"Noktalama işaretlerini hiç sevmiyorum."
"Neden?"
"İnsanlara benziyorlar çünkü."
"Öyle mi? Hangi yönden?"
"Bir şeyleri ayırma yönünden. 'Ben, sen' arasında ki virgül ise insanlar!"
"O zaman 'ben, sen' olmak yerine 'biz' oluruz!"
Bırakın gitsin. Sizi sevmeyen, sizi görmeyen herkes;bırakın gitsin!
Okuduğum cümlenin altını çizip gazeteyi orta sehpanın üzerine bıraktım. Çalan telefon dikkatimin dağılmasına neden oldu.
Gazetenin yanında duran telefonumu alıp açtım. "Efendim?" "Naber?" "İyiyim Dilara, sen?" "Bende iyiyim. Öğlen dersine girecek misin?" "Tabii" "hi-hi bende ki de soru mu? İki elin kanda olsa gidersin sen." "Ahahah! Aynen öyle, dersleri kaçırdığım nerede görülmüş?" "Hahahah tabii" "tamam o zaman ben hazırlanacağım, okulda görüşürüz." "Görüşürüz."
Telefonu kapatıp masanın üzerine bıraktım ve koşarak odama gittim. Dolabımın karşısında durarak güzel bir şeyler seçmeye çalıştım.
En sonunda siyah bir gömlek, siyah; bol bir kumaş pantolon giydim. Ayakkabı olarak da siyah stilettolarımı giydim. Uzun;siyah saçlarımı tepeden -tek bir saç teli kalmayacak şekilde-at kuyruğu yaptım ve yüzüme nude tonlarında bir makyaj yapıp kendimi baştan aşağıya süzdükten sonra hazır olduğuma karar kılıp büyük;siyah çantamı da alıp evden çıktım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Kombin budur! Ama siz kendi kafanızdakine göre de devam edebilirsiniz!)
Bir taksi çevirip fakülteye doğru yol aldım. Taksi fakültenin önünde durduğunda ücreti ödeyip arabadan indim.
Çantayı koluma takıp fakültenin girişine doğru yürümeye başladım. Direkt olarak fakültedeki kantine gitmeye karar verdim. Giriş katta olduğu için üst kata çıkmama gerek yoktu.
Kantine girip etrafa hafif bir göz gezdirdim, pek dolu değildi. Sipariş vermek için kasaya geçtim.
Arkamdan gelen sese doğru döndüm. Kumral saçlı, yeşil gözlü; çok güzel bir kızdı.
"Tamamdır, Gazel hanım." Kasadaki kadının gülerek söylediklerine kaşlarımı çatarak tepki verdim.
"Pardon, bende bi' anda atladım ama kusura bakma lütfen!" "Problem yok." Oda benim gibi kasanın önünde durdu ve dirseklerini tezgaha yaslayarak bana döndü.
"Yeni misin? Seni daha önce görmediğime eminim." Başımı onaylarcasına salladım. "Evet, yeniyim. İlk sınıfım daha."
"Aaa ne güzel, çok yenisin daha. Hangi bölüm?" "Psikoloji, sen?" "Hukuk, eşit ağırlıktan mı geldin?" "Evet, sende öyle galiba?" Başını evet anlamında salladı.
