KARA CELASUN'UN MAĞARASI'NIN ÖNÜ
Kara Celasun: *oku birden sertçe bırakır. Ok Holofira nın koluna saplanır Holofira bağırarak kolunu tutar okun geldiği yöne bakar*
Orhan: HOLOFİRAAA
Andra: HANIMIM! *yanına koşar kolunu tutar* iyi misiniz? *Endişe ve korku vardır yüzünde*
Holofira: iyiyim korkma. *Yarayı umursamamaya çalışır savaşmaya devam eder*
Kara Celasun: imdi senin işin bitti küçük prenses! *Kılıcını çekip tam gidecekken Orhan ellerini çözmeyi başarır ve kolundan tutup yumruk atar sertçe. Kara Celasun yere düşüp başını vurur*
Orhan: ona zarar vermeyecektin it soyu! ONA DOKUNMAYACAKTIN!
Andra: Hanımım çok kalabalıklar!
Holofira: HEPSİNİ BİTİRECEZ! BUNUN DÖNÜŞÜ YOK! ORHANI BULMADAN DÖNMEK YOK! *Kara Celasuna saldırmak için o tarafa yönelir Orhanı görünce donup kalır* Orhan....
Orhan: *Orhan Holofira ya bakar sonunda uzun süre sonra yüzünü gördüğü için kalbi hızla çarpar*
Holofira: *aylardır umutsuz bakan gözlerine ışık gelir, yüzünde tebessüm oluşur, verdiği savaşları, aldığı yaralı, ağladığı geceleri unutup Orhana yürüyüp boynuna sarılır kılıcını bırakarak*
Orhan: *Holofira nın mis kokusunu içine çeker, aylardır bu anı hayal ederek tutunduğu Holofira ya sarılır bırakmak istemezcesine*
Kara Celasun: *öfke ve sinirle ayağa kalkar, yere düştüğü için başı kanıyordur. "ORHAAN!" diye bağırır*
Holofira: *çekilir yerde kılıcını alır* hadi gidelim Orhan! koş! hadi!
Orhan: *mutlu bir şekilde hızla gider Holofira ile*
Holofira: GERİ ÇEKİLİYORUZ!
*atlarına binerler. Orhan Holofira nın atına binip, Holofira nın ardına geçer*
OLİVİA NIN KALESİ
Olivia: *masada tek başına oturup kendi kendine düşünürken aklına Holofira gelir* bu kızın niye hiç sesi çıkmıyor?
*kapı sesi* müsade var mıdır Olivia Hatun?
Olivia: *öksürür hafifçe* gel!
*Bir asker içeri gelir*
Asker: Uç Pazardan haber var Hanımım. Yakup Bey sizi ve Prenses Holofira yı Obasına davet ederler.
Olivia: Ne zaman için ve ne için çağırırlarmış? *Sebebini anlamaya çalışırca bakar*
Asker: sebebini söylemediler ama yarın için davet ettiler
Olivia: İyi. Çık. Holofira yı yanıma gönderin hemen! *Etrafa bakar*
Asker: *duraksar* Prenses çoktan gitti hanımım..
Olivia: *kaşlarını çatarak Askere odaklanır, sesini yükseltir* sen ne dersin! Nereye gitti!
Asker: bilmiyorum hanımım.. *yutkunur* haberiniz var sandım
Olivia: ÇIK DIŞARI!
*asker baş eğip çıkar*
Olivia: *burnundan solur* Ah Holofira! Yine mi! *sinirli ve gergindir*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ORNİL 🌹
Historical FictionAşk gülü dükeniyle avuçlamaya benzer parmakların kan içinde kalır ama dikenlerin hesabını gülden soramazsın...🌹