3.Bölüm

33 8 2
                                    

Bu hikayede geçen her şey
Kurgudan ibarettir.

~Sertap Erener-Aşk~

Duştan koştur koştur çıkmıştım. Gece geç saatlere kadar çalışmıştım, hâliyle de sabah geç uyanmıştım.

Allah'tan dersim geç başlıyordu da yetişebiliyordum.

Duştan çıktıktan sonra odama gidip önceden hazırladığım gri; bol bir kumaş pantolon, üzerine ince bir kumaştan beyaz gömlek, ayakkabı olarak da beyaz snakers giymiştim. Saçlarımı da at kuyruğu yaptıktan sonra siyah küçük çantamı da alıp evden çıktım.

🌻

Dersten çıktıktan sonra kantine gitmeye karar verdim. "Yumuşak içim sütlü kahve alabilir miyim?" Kasadaki kadına siparişimi verdikten sonra telefonumla ilgilenmeye başladım.

"Hayata dayanarak ha!" Kaşlarımı çatarak sol tarafımda ki çocuğa baktım.

"Anlamadım?" "Dün sorduğum soruya 'hayata dayanarak' diye cevap vermiştin. Sonra da ben başka bir şey soracak iken telefonu bahane ederek kaçtın. Neden?"

"Kaçmadım! Gerçekten o telefona bakmam gerekiyordu. Ayrıca siz kim oluyorsunuz da bana hesap soruyorsunuz?"

"Sakin ol! Hesap falan sormadım -ki soramamda zaten. Ben sadece merak ettim." Dedi sol eliyle ensesini kaşıyarak.

"Neyi?" Dedim kaşlarımı kaldırarak. "Verdiğin cevabın sebebini." "Anlayamıyorum, açık konuşur musunuz?" "Neden öyle dedin Mahi?" "Nasıl dedim?" "Hayata dayanarak."

"Çünkü hayata, insanlara, onların acılarına dayanarak söylemiştim. İnsanların neler yaşadığını ya da yaşayacağını bilmiyoruz. Aynı şekilde travmalarını da o yüzden böyle bir şey demiştim. Ayrıca sen neden bu kadar taktın ki basit bir cevaptı işte abartılacak hiç bir yanı yoktu."

Başını diğer tarafa çevirerek ağzının içinde bir şeyler mırıldandı. "Buyrun." Kasadan kahvemi alıp hesabı da ödedikten sonra boş masalardan birine geçtim.

"Bir saniye bekler misin?" Derin bir nefes aldım ve ona doğru döndüm. "Efendim?"
"Ben senin efendin değil kölen olurum da ..."

"Anlamadım?"

Bir anda söylememesi gereken bir şeyi söylemiş gibi bir hâl aldı yüzü. "Boşver."

"Ee neden durdurdunuz beni?"
"Şey diyecektim." Deyip sustu.
"Ne diyecektin?"
"Şey işte.."
"Ne işte?"
"Iıı şey.."
"Ney?" Dedim. Sırıtmamak için kendimi zor tutuyordum.

"Pazar günkü etkinliğe gelecek misin?" "Sanmıyorum." Dedim sandalyelerden birini çekip otururken.

Boyu zaten benden bir hayli uzundu. Böyle olunca daha da bi komik duruyorduk.
Deve ve cüce gibi..

Acaba boyu kaçtı? Ben 1.60 olduğuma göre hımm 1.87 olabilir miydi acaba?

"Boyun kaç?" Diye sordum dan diye. "Ha!" Bu hareketi az daha gülmeme neden oluyordu.

"Boyun diyorum, kaç?"
"1.87" bingo!

"Neden sordun?" Dedi dibimde ki sandalyeyi çekip oturarak.
"Hiç, öylesine." "Anladım."

KESİLMİŞ BİLEKLER Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin