissy: ben gideyim siz biraz konuşun. Dedi ve çıktı

Draco: anlatmak için 5 saniyen var 5 4. Dedi
Emma: pansy i de çağırır mısın. Dedim
Draco: tamam ben iki dakika ya gidip geliyorum. Dedi ve cisimlendi

Lanet olsun bir tek ben bilmiyordum cisimlenmeyi koltukta oturmuş dışarıyı izlerken pansy ve draco geldi

Pansy: emma yine ne yaptı o. Dedi
Ben ağlayarak
Emma: gitmiş pansy mektup bırakıp gitmiş benden sadece intikam almış. Dedim o ellerimi tutup kendine çekti ve sarıldı
Draco: ne olduğunu anlatacak mısınız. Dedi
Pansy olanları anlattı

Draco: o aptalı bir elime geçirirsem yemin ederim geberteceğim. Dedi
Pansy: ne diyordu mektupta tam olarak. Diye sorunca

Mektupta ne yazıyorsa birebir hepsini anlattım

Pansy: üzülme eminim er ya da geç cezasını çekip pişman olacaktır. Dedi
Emma: hiç sanmıyorum benden nefret ediyordu asla pişman olmaz bu yaptıklarından o. Dedim

HIZLI GEÇİŞ
11 YIL SONRA

bende çok fazla hızlı geçiş yaptığımı biliyorum ama aklımda harika iki tane hikaye fikri var bunu bitirip onları yapmayı düşünüyorum ve şuan da iki tane birden yazıyorum

Max: anne hadii çok heyecanlıyım. Dedi
Emma: tamam oğlum bekle şu çantayı da alıp geliyorum. Dedim ve son çantayi da sırtıma attım

Ve ikimizi de cisimledi

Max: woow burası çok kalabalık. Dedi
Emma: evet bu sene hogwarts a gidecek bir sürü kişi var. Dedim

Alex: oo bizim kerata da burdaymış. Dedi
Max: dayı ya ne keratası kocaman oldum ben. Dedi
Rose: evet babacım bizim küçük max hogwarts a gelmiş ve birden büyümüş. Deyip güldü

Emma: ama kaçıracaksın. Dedim
Max: aa o draco dayıyla alice yenge değil mi. Dedi
Scorpius: max unutma aynı binaya seçileceğiz tamam mı. Dedi
Max: tamam. Dedi

Draco: unutmayın çocuklar bulanıklara zorbalık yapacaksınızm dedi alayla
Emma/Alice: dracooo. Dedik aynı anda
Draco: şaka yaptım. Dedi

Biz öyle ayak üstü durmuş trenin gelmesine kadar sohbet ederken mia ve mattheo geldi mattheo nun tom la bir alakası yoktu o tom un tam tersi çok iyiydi

Mia: biraz veç gelmiş olabiliriz. Dedi
Max: mattheo amca baak büyüdüm de hogwarts a gidiyorum artık dalga geçemezsin. Dedi
Mattheo: büyümüşte küçülmüş. Dedi

Biz gülerken max suratıni asmıştı eğilim yanağıni öptüm ve

Emma: benim biricik prensim büyüdü artık dalga geçmeyin. Dedim o da güldü

Kalktım ve mia yla pansy nin bir yere bakıp fısıldaştıklarını gördüm

Emma: nereye bakıyorsunuz siz. Dedim ve o tarafa baktım

Baktığımda şok olmuştum tom ve astoria vardı yanlarına ise bir kız çocuğu vardı ben onlara bakakalmıştım taa ki bir ses duyana kadar

Max: annee. Diye bağırdı hemen o tarafa döndüğümde yere düşmüştü ve bacağı kanıyordu düm düz yerde düşmeyi nasil becerdim çocuğum ( o sırada ben de bir kac kez düşüp kolumu kırmışımdır )

Emma: peçete var mi siz de. Dedim
Pansy: yok. Dedi
Emma: hiç mi bez falan bir şey yok sizde. Dedim
Mia: malesef bir tane vardı ama gelirken düşmüş heralde tesadüfe bak

Arkamdan Duyduğum sesle sadece max e baktım

Tom: bende var hanım efendi. Dedi ben oraya dönmemiştim yüzümü görmesini istemiyordum tam o sırada arkamdan önüme geldi

yüzümü gördüğü zaman o da benim gibi şoktaydı

Tom: emma. Dedi
Emma: max hadi gel tren kalkacak. Dedim  onu takmayarak

Max: tamam anne. Dedi ona yardım ettim ve bacağına dikkat ederek onu trene bindirdim

Emma: bacağın için orda revire gidersin tamam mı. Dedim
Max: merak etme anne. Dedi

Trene bindirmistik ve herkes dağılmıştı

Biz oturmuş sohbet ederken bir ses duyduk

Tom: emma konuşabilir miyiz. Dedi






Veee burda bittii sonraki bölum akşammm sizleri seviyorummm vee nasıldıı

GEÇMİŞİN AŞIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin