14

421 29 70
                                    

Sabahın beşinde yerinden sıçrayarak uyandı Seungmin. Kan ter içinde kalmıştı Minhoyla ilgili kâbus görmüştü. Adam biliç altını bile rahat bırakmıyordu. Birden aklına bugün oraya gideceği geldi ve kaçta girmesi gerektiğini bilmiyordu alarm kurmalıydı.Seungmin'in dokuzda okulda olması gerekiyordu ve temizlik için Minho'ya gitmesi gerekiyordu evinin büyüklüğünü bilmiyordu ve bu yüzden temizliğin ne kadar süreceğini de bilmiyordu. Bu yüzden sabah yedide Minho'ya gidecekti çok mu erken diye düşündü ama hayır geç kalırsa okula da geç kalırdı ve bunu pek istemiyordu Seungmin.

Sabah yediye alarm kurmaya karar verdi. Daha sonra ne yapsam diyr düşündü uykusu kaçmıştı. Kalıp ders çalışmaya karar verdi ama öncesinde bir şeyler atıştırmalıydı çünkü midesi çığlık atıyordu resmen dün akşam da yemek yememişti stresten Seungmin.

Aşağı mutfağa iniyordu ki kapıyı açmasıyla çığlık atıp kapıyı geri kapatması bir oldu Seungmin'in.

"Oğlum manyak mısın açsana şu kapıyı ne oldu? İyi misin?" Dedi kapının arkasındaki Seungmin'in annesi ardından kapı açılma sesi ve Seungmin'in babasının sesi geldi.
"Kim lan benim evime izinsiz girmeye çalışan alçak puşt" diye koşarak seungmin'in odasına doğru gidiyordu ki karısını görmesiyle " soyunu sopunu yedi sülaleni-" derken. " Hayatım benim ben karın korkma bide evin erkekleriyiz diye dolanıyorsunuz etrafta millet sizin bu halinizi görse gülme krizine girer" deyip kahkaha attı Seungmin'in annesi. Bununla beraberinde babası da gülmeye başladı. Tam o sırada kapıyı yavaşça araladı.

Seungmin annesinin ve babasının sesini duyunca rahatladı malum kapının önünde hortlağa benzeyen annesi vardı. Seungmin kapıyı açtıktan sonra aklına gelen şey ile annesinin ayaklarına baktı belki babası fark etmemiştir diye.Çok şükür ki ayakları ters değildi tövbe haşa başka bir şey sanmıştı annesini.

"Anne bu hal ne ödümü kopardın bu saatte bu şekilde gezmek ne kadar mantıklı?"

"Dimi ama ben bile korktum şerefsizim" dedi babası. "Neyse ben gidip yatıcam size iyi geceler" deyip oğlunun alnından öpüp odasına çekildi bay Kim.

Annesi güldü Seungmine cidden korkmuş görünüyordu köpüş.

"Sana bir bakayım dedim üstün başın açılmış mı diye maske yapmıştım uyku tutmayınca öyle uykuya daldım uyandım yıkamak için gidiyordum sen geldin aklıma ilk önce sana uğrayayım dedim ama azıcık korkuttum sanki köpüşü"

Seungmin gülümsedi. İçinden yok canım ne korkması sadece kalbim götüme kaçtı o kadar.
"Yok yok sadece panik oldum o kadsr neyse sen git yat bende bir şeyler atıştırıp ders çalışacağım uykum yok"

Annesi kafasını salladı ve Seungmin'in yanağına minik bir öpücük kondurup "akıllı köpüşüm" deyip odasına doğru ilerledi. Seungmin de aşağı indi bir şeyler atıştırıp geri odasına çıktı ve alarm çalana kadar kendini kaybetmiş bir şekilde ders çalıştı. Alarmın sesiyle irkildi irkildiği şey aslında alarmın sesi değil bay Lee'ye gidecek olmasıydı ah cidden oraya gitmesi gerekirdi değil mi acaba balkondan atlayıp ayağını kırsa kurtulur muydu diye düşündü.

Sonra kendi kendine konuşup "geri zekalı mal böyle şeyler düşünmeye devam edersen geç kalıcaksın" deyip toparlamaya koyuldu. Hemen okul formalarını giyinip aynanın karşısına geçti ve saçlarını düzeltmeye koyuldu saçlarını hallettikten sonra parfümünü de sıkıp çantasını alıp hızlıca aşağı inmeye koyuldu tam ayakkabılarını giyip çıkıyordu ki babası "bu saatte nereye oğlum kafayı mı yedin?"
Seungmin ne diyeceğini bilmiyordu ne diyecekti oğlun öğretmenine sayıp sövdüğü için öğretmeninden ceza mı aldı diyecekti yok hayır olmaz Allah yazdıysa bozsun.

Birden aklına gelen şeyle "KÜTÜPHANE" diyr bağırdı. Babası irkilip "oğlum ne bağırıyorsun soru sorduk senle annen beni delirtmeye mi çalışıyorsunuz?"

Seungmin stresli bir şekilde gülümseyip "şey babacığım heyecan yaptım birden şey edince şey oldu işte"

Bay Kim oğluna ters bir bakış attı sonra tekrardan önünde dönüp "pekâlâ sana iyi çalışmalar seung" deyip gözden kayboldu.
Seungmin birden aklına gelen şey ile siktiri çekip ayakkabılarını halledip evden çıktı. Konum atmış mıydı bu geri zekalı diye baktı ve evet atmıştı. Hızlıca o konuma doğru yol almaya başladı.

Minho'nun evine varmıştı tek katlı kocaman bir evdi evin dışına gri tonları hâkimdi. Bir dakika Evi kocaman mıydı? NE DEMEK KOCAMAN?
Sen sıçtım Seungmin hadi bakalım aklına gelen şey ile sabahın saat yedi buçuğunda Felix'e mesaj atmaya koyuldu (helvam fıstıklı olsun) mesajını atıp stresle eve bakmaya devam etti.

Korkuyordu adam manyaktı dahası evi kocamandı ne sikim var kocaman evlerde anlamıyorum diye kendi kendine söylendi biraz daha oyalanırsa hayatta temizliği yetiştiremeyeceğine karar verip adımlarını eve doğru çevirdi.

Kapının önünde durmuştu Seungmin zile basıp basmama arasındaydı cesaretini toplayıp zile bastı bekledi. Beklemeye devam etti... Yatıyor muydu acaba banane yatıyorsa yatıyor beni ilgilendirmez kalksın deyip tekrar zile bastı ve tekrar tekrar. Tam zile tekrar basıyordu ki kapı birden açıldı ve gördüğü manzara ile küçük dilininin götüne kaçtığını sandı Seungmin.

Minho üstü çıplak ve kısa şortuyla bütün heybetiyle Seungmin'in karşısında duruyordu...

****
BEN GELDİM...

daddy | 2min Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin