03.12.2003
"O gün nefret etmişti yağan bu lanetten Lee Minho. Neydi nefret ettiği şey; Çamurda bata çıka koşması mı,babasının bileğini sert bir şekilde tutup çekiştirmesi yada ormandaki ağaç dallarına çarpmaktan oluşan çizikleri...Belkide sadece bu yağmurdan nefret etmişti.
Koşuyordu babasının ardından, annesi de aynı şekilde abisi Chan'ın kolundan tutmuştu. Sırılsıklam olan pijaması ve kanayan çiziklerine rağmen koşuyordu küçük Minho.Aniden duraksayan babasıyla hepsi durdu.Ne olmuştu? Düzlüktü burası,ormanı aşmışlardı. 'Kurtulduk' diye içinden geçirdi Küçük Minho,yüzünü gülümseme kaplamaya başlamıştı,bileğini babasının elinden çekmek için bir hamle yapmıştı ama başaramamıştı,kafasını yavaşça yukarı doğru kaldırıp babasına baktı,neydi bu hali,bu yüz...yabancıydı Minho'ya, babasının gözlerindeki o alev yağan yağmurla sönmüş kül olmuştu,belki hâlâ derinliklerinde bir ateş olabilirdi ama yaklaşan hızlı adım sesleriyle oda sönmeye başlamıştı,peki neydi bu hali babasının; korku? Üzüntü? Yorulmuş muydu yoksa? Belkide hepsiydi...yüzünü annesine çevirdi Minho,o da aynıydı,gözleri,düz çizgi halindeki ağzı,kaskatı durmuş bedeni,babasıyla aynıydı...Abisine baktı son olarak,Chan'ın onlardan tek farkı gözlerinde ateş yoktu, sadece masum bakışlarının önüne örten yağmur...korkuyordu,evet anne babasının tam olarak ne hissettiğini anlamamıştı Minho ama abisi Chan'ın gözlerinde sadece tek bir şey vardı,Korku.
Kıpırdanmaya başlayan babasıyla beraber birkaç adım attı Minho.Biranda annesi,Chanla beraber yanlarına yaklaştı,babasına kısaca baktı ve eğilip babasıyla beraber Minho'ya ve Chan'a sarıldılar.fısıldadı kadın daha 7 yaşında olan büyük oğlu Chana doğru 'koşun', bu söylediğini Minho'da duymuştu elbet.Babası bileğini tuttuğu oğlanı bırakmıştı,abisi Chan gelip elini tuttu, 'hadi' dedi ve 5 yaşındaki kardeşini çekiştirmeye başladı.Abisiyle koşmaya başlamaları ile elindeki oyuncak tavşanı düşürmesi bir oldu Minho'nun. 'tavşanım' dedi abisine doğru seslenerek , 'olmaz Minho şuan zamanı değil' dedi Chan koşmaya devam ederlerken.'Ama sen almıştın onu' cevap gelmeyen abisine karşın elini abisinden çekip geriye doğru koştu Minho. Bu anlık hareketiyle abiside geri peşinden koşmuştu Minho'nun. Görmüştü işte,kenardaki ince ağaçların ordaydı tavşanı,koşmaya devam etti.Geri gelmesiyle anne ve babasının korku dolu bakışlarını üzerinde hissetti küçük Minho,evet anne ve babasının tam arkalarında duruyordu o canavarlar. Annesi Minho'ya yalvarırcasına 'Git' diye baktı. Kalmıştı Minho, hareket edememişti,o an ayakları yavaşca bikaç adım ötesindeki tavşanına gitmeye başlamıştı.O ince ağaçların önüne diz üstü çöktü Minho,yağmurdan ıslanmış tavşanını aldı yerden,kafasını çevirdiğin de peşinden gelip düzlüğe çıkan abisini gördü. Ayağa kalkıp ilerledi abisine doğru,son ağacın yanındayken seslendi abisine 'Chan'. Kafasını çevirmişti Chan, 'sus' dercesine baktı küçük kardeşine, gözündeki korku artmıştı abisinin. Daha sonra duydu Minho,o canavarlardan gelen sesi duydu,beynin her köşesinde yankılandı o ses 'dan dan dan'.
Sustu,sadece sustu,hareket etmeye çalıştı fakat hiçbir şekilde kıpırdayamıyordu. Neydi bu şimdi,korkmuş muydu? neden az önce değilde şuan korkmuştu peki,ailesinin üzerine sıçrattığı bu kırmızı noktalardan dolayı mı? Elindeki tavşanı bırakmadan yere çöktü Minho, o incecik ağaca yaslanmıştı sadece,kendini tuttmaya çalıştı.Tutmasa ne yapardı acaba,ağlayıp çığlık atardı muhtemelen. Ama şuan sesi bile çıkmıyordu,sanki biranda sesi alınmış gibiydi.O ince ağaç gövdesi kaplamıştı küçük Minho'nun bedenini.Islak saçlarındaki su yüzüne akıp gözyaşlarına karışmıştı.
O gün nefret etmişti yağan bu lanetten Lee Minho.Neydi nefret ettiği şey; o canavarlardan mı nefret etmişti...belki. Ama en nefret ettiği şey yağmurdu. Evet kesinlikle yağan yağmurdan nefret etmişti.
Ailesinin üzerindeki kanını yok ettiği için o gün o yağmurdan nefret etmişti Lee Minho."_____________________________________
Bu benim ilk ficim 5 şubat gece 1.06'da yazdım ama ne zaman yayınlarım bilmiyorum. Umarım beğenirsiniz🩷destek için teşekkürler<3