-9

47 2 0
                                    

Yoksa bu ses aman Allahım yoksa bu ! Evet bu, bu bir Ajdarha ve şu anda evimde ''turp gibiyim turup'' diye bağırarak dolaşıyor. Tanrım bu şarkıya eşlik etmezsem olmaz:

- Şurup gibiyim şurup

- Sen ateş ben barut

- ''Öptüm seni şapşup'' diye bağırıp zahzahzahzaladım. Annemin yanına indim ve John Lenon'un mother'ını söylemeye başladım:

- Mother you had meğğ, but I never had you (Anne sen bana sahiptin fakat ben asla sana sahip olmadım). Sonra babamda bana katıldı ve şarkının en sevdiğim kısmını söylemeye başladım:

- I wanted you, you did not want meğğ ( Ben seni istedim, sen beni istemedin).

- So i, i just got to tell you, good bye, good bye ( Yani benim, benim sana söylemem gerek, hoşça kal, hoşca kal). Tabi babaya laf sokulduğu kısma gelince babam sustu ve annemle:

- Father you left me, but i never left you ( baba sen beni terk ettin, ama ben asla seni terk etmedim) diye bağırmaya başladık.

- I needed you, you did not need me ( Benim sana ihtiyacım vardı, senin yoktu)

-So i, i just got to tell you, good bye, good bye ( Yani benim, benim sana söylemem gerek, hoşça kal, hoşca kal). Bebeli kısma gelince ben söylemeyi kestim ve annemle babam bana bakarak yüksek sesle söylemeye başladı:

- Children do not do what i have done, i could not walk and i tried to run ( çocuklar benim yaptıklarımı yapmayın, yürüyemezdim fakat koşmayı denedim).

-So i, i just got to tell you, good bye, good bye ( Yani benim, benim sana söylemem gerek, hoşça kal, hoşca kal). Böylelikle ev müzikal filme kitapta boka dönmüştü. Ama şarkı söylemeyi bırakmadık çünkü daha bitmemişti:

- Momma do not go, daddy come home ( anneciğim gitme, babacığım eve dön). Şükürler olsun ki şarkı bu sözlerin bir kaç tekrarından sonra bitmiş ve ev halkı normale dönmüştü. Yani şimdilik umarım bu normallik uzun sürerdi.

--- --- ---

- ''Buse'' diye bağıran anneme ;

- ''Geliyorum'' diye cevap verdim. Sabahtan beri artık sen büyüdün seninle bir şey konuşmamız lazım diyorlardı hayır yaneğğ konu ne kadar müthiş olduğumsa bu konu hakkında konuşmamıza gerek yok biliyorum yaneğ .s.s.s. Neyse hızlı olun daha sörvayvır Dinazorlar insanların çekildiği adaya gideceğim. İnş dinazorlar Acunu yemiştir de sunucu ben olurum sübhaneke dinimiz amin.

- Buse

- Ya tamam geldim yağ !

- Buse birazdan söyleyeceklerimi dikkatli dinlemeni ve bizi yargılamamanı istiyorum. Biliyorsun ki bütün bu deneyler üzerinde 5 yaşına kadar sana yapılan her şey bizim işimizin-

- Anne ne diyon yağ? demem üzerine;

- ''Buse lafımı kesme ! '' diye bağırdı anladığım üzere önemli bir konuydu sakince yerime sindim ve o da devam etti;

- Sende ilk başta işimizin bir parçasıydın. Sana bu deney hakkında ilk kişi olmadığını daha önce hayvan denekler üzerinde ve insanlar üzerinde de deneyler yapıldığını söylemiştim hatırlıyor musun ?

- Evet.

- Orada ufak bir yalan söylemiş olabiliriz.

- Neğ !

- Senden önce hiçbir canlı varlık üzerinde deney yapılmamıştı ve sonuçlarını bilmiyorduk.

- Bir dakika bu deneylerin sonucunda ölebilirdim değil mi ?

- Evet ama iyi tarafından bak ki ölmedin.

- Anne saçmalama siz bir kızın, bir bebeğin bütün hayatını elinden alma ihtimaliniz bile deneyi yine de yaptınız ! İnsanlar böyle deneyler hayvanlara yapılmasını protesto ederken siz bana öz kızınıza sonunu bile bile yaptınız ! Bu insanlık mı

- ''Öz kızımız olsaydın yapmazdık'' bu ses beynimde binlerce defa yankılanmıştı odama çıktım ve ağlamaya başladım. Ben 18 yılımı beni bir deney uğruna evlat edinen ve ölmemin umurlarında olmayacağı üvey ailemle mi geçirmiştim ? Şu an o kadar ağır bir yıkılma yaşamıştım ki mezdeke havası açıp oynayabilirdim. Ben bunları hak etmiş miydim? Daha da önemlisi ben artık ne yapacaktım?

Bu evde beş dakika daha duramazdım çünkü o deneyde ölmüş olsaydım onların umurlarında olmazdı ve başka birini daha evlat edinirlerdi. Bunu bilerek bu evde yaşayamazdım. Hemen çantamı açtım ve içine kitap koydum. Koşarak merdivenlerden indim ve kapıyı çarparak evden çıktım.

Ben şimdi nerede kalacaktım ? Daha da önemlisi ben şimdi kiminle halay çekecektim ? Halay bu tek başına olmuyor.

Bu bölüm için özür dilerim fakat bundan sonra ki bölümlerin curcuna dolu olacağına söz verebilirim.

DenekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin