Hai guys~
Bu arada 'Garam'ın ne demek olduğunu size söyleyeyim.
Garam- Aşk, sevda, şiddetli arzu.
Bir insana karşı çok derin duygular ile seviyorsanız ve ona aşıksanız ona 'Garam' diye seslenirsiniz. Ayrıca karşısınızda olan kişiye dokunmadan ondan etkileniyorsanız ve onu gördüğünüzde onu arzuluyor, öpmek istiyor, onunla birlikte olmak istiyorsanızda ona böyle sesleniyorsunuz.Couvade sendromunu İlerleyen bölümlerde anlatacağım.
VEEE JUNGKOOKUN ANLATIMI İLE devamke ksksjsksj
👨🏻❤️👨🏻🐰🐯
Ne kadar yabancı geliyordu bazen insana yaşadığı hayat değil mi.? O kadar hayelleri varken hiçbirini gerçekleştirememek çok acıtıyordu insanı. En acınası ise hayelleri gerçekleştirmek bile iki kuruş para ile oluyordu. Bu dünyada parasız elde edeveğimiz bir şey yokmuydu acaba.? Belkide vardı ama o bile bana göre değildi. Gerçi ben ne istedimde olmuştu ki...
Yaşadığım süre boyunca sadece annemin nasihatları ile ilerliyordu. O beni hep zamana veya mekan fark etmeksizin koruyordu. Bana sevgisini esirgemeden veriyordu. Ona minnettardım. İçimden bir sesin Taehyung Hyung'unda annem kadar bana sevgi vereceğini söylüyordu ama kendi benliğim bunun sadece kendi hayal oyunum olduğunu düşündürüyordu. Ne karmaşık hayatım var ama...
Hyung ile güzel ve büyük bir ev bakmıştık. Çok gösterişli ve beyazlara bürünmüş bir evdi. Aslında ayrı bir eve çıkmamıza gerek olmadığını söylemiştim ama Babası yüzünden buna gerek duyduğunu söylemişti. Oldukça gerilmişti ve sebebini söylememişti ki bende anlamamıştım. Belkide olacaklardan babasının haberi yoktur. Hyungun ailesini tanımadığım için pek bir şey söyleyemiyordum açıkçası. Eşini bir kez görmüştüm o kadar.
Sabah erkenden uyanmış ve eşyalarımı toplamaya başlamıştım. Hyungun dün beni araması üzerine harekete geçmiştim. Aslında bir ay sonra taşınacağımız söylemişti ama annesinin durumu yüzünden erkene almıştık Taşınma işini. Hyungun hayatı çok üzücüydü. Para mutluluk getirmiyordu gerçekten. Ama yapacak bir şeyde yoktu. Annesini çok sevdiği belliydi. Onun için herşeyi yapacak bir kişiliğe sahipti.
Fazla oyalanmamıştım. İlk önce kahvaltı yapmış daha sonra ufaktan eşyalarımı toplamaya başlamıştım. Hyung sadece değerli olan şeyleri almamı söylemişti kiyafet almasamda olurmuş. Bana yenilerini ve daha güzellerini alacağını söylemişti. Bu bile beni havalara uçurmuştu. Her kelimesi beni mutlu ediyordu. Fazlasıyla...
Ev neredeyse boşalmıştı. Sadece annem için önemli olan bir kaç şeyi ve kendi okuduğum kitaplarımı, resim defterlerimi, küçük tablolarımı ve annemin üzerine kokusu sinmiş kiyafetlerini almıştım. Bu eve geri dönecektim. Bunu bildiğim için diğer hiçbirşeye dokunmamıştım. Toparlanmam bitmişti. Açık olan kapıya son kez bakmış, salona ilerlemiştim ve annemin resmini elime almış, kanepede oturmuştum. Hyungu bekliyordum bir nevi.
"Anne bu gün Taehyung Hyung gelecek ve beni bu evden götürecek." baş parmağım ile fotoğrafı okşamıştım. Keşke gerçek olsaydına gerçekten yanağını okşasyadım anne... Bakışlarımı annemden çekmiş ve dolu olan gözlerimi evin içerisinde gezdirmiştim. Annem öldükten sonra bu ev bana soğuk ve yabancı geliyordu.
"Doğup büyüdüğüm evden uzaklaşmak çok acıtıyor anne." derin bir nefes almış ve elimdeki resmi yanıma koyduğum siyah sırt çantama koymuştum. Akmaya hazır olan göz yaşlarımı elimin tersi ile sinmiş başımı kaldırmıştım tavana bakarak.
"Hep yanımdasın." diyerek fıdıldamıştım ardından. Emindim, o beni hep izliyordu ve mutsuz olduğumda mutsuz oluyor, mutlu olduğumda mutlu oluyordu. Annemdi çünki. Bana sevgisini hep sonuna kadar veren annem. Bu pis yaşam yüzünden hastalanan ve ilaç almaya paramız olmadığı için ölen annem bana o halde olduğunda bile sevgisini en son damlasına kadar veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Garam | Taekook
FanfictionKim Taehyung ailesi yüzünden sevmediği bir kadın ile evlenmek zorundadır. İlerleyen zamanlarda Taehyung'un ailesi bir torun ister fakat evlendiği kadın bunu onaylamaz. Bir internet sitesine taşıyıcı anne aradığını ilan veren Taehyung, kendinde hep k...