bana "beni öldürün lütfen." diye fısıldamıştı, "öldürün." demişti dudaklarını öpmeden önce.
angst | minsung
jisung 18 minho 23
ꕤ lee alexander minho ꕤ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
ꕤ han jisung ꕤ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
öncelikle bu kısımları önemli olduğundan ve kafanızda hiçbir soru kalmasını istemediğimden anlatacağım. lütfen okumadan geçmeyin.
auschwitz diğer bir söyleyişle auschwitz kampı, akli dengesinin yerinde olmadığını düşündüğüm bir doktor, josef mengele'nin deney bahanesiyle binlerce insanı öldürdüğü bir kamp olarak biliniyor, yalnızca josef'in yararına değil, almanların yahudilere karşı olan nefretinden dolayı da bu kamp kuruluyor ki zaten kampta herkes yahudi. nazi almanyası tarafından polonya'da inşa edilen bu kampta, hiç acıma duygusu olmadan 1,3 milyon insanı o kampta barındırmışlardı.
vagonlar dolusu insan oturacak yer dahi bulamadıklarından kampa geldiklerinde çoğu bitkin düşüyor, bunun yanı sıra oradaki subaylar tarafından yönlendirilerek sağa ve sola gitmeleri söyleniyordu. insanlar neyin ne olduğunu bilmediklerinden dolayı itaatkâr bir şekilde denileni uyguluyor, bütün kıyafetlerini ve yanlarında getirdikleri eşyaları oraya bırakarak verilen giysileri giyinip yollarına devam ediyorlardı.
sağ tarafa giden kişiler, dinç görünen kişiler ve çocuklardı. onların bir süreliğine çalışmak suretiyle yaşamlarına izin verdikleri gibi, sol tarafa giden kişilere duş alacaksınız yalanıyla birlikte, bitkin düşen kişileri ve yaşlıları, ellerine bir sabun vererek çıplak bir şekilde gaz odalarına, ölüme götürüyorlardı. kimse neyin ne olduğunu bilmiyordu bu sebeple gerçekten duş alacağını düşünen kişiler gaz odalarına girdiğinde suyun geleceği yerde salınan gaz ile çığlık çığlığa ölüyorlardı, sağ tarafa giden kişilerin o çalışmak adına girecekleri evlere ulaşmadan önce kollarına sayılarla bir dövme yaparlardı, artık isimle değil o sayılarla hitap edilirdi.
