bekle radyo iblisi mi?

12 3 0
                                    

Günahından kim kurtulmak istemezdi ki? Özellikle cehennemde yaşayan biri. Vox'un yanında çalışmaya başladığımdan beri yaptığım tek şey haber bulmak, haber çekmek, onunla röportaj yapmak, bununla röportaj yapmak.
Artık sıkılmıştım. Ben de o otelin kapısına gittim. Hazbin Hotel'in. Kapı açıldığında karşımda duran kişi beklemediğim bir kişiydi.
Radyo iblisi. O an tam olarak nasıl bir ifade vardı yüzümde bilmiyordum ama arkadan duyduğum kahkaha bana muhtemelen korku dolu veya iç acınası baktığımı düşündürüyordu.
Bahsettiğim kişi hakkında bir fikriniz yoksa şöyle açıklayayım. Sivri dişleriyle her zaman gülümseyen, 2 metre boylarında, eskiden cehennemin en korkulu rüyası olarak bilinen o kişiydi kendisi.

X: Hey Charlie! bir misafirimiz var ve travmatize olmuşa benziyor bir el atsan hoş olur.

Sesi tanıdığıma emindim ama görmeden anlamam mümkün değildi. Bir süre sonra radyo iblisini azıcık yana iterek beni karşılamaya gelen prenses bir anda koluma girdi. O an anlattıklarını pek duyamıyordum aklımda çok fazla şey dönüyordu. "Radyo iblisi ne zaman dönmüştü?" "Bunu Vox'a söylemeli miydim?" "Bu adamın dişleri niye bu kadar sarıydı?"

Charlie: ...Tamam bunların hepsi bir yana diğerleriyle tanışmalısın. Bu Vaggie partnerim ve bu otelin güvenliğinden sorumlu...

Vaggie bir gömlek ve altına siyah bir etek giyiyordu. Bana ilk geldiğimde el sallamıştı. Samimi olmaya çalışıyor muydu yoksa kız arkadaşı için mi kendini zorluyordu onu bilmiyordum. Elimi uzattım ve kendimi tanıttım, o da aynısını yaptı.

Charlie: ...Ve bu Angel, belki biliyor olabilirsin tabi.

Bu az önce prensese benim geldiğimi haber veren kişiydi. Onu tanıyor olma şansım çok yüksekti sanki onu daha önce görmüş gibiydim. Bay Valentino'nun yanında görmüştüm sanki.

Charlie: ...Bu da Husk otelimizin barmeni. Böyle göründüğüne bakma yeni insanları sevdiği söylenemez.

Duyduğuma göre eski overlordlardan biriydi kendisi. Bir iddada ruhunu kaybetmiş. Radyo iblisine. Burda olmasına şaşmamalı.

Charlie: ...Ve Sir pentious, sen gelmeden önce buraya gelen en son üyemizdi.

Sir pentious, cehennemde çok güçlü bile olmayan kişilerle savaşan ve sonunda yüzde yüz kaybeden o kişi. Uzun zamandır yoktu demek ki buraya gelmişti.

Charlie: ...Son olarak Niffty. Otelin hizmetlisi. 

Adı söylendiği gibi üstüme atladı. Çok küçüktü bacağımdan bile kısaydı. 

Niffty: Eheheh meraba!

Charlie: Umm, Niffty bence artık çekilebilirsin hmm?

Niffty: Tamam :3

Radyo iblisi gülümseyerek ve gözünü devirerek bana döndü:

Alastor: Sanırım Hotelier ben olduğum için oteli ve odanı göstermem gerekiyor. Beni takip et

Üst kata çıkarken önden yürüyordu. Yüzünde her zamanki gülümsemesi ama yarı kapalı göz kapaklarıyla yürüyordu. Bir yeri tanıttığı yoktu düm düz odama yönlendirmişti beni.

Alastor: Odan burası. Yardıma ihtiyacın olursa odam şurası istediğin zaman kapıyı tıklatma.

Bekle ne tıklatma mı... Bu adamın sorunu neydi. Kapı yüzüme kapandı ve bir kilitlenme sesi geldi. Kapıyı zorladım ama açılmadı...

Anastasia vorobyova-hazbin hotel ocWhere stories live. Discover now