MY LİTTE MODEL~Taekook~

18

Sanırım hikayenin seveni çok olmuşşş💗💗💗💗 4 bin olmak üzere gibi sankiii 💗

Üstelik bu kadar geçilmeli bölüm attığım için özür dilerim biraz kafamı toplamam lazımdı lütfen anlayışla karşılayın, şimdiden çok teşekkür ederim😘💕

Yazım yanlışı varsa kusura bakmayın iyi okumalar 🤍

----

"Taehyung gelene kadar bu kek pişer mi acaba?" dedim elimdeki eldiveni çıkartıp fırını kontrol ederken. O sırada çalan telefonum ile gözlerimi kökten ayırıp cebimdeki telefonu aldım. Ekrandaki kırmızı kalbi görünce gülümseyerek telefonu açtım "Efendimm!" dedim telefonu kulağıma koyarken. "Meleğim nasılsın, iyi misin bakalım?" dedi Taehyung telefonda.

"İyiyim, sen nasılsın" dedim tekrar keke bakarken. "İyiyim bende güzelim senin sesini duyunca nasıl kötü olur insan. Ben şey için aradım seni... " dedi Taehyung.

"Ne için aradın aşkım" dedim çekmeceden çatal alırken. "Aşkım hani ben bu akşam 4'te gidicem ya Japonya'ya. Bugün seninle evde güzel bir gece yapalım ne istersin dışardan" dedi Taehyung. "Neden bugün gidiyosun ki aşkım ya. Zaten 5 gün kalıcaksın... Üstelik" dedim yüzüm düşerken.

"Üstelik? Ne oldu bebeğim? " dedi Taehyung. DOĞUM GÜNÜMÜ UNUTTU MU YANİ! "Bişey yok aşkım boşver" dedim buruk bir şekilde gülümserken. "Peki o zaman. Seni zorlamam zaten biliyosun. Bir isteğin var mı peki" dedi bu sefer.

"Hayır yok sadece gel olur mu? "Dedim ve yanıt beklemeden telefonu kapattım. O sırada gözlerim keke gitti. Daha vardı pişmesine.

---

Kek pişerken çalan zil ile hızlıca kapıya giderken keki fırından çıkamanın vakti gelmişti. Eğer hızlıca gidersem hemen kekide çıkarabilirdim. Hızlıca kapıya koşup hemen açtım o yüzden. Taehyung'un ise bana sarılmak için uzattığı kolu havada kalmıştı. Ben hızlıca mutfağa giderken  " Güzelim"diyerek arkamdan seslenmişti. Ama hemen mutfağa gidip hızlıca keki çıkarmaya çalışırken yanan elim ile kek kalıbı yere düşmüştü "Güzelim iyi misin!?" dedi Taehyung hızlıca yanıma gelirken.

Yanan elimi havada sallarken gözlerim dolmaya başlamıştı. Taehyung beni görünce hemen elimi suyun altına tutsa bile gözümden akıyodu gözyaşı. "Taehyung çok acıyoo" dedim burnumu çekerken. Taehyung ise yavaşça dudağını ısırıp derin bir nefes aldı içine. "Ağlama güzelim benim" dedi yavaşça elimi suyun altından çekerken. "Ben kek yanar diye hızlıca almak istedim o yüzden oldu. Özür dilerim hemen silerim yeri" dedim.

"Güzelim o nasıl söz öyle. Senden önemli hiçbir şey" dedi saçlarımı okşarken. O sırada üst dolaplarda kalan ilk yardım çantasını alıp elime yanık kremi sürdü. Sonrasında ise sargı bezi ile sarıp bana sıkıca sarıldı. "Sen geç içeri ben gelicem yanına tamam mı meleğim, salonda yerde tavşanlı pufların onları giy ayakların üşümesin" dedi.

Kafamla onu onayladıktan sonra yanağına küçük bir öpücük bırakıp salona geçtim. Taehyung'un dediği gibi içeri geçip puflarımı giydikten sonra koltuğa oturup televizyonu açtım. Kanallara bakarken karşıma çıkan ilk çizgi filmi izlemeye başladım.

Yaklaşık yarım saat sonra Taehyung üstünü değiştirmiş bir şekilde elinde birsürü poşet ile yanıma geldi. "Tete bunlar ne? " dedim gülümseyerek yüzüne bakarken. "Ben güzelinin doğum gününü nasıl unuturum" dedi karşıma otururken. Sevinçle oturduğum yerde dikleşirken mutlu bir şekilde Taehyung'un kucağına hızlıca oturup sıkıca sarıldım.

Taehyung yavaşça belime sarılırken yanağıma sulu bir öpücük bıraktı ve kafamı boynuma gömdü. Derin bir nefes alırken gülümseyerek saçlarını karıştırdım. "Mis kokulum" dedi ve yerdeki poşetleri gösterdi. "Aç bakalım onların içinde pasta olucaktı"